Bursaspor’un, Fenerbahçe karşısında da, ligin ilkyarısında gösterdiği dirençli futbolu oynayacağını zaten biliyorduk… Asıl sorunu, golü kimin atacağı veya hazırlayacağıydı…
4 hatta 5 gollü kazanabileceği bir maçta puanı son dakika golüyle kurtarıp, bir de buna seviniyorsak, bunun adına züğürt tesellisi denir…
Saivet yetersiz, Latovlevici güçsüz, Tunay etkisiz, Umut Nayir de yalnız kalınca, Samet Aybaba ikinci yarıya iki değişiklikle başlamak zorunda kaldı…
Ancak, ne Lima ne de sürekli satış listesinde olan Yusuf Erdoğan, asıl soruna çare olacak isimler değildi… Belki gayretliydiler ama o kadar… Netice yok…
Yeşil beyazlı takımın mücadelesine, arzusuna, isteğine kimsenin lafı yok, fakat ben kalan maçlarda sadece Sakho’nun bu yükü kaldırabileceğini düşünmüyorum…
Hiç lafı uzatmaya gerek yok; ikinci yarının ilk maçı şu gerçeği açıkça ortaya koydu, taraftar da zaten mesajı verdi: Yönetim uyuma, transfer yapsana…
Ayrıca belirtmekte fayda var; “Yenil ama formanın hakkını ver” haftaları ilkyarıdaydı… Şimdi kazanmazsan, sadece mücadeleyle karın doymaz…
Bu arada, maç için alınan emniyet tedbirleri gayet başarılıydı… Stadın etrafında ve sokak araralarında daha önce gördüğümüz kirlilik bu kez yoktu… Umarım, bu karşılaşmaya özgü değildir… Stadın zemini beklediğimden çok çok iyiydi… Tribünlerin, Türk bayraklı şovu da mükemmeldi… Bursaspor taraftarı bu organizasyonuyla bir Milli maçı hak ettiğini gösterdi…
Gelelim transfere;
İş bitirici adamın yoksa veya kaliteli değilse, kaçan pozisyonlara böyle dövünmeniz de normal… Fenerbahçe maçı, transfer tahtasının açılması gerekliliğini, zorunlu hale getirdi diye düşünüyorum. Teknik heyet ve scouting departmanın hazırladığı ayrı ayrı listeler var… Başakşehir’den Kerim Frei, hazır kıta bekliyor… Geçen hafta Tunay Torun da, Samet Hoca’nın isteğiyle Kerim’le görüşmüş. Muhtemelen, transfer tahtası açılırsa takıma kiralık olarak gelecek ilk isim gibi duruyor. Diğerlerini de hafta içine bırakalım.