2-0 geriden gelip 4-2 kazanmak, normal alınacak bir galibiyetten daha değerli oldu bence…
Tüm oluşumlarıyla stresli günler geçiren Bursaspor’a, “ilaçtan daha da faydalı geldi” diyebiliriz…
Doping etkisi yarattı resmen.
Maçın kırılma anını, Umut Nayir’in devrenin son saniyesinde attığı gol olarak görenler çıkabilir ancak benim için dönüm noktası Umut’un oyuna girdiği 28. dakikaydı…
Sakho ve Stancu’nun yokluğunda iki haftadır “Forvetsiz mi-Forvetli mi?” oynamanın planını yapan Samet Aybaba’nın, Burak Kapacak-Tunay Torun tercihi tutmadı…
Ne Burak oyuna konsantreydi ne de Tunay o bölgenin adamı…
Umut sahne aldıktan sonra skor 2-0’a geldiyse de oynamak isteyen taraf hep Bursaspor’du…
Golcüsü eksikti, o da tamamlanınca sahne artık Samet Aybaba’nın öğrencilerine kaldı…
“Umut Nayir, maçın havasını değiştirdi” dedik ancak, Umut Meraş ve Ertuğrul Ersoy’un çizgiden çıkardığı topları da görmezden gelemeyiz… Skor 2-1’ken, 53. dakikada Umut, skor 3-2’yken de 87’de Ertuğrul Ersoy’un çizgi üzerindeki hamleleri Bursaspor adına büyük şanstı…
Umut adına gerçekten sevindim… Sürekli bir Kubilay’la kıyaslama durumu vardı, dünkü oyunuyla hem klasını konuşturdu hem de kendini kurtardı… Sakho’nun yokluğunda “Bu yükü taşırım” mesajı verdi…
Aynı şekilde Ramazan Keskin’e de attığı gol, aynı Bursaspor’a olduğu gibi doping etkisi yarattı. Tabii, kadrodaki diğer gençlere de…
Kısacası tüm şehrin böyle bir skora ihtiyacı vardı…
Anlamlı galibiyetin, para konusunda çok sıkıntılı olan yönetime de ayrı bir moral katacağı kesin… Başkan Ali Ay, maçtan 2 gün önce Ankara’daydı… Ziraat Bankası’yla olan 20 milyon liralık kredinin ödemelerinin bir yıl ötelenmesi için söz almış… Böylelikle, TFF gelirleri artık kulübe gelecek ve futbolcu, personel maaşlarının bir kısmı ödenecek…