Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Yolda değeri düşen armutlar

Köşe Yazısını Dinle

Yaşanmış gerçek bir olaydır….

Tarih 20 Aralık 2021…

Bursalı bir ihracatçı, üreticiden fiyatı 10 liradan 120 ton Santa Maria tipi armut almak için anlaşır.

Armutlar yurtdışına ihraç edilmek için 20 TIR’a yüklenir.

Yolculuk başlamıştır…

Akşam evine gelen keyfi yerinde ihracatçımız ayaklarını uzatır ve  Santa Maria armudunu afiyetle yerken televizyon karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısından sonra yapacağı konuşmayı bekler.

Konuşmadan önce 19 lirayı zorlayan dolar, dakikalar içinde 12 liraya düşerken, armut ihracatçısı iş insanının alnından da soğuk terler dökülür.

18 liralık dolar kurundan hesabı yapılan armutlar, henüz yoldayken değeri düşmüştür!

Yani ihracatçı hatırı sayılır miktarda kar yapacağı armutlardan epey zarar etmiştir.

Kurun oynak olması, işte böyle trajikomik hadiselere yol açıyor!

 

Çok güzel hareketler bunlar

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’nü kıyasıya eleştiren bir açıklama yapıp, Tıp Fakültesi’nin profesör kadrolarının veteriner ve istatistikçiye verildiğini iddia edip, liyakatsizlik örneğini gözler önüne serdiğini öne sürüyor.

Ardından Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü açıklama yapıp, Erkan Aydın’ı yalanlıyor, “Bize sorsaydın, bu açıklamayı yapmazdın” diyerek kendisini savunuyor.

Sonra ne oluyor?

Erkan Aydın, hatalı bilgiyle açıklama yaptığı için Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz’u ziyaret edip, özür diliyor.

Ve son tahlilde Kılavuz, ziyareti, “Bursa Milletvekilimiz Sayın Erkan Aydın’ı ağırladık. Tıp Fakültesi Dekanımız Sayın Prof. Dr. Erkan Kaya’nın da eşlik ettiği ziyarette çalışmalarımız, projelerimiz ve hedeflerimize dair  bilgi paylaşımında bulunduk. Vekilimize nazik ziyareti ve itizarı (özür) için teşekkür ediyoruz” notuyla sosyal medya hesabından paylaşıyor.

Böylece konu tatlıya bağlanıyor.

Erkan Aydın, yanlışta ısrar etmeyip, özür dileme erdeminde bulunduğu için, Saim Kılavuz, meseleyi kan davasına dönüştürmeyip, kendisine uzatılan eli geri çevrilmediği için alkışı hak ediyor.

Keşke tüm meseleler böyle halledilse!

 

Üniversite öğrencilerinin yüz yüze isyanı

Uludağ Üniversitesi Senatosu, önceki gün yüz yüze öğrenime devam dedi.

Öğrenciler ise  sosyal medyada kampanya başlatıp, derslerin ve sınavların online yapılmasını istiyorlar.

Öğrenciler bana da ulaşıp, seslerinin duyurulmasını istiyorlar.

Bugün söz Uludağ Üniversitesi öğrencileri adına Ozan Görücü’de.

Omicron varyantıyla birlikte artan vakaların son durumunu hepimiz yakından takip ediyoruz. Finallerin yüz yüze olmasıyla birlikte pek çok sorun meydana gelmeye başladı. Sağlık bakanımızın havasız ortamlardan uzak durulması yönünde tavsiyeleri olmuştu. Sınıflarımız havalandırma bakımından yetersiz. Sadece benim sınıfım 120, fakültem ise 15 bin öğrenci mevcuduna sahip. Dolayısıyla oluşabilecek yoğunluğu tahmin bile edemiyoruz, etmek istemiyoruz. Okulumuzda seçmeli derslerin tümü online olduğu için bu yıl pek çok öğrenci yalnızca seçmeli ders alarak yurt dışında ve şehir dışında evlerinde eğitim hayatlarına devam ediyorlardı. Ancak finallerin yüz yüze olmasıyla birlikte pek çok Türk ve yabancı öğrenci şehir dışından gerek yollarda gerekse de sınıflarda aşırı bir yoğunluk oluşturacaklar. Bunun yanında döviz kuruyla birlikte artan ulaşım ücretleri, kiracıların fahiş fiyat politikası dolayısıyla öğrenciler maddi ve manevi açıdan sıkıntı yaşıyorlar. Şehirlerarası ulaşım ücretleri kentlere göre 150 ile 500 liraya varan fiyat aralığındayken yabancı öğrenciler için yolculuk ücreti 2 bin 500 liradan başlıyor. Konaklama ücretlerinde de benzer fahiş fiyatlar söz konusu. Hocalarımızın birçoğu Covid olduğu için o haftaya ait dersler online işleniyor. Yurtlarda Covid’e yakalanan arkadaşlarımızın sayısı da hayli fazla. Kronik rahatsızlığı olan arkadaşlarımızın durumlarından bahsetmiyorum bile. Hepsi hastalığı ağır geçiriyorlar. Tüm bu olumsuzluklar içinde biz öğrenciler yoğun risk altındayız. Twitter çalışmalarımızla, mesajlarımızla çok kez bu durumları dile getirmemize rağmen hâlâ bir sonuç alamadık. Taleplerimizi yeniden dile getirerek sesimiz olursanız çok memnun oluruz. Şimdiden teşekkürlerimizi sunuyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

 

Bravo Avustralya utan Djokovic

Avustralya diye bir ülke var.

Demokrasisi ve ekonomisi gelişmiş, kişi başına düşen 51 bin dolar  ile  Güney Yarım Küre’deki refah ülkesi.

Novak Djokovic diye bir tenisçi var.

Teniste dünyanın bir numarası olmuş ama dünyayı kasıp kavuran hastalığı önleyen en etkili silah olan aşıyı olmayarak, bilime ve insanlığa kapısını kapatmış bir sporcu.

Djokovic aşı olmadan Avustralya Açık’a gitmeye kalkıyor.

Ancak ‘özgürlüğün sınırı başkalarının özgürlük alanını ihlal edinceye kadar vardır’ felsefesini tavizsiz uygulayan Avustralya devleti tarafından sınır dışı ediliyor!

Tüm ülkeler Avustralya gibi olsa, pandeminin kökü kazınmış olmaz mıydı?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X