Yenişehir Havaalanı açıldığı günden bu yana kentin en büyük ulaşım sorunu oldu, olmaya devam ediyor.
Bu havaalanının talep yetersizliğinden dolayı yarı atıl olduğu tezi bana inandırıcı gelmiyor.
Nitekim, yüzde yüze yakın doluluk oranlarına ulaşan seferlerin sona erdiğine defalarca tanık olduk.
Sorun, olsa olsa Bursa lobisinin Ankara’da yetersiz olmasıdır.
Mesela bakın Diyarbakır seferleri uzun zamandır başlatılmadı.
Diyarbakır’a direkt seferlere talep mi yok?
Hayır var.
Nitekim bugüne kadar Diyarbakır seferleri yüzde 80’nin üzerinde doluluk oranıyla gerçekleşmiş.
Seferler yarın başlatılsın, koltukları yine boş kalmayacak.
Diyarbakır Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Orhan Atalay’a sordum konuyu.
Bir dokundum, bin ah işittim…
“Mustafa Bey sormayın. Bizi resmen oyalıyorlar. AK Parti Milletvekili Müfit Aydın ve Mustafa Esgin ile görüştük, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’la konuştuk. Ankara’da Mehdi Eker ile bile görüştük. Bir Cumhurbaşkanı ile konuşmadığımız kaldı. Görüştüğümüz tüm siyasetçiler, ‘tamam halledeceğiz’ dediler. Ancak ümidimiz kalmadı. ” dedi.
Efendim durum bu…
Diyarbakır seferlerini bile başlatamayan iradenin Yenişehir Havaalanı’nın canlandırmasını beklemek fazla iyimserlik olur.
Diyarbakır’a kültürel geziye katılmaya benzemiyor seçmenin sorununu çözmek.
Yenişehir Havaalanı’na sefer koymaya gücünüz yoksa, gerisi PİAR çalışmasından öteye geçmez.
Üreteni cezalandırmak
Dün sabah kuaförümdeyim, dükkanın içi sıcacık.
Bölgede doğal gaz olsa da, dükkanda petek olmadığı için klima kullanıyorlar.
Elektrik zamları gelmeden önce 400 lira gelen fatura, önceki ay 800’e, geçen ay da 2 bin liraya çıkmış.
Tabii isyan ediyordu kuaförüm.
Çünkü bu sistem, elektrikten başka seçeneği olmayan esnafı cezalandırma üzerine kurulmuş.
Kademeli tarife konutlarda tasarruf sağlıyor diyelim.
Ancak esnafı ve sanayici ürettiği için cezalandırıyor bu sistem.
Oysa tam tersi olması gerekirdi.
Dünyanın her yerinde üreten, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen işveren teşvik edilir.
“Sen çok ürettiğin için çok elektrik harcıyorsun. Yüksek faturayla seni cezalandırıyorum” denilmez.
Denilirse bunun adı adalet olur mu?
Okuyucu mektubu
Hayırlı sabahlar Mustafa Bey kardeşim. Şehir Hastanesi yaptılar eyvallah ama akaryakıta gelen zamdan sonra yaşlı anamı ve babamı nasıl götüreciğim hastaneye? Haftada 2-3 gün hastaneye gitmeleri gerekiyor. Yine kendi hastalığım için maalesef randevu almak çok zor. Aylardır sistemden randevu alamıyoruz. Mesela şehir dışından randevu veriyorlar ama bir defa gitmekle olmuyor ki. Tahlili, röntgeni derken defalarca gitmek gerekiyor.
Maalesef tanıdıklarım kamu hastanelerinden istifa ediyorlar. Kimi yurtdışına, kimi özel hastaneye geçiyor. İlaç deseniz ayrı sorun. Bazı ilaçlar liste dışında. Hani ıspanak isteyene ısırgan otu vereyim demek gibi.
Araç fiyatlarına yüzde 20 zam mı gelecek?
Döviz kurunun düşmesinin ardından araç fiyatları bir miktar düştü.
Fiyatı düşmeyen araçların ise yükselişi durdu.
Ancak bu durum öyle anlaşılıyor ki geçici.
Nitekim çip krizi nedeniyle üretim aksamaya devam ediyor.
Ve bu nedenle 2022 model araçlara döviz cinsinden yüzde 20 zam geleceğini, sektör temsilcileri söylüyor.
Araç fiyatlarının daha da düşmesini bekleyenlerin bilgisine.