Alma Türkiye’nin ahını, çıkar AB’de AB’de!
Daha geçen gün, İngiltere Başbakanı David Cameron, “Bu kafayla çok zor! Türkiye’nin AB’ne girmesi için en az bir 30 yıl daha geçmesi lazım” diyordu değil mi?
Ne oldi?
Referandumda rengi soldi!
*
O İngiltere, bizi layık görmediği AB’den kendisi çıktı!
Ülkede yapılan referandumda, halkının çoğunluğu “AB üyeliğinden çıkma” yönünde karar verdi.
Birliğin pek faydasını görememiş olacaklar ki, tercihlerini ayrılma yönünde kullandılar.
Şimdi ne olacak?
Yazılan çizilenlere, yapılan yorumlara bakılırsa, AB şokta!
Şoku atlatan bazı ülkeler ise, İngiltere üzerinden göz dağı veriyorlar:
“Biz bitti demeden bitmez AB!”
*
Korkuyorlar tabii…
AB’deki İngiliz Baharı domino etkisi yapıp, ya diğer ülkelere de sıçrarsa?
Olacağına bakın…
Bunlar Birliğin en iyi günleri, görürsünüz çil yavrusu gibi dağılacaklar…
Euro oturalım, doğru konuşalım!
Yiyeceğe, içeceğe, üretime, ota, çiçeğe böceğe, işkembeye, kokoreçe gelince tek standart…
Demokrasi, insan hakları, özgürlük, gelir adaletsizliği, savaş ve terör gibi konulara gelince çifte standart uygularsanız, görürsünüz işte böyle ebenizin pişirdiği Brüksel lahanasını çay tabağında!
*
Biz de hala AB girmek için çaba gösteriyoruz…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İngiltere AB’de kalma veya çıkmak için nasıl referanduma gittiyse, biz de AB müzekarelerini referanduma götürebiliriz” demiş.
Bu saatten sonra AB’ne kırmızı mumla davet etseler, müzakere etmeden söndürmem o mumu!
Erdoğan’ın yerinde olsam, müzakerelerle, referandumlarla zaman geçirmek yerine, AB’ne alternatif kurardım yeni bir birlik…
Adı da hazır:
D5B!
Açılımı ne mi?
Dünya 5’ten Büyüktür Diyenler Birliği!
Bakalım matematiği bizim kadar kuvvetli daha kaç ülke var dünyada, üye sayısından onu da görmüş oluruz!
Hazır AB’de çözülme başlamışken, D5B‘yi kurmanın tam zamanı!
Bu da mı gol değil?
MHP’de Oktay Vural’ın partisinin Grup Başkanvekilliğinden istifası, muhaliflerin MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye, “Bu da mı gol değil?” dedirten bir istifa oldu.
Daha düne kadar partisinin sözcülüğünü yapan, “en güvendiğim isim” dediği Oktay Bey bile “MHP’nin yenilenmeye, silkinmeye ihtiyacı var” diyorsa, Devlet Bey’in hala bu golde ofsayt ve şike araması inandırıcı gelmiyor.
Tribünler sahaya inmeden ya da stadı terk etmeden, MHP mahkemeleri bırakıp bir an önce olağanüstü kurultaya gitmeli…
Dağdaki sanatçı!
Sanat dünyasının çok sevdiği, “Dağdaki çobanla, profesörün oyu bir olmamalı” siyasi geyiğine son katılan sanatçı Erol Evgin oldu.
Evgin’in demokrasi tarifi;
Herkes aldığı eğitim düzeyine göre oy kullanırsa, daha adil bir seçim olurmuş!
Madem öyle;
Dağdaki çobanla, profesörün, Erol Bey‘i izlemek için alacağı konser bileti de bir olmamalı!
Herkes aldığı eğitim düzeyine göre oturmalı!
Salon veya sahnenin en ön masa ve koltuklarını üniversite mezunlarına, en arka sıraları da ilkokul mezunu izleyicilerine tahsis ettirsin!
Bir görelim bakalım, salondaki eğlence ve coşku da daha adil mi olacak?
Ah Erol Evgin ah!
Biz imkansız aşklar için yaratılmışız…
Ne seçmesini biliriz, ne saçmalamasını!