Süleyman Demirel’in son başbakanlığı; resmi bir ziyaret için Newyork’tayız. Cavit Çağlar, devlet bakanı ve Süleyman Bey’in yardımcısı, sağ kolu.
Ben, Doğru Yol Partisi’nin tanıtımından sorumlu danışmanım. Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı olmuş, bana da “Git Süleyman Bey’le çalış” demiş.
Ne kadar işadamı varsa Newyork’taki Waldorf Astoria Oteli’nin lobisini doldurmuşlar.
İkinci başbakan pozunda Şevket Demirel var. TUSİAD Başkanı Ömer Dinçkök Şevket Bey’i ve avenesini dışarıda fiyakalı bir restorana yemeğe davet ediyor. Bu arada fahri olarak TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök’ün halkla ilişkiler hizmetlerini de yürütüyorum, Amerika’da bu resmi heyetle bulunmamın asıl sebebi de Procter and Gamble dünya başkanı Mr. Edwin L. Artzt’ın PNG’nin Türkiye’de yapmak istediği büyük yatırımlar konusunda Süleyman Bey’le yapacağı görüşme… Türkiye’den Türki memleketlerine ve Ortadoğu’ya ihracat imkânlarının tespiti vs.
Ömer Dinçkök’ün Şevket Demirel’e verdiği yemek Ömer’in kalitesinin sirayeti sebebiyle de nezih bir havada geçti. Otele dönüldü. İfade ettiğim gibi Şevket Bey ikinci başbakan.
Ertesi gün saat 2’de Sayın PNG başkanının Süleyman Bey’in odasında randevusu var. Edwin Artzt Amerika’da iş dünyasında çok önemli bir isim. Procter efsanesinin başkanı. Dünyanın herhangi bir yerinde PNG’de çalışmış ve orada yetişmiş bir elemanın değeri, eşdeğerindeki bir elemandan bir misli daha fazladır. Toplantı samimi bir ortam içinde yürürken Edwin, Süleyman Bey’e “Yarım saat vaktim kaldı sayın başbakan” dedi ve oturduğu koltukta gerilerek ayaklarını masanın üzerine koydu.
Toplantıya katılan Cavit Çağlar adamın iki hareketine de sinirlenerek Süleyman Bey’e “Beyefendi bu ne terbiyesizlik. Hem size vaktim az diyor hem de karşınızda ayaklarını masaya dayıyor” dedi.
Süleyman Bey Cavit Çağlar’a gülerek “Cavit bu adamın temsil ettiği grubun yıllık “turnover”ı bizim Türkiye’nin 3 misli” diye cevap verdi ve o da ayaklarını masaya dayadı. Sonra Edwin’e dönerek “Benim de size ayırdığım zaman zaten o kadar, söyleyin bakalım derdinizi” dedi. Adam Türkiye’de PNG’yi getirerek yatırım yapmak istediklerini anlattı. Süleyman Bey işi Cavit Çağlar’a devretti, PNG Türkiye’de kuruldu ve başarıyla faaliyetlerine devam etmekte…
Gayet iyi hatırlarım Demirel’in Cavit Çağlar’a devrettiği işler çok süratle gerçekleşirdi. Bu sebeple Cavit Bey’le Süleyman Bey’in yakınlığı sağlamdı.
Rahmetli Şevket Demirel, bilindiği gibi Süleyman Demirel’in en güvendiği kardeşiydi. Ağırlığı Isparta’da olmak üzere fabrikaları, arazileri, çiftlikleri, şirketleri olan zengin bir işadamıdır. Kızları ve bir oğlu vardır. Oğlu ağırlıklı olarak annesinin kontrolünde hassas bir insan olarak yetişmiş, iyi okumuştur. Çok akıllıdır. Ancak amcası Süleyman Demirel’le bir gerçek amca yeğen bağı hiçbir zaman olmamıştır. Murat Demirel muhtelif işler yaptıktan sonra babasının işlerini seçeceğine kendi işlerini kurmayı tercih etmiş, belli bir iki ufak işin yanı sıra Egebank’ı satın almıştır.
Murat Demirel bir süre bankayı uzun boylu genel müdürüne teslim etmiş, sonradan süratle kendi işin başına geçerek iyi bir ‘pr’ ve reklam şirketiyle çalışma arzusu içinde benimle çalışmayı tercih etmişler, böylece Murat Demirel’le Nail Keçili de tanışmış olmuşlardır. Tanıtım faaliyetleriyle banka ciddi bir başarı kazanmış, bankacılık dünyasında Egebank’ın adı duyulur mevduatı da artar olmuştur.
Beş uçaklık bir uçak şirketi de olan Demirel Cenajans’a ait bir adet uçağı da şirketle birlikte kendi şirketinin içine katmıştı.
Deutsche Bank, ünlü Alman inşaat şirketi Hochtief ve Egebank ortaklığı kurularak İzmit’te Demirel ailesine ait binlerce dönümlük arazide depreme dayanıklı konutlar yapımı için ortaya 5 milyar marklık finansman koymuştu.
Ama bu para gelmeden bir gün önce koalisyon hükümeti tarafından Sayın Mesut Yılmaz’ın özel çabasıyla Türkiye’de başlayacak kampanya durdurulmuş, Egebank’a da el konulmuştur.
(…)
Murat Demirel hapsedildi. Devlet Murat Demirel’in bankasından zarara sebebiyet teşkil eden paraları istedi. Babasının fabrikasına el konuldu. Ancak büyük üstat Şevket Demirel bunların hepsinden kendini soyutlayarak ne fabrikasına el koydurdu ne de oğluyla ilgili beş kuruş ödedi. Annesinin kanatları altında müşfikçe büyümüş olan Murat Demirel anne sevgisinin önplanda olduğu bir hanımefendiyle hapishanede evlendi. Bana da maddi ve manevi zararı olan bu yakışıklı adam büyük bir ihtimalle ülkeden de toz oldu.
Şevket Bey’in vefat ilanını okurken “Y.Murat Demirel, oğludur” mesajı kalbimi burktu. Benim oğlum olsaydı gerçekten herhangi bir suçu olmadığına emin olduğum evladım için canımı verirdim. Para öyle bir şey ki insanın içinden ciğerini söküyor.
Geçenlerde telefonda Cem Uzan’la görüştüm. “Hakan diye birisini tanımıyorum, öyle birisi benim için yok” dedi lafın içinde. Üstünde durmadım. Bilge kişi olarak artık leb demeden leblebiyi çok iyi anlıyorum. Para hırsı anaları, babaları, kardeşleri, çocukları düşman bile yapıyor. Bakın görüyorsunuz Şevket Bey de öbür tarafa çıplak gidiyor. Gorio Baba gibi olmayın.
Sana da Allah rahmet eylesin Şevket Demirel…