CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana defalarca MYK değiştirdi.

İlk zamanlar, Baykal ve Sav uzantısı olarak gördüğü parti içi muhalefeti tasfiye etmek için, sonraysa seçim yenilgilerinin faturasını kesmek için…

Ancak bazen çok vahim hataların altına imza attığı da oldu.

Mesela, eğitimden sorumlu genel başkan yardımcılığına Sena Kaleli’yi getirmişti ki, Kaleli‘yi tanıyanlar eğitim verecek değil, parti içi eğitim alması gereken bir siyasetçi olduğunu bilir.

Kılıçdaroğlu, bu kez biraz da zorunluluktan (Değişen PM) yepyeni bir MYK kurdu.

Bir genel sekreter ve 12 genel başkan yardımcısından oluşan MYK‘nın galiba 2 anahtar kelimesi var:

Genç ve kadın…

CHP’nin parlayan yıldızı 44 yaşındaki Selin Sayek Böke, bu dönemde de Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenecek.

ODTÜ’nün duayen hocalarından Prof. Dr. Sencer Ayata‘nın yerini genç profesör Lale Karabıyık dolduracak.

Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına 46 yaşındaki Öztürk Yılmaz, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına ise Yasemin Öney Cankurtaran isimli genç akademisyen getirilmiş.

Sivas katliamında yaşamını yitiren usta şair Metin Altıok’un kızı, genç iletişimci Zeynep Altıok Akatlı da İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına seçilerek, yeni MYK‘nın bir diğer sürpriz ismi olmuş.

MYK’da genç isimlerin yanı sıra 4 kadın genel başkan yardımcısı da yerini almış.

Kılıçdaroğlu, bu dönem CHP‘nin vizyonunu da yenilemeye karar vermiş belli ki.

Eski siyasetin yüzlerinden olan Haluk Koç‘un yerine parti sözcülüğünü artık Selin Sayek Böke üstlenecek.

PM seçimlerinde delegeden kırmızı kart gören eski Genel Sekreter Gürsel Tekin‘in yerineyse Kamil Okyay Sındır‘ı tercih etmiş Kılıçdaroğlu.

Kuşkusuz bu değişiklikler, CHP‘ye dinamizm getirecektir.

Vitrini yenilenmiş CHP, yeni politikaları da topluma sunabilir.

Ancak köklü değişimi, sadece vitrini yenilemekle, genel başkan yardımcılarını genç, pırıl pırıl akademisyenlerden oluşturmakla sağlayamayabilirsiniz.

Hala Türkiye‘de seçmen refkleksi lidere göre belirleniyor.

Kılıçdaroğlu da, değişim sürecinden kendine düşen payı almalı, yeni vizyon, yeni söylemler ve yeni politikalarla partisini 2019’a taşımalı…

 

HDP fabrika ayarlarına dönüyor

 

HDP 2’inci Olağan Büyük Kongresi’ni gazetelerden okudum.

Dikkat edin HDP, 2’inci büyük kongresini yapıyor.

Ancak yolun başında olan bu parti, mirasını devraldığı eski partisinin alışkanlıklarına geri dönmüş.

Selahattin Demirtaş’ın özyönetim üzerine inşa ettiği konuşması, Güneydoğu‘da yaşananlardan sadece güvenlik güçlerini sorumlu tutan sorunlu anlayışı, Kuzey Irak Parlamento Başkanı Yusuf Muhammed‘e verilen konuk kartına, “Güney Kürdistan Parlamento Başkanı” yazılması, ölen teröristlere saygı duruşunda bulunulması ve PKK marşının okunması…

Bu tablonun HEP, HADEP, DTP kongrelerinden ne farkı var?

Oysa HDP, Türkiye partisi olma iddiasıyla yola çıkmış, ilk genel seçimde bunun meyvesini yüzde 13‘le almış, tarihinde ilk kez batının hatırı sayılır miktarda desteğini alarak Meclis’e girmişti.

Ancak yıllarca sürdürdükleri mücadelelerinin sonucunda büyük zorluklarla elde ettikleri meşruiyetlerini, kısa zamanda ve çok kolay kaybettiler.

Bu durum, ne kendilerine ne de ülkeye fayda sağlar.

 

Anadolu Ateşi içimizi ısıttı

 

Dile kolay, tam 15 yıldır sahnedeler.

Ve galiba, ilhamını Anadolu‘nun binlerce yıllık tarihinden, zenginliğini de kadim coğrafyanın kucak açtığı farklı medeniyetlerden alan Anadolu Ateşi, bir asır geçse de eskimeyecek.

Pers, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin kültürel motiflerini nakış gibi işleyen, eskiyle yeniyi muazzam bir şekilde harmanlayan, kah izleyicisini Karadeniz‘in yaylalarına çıkaran, kah Kafkasya’nın büyüleyici dansıyla mest eden, kah da zeybeklerin yaktığı ateşle içimizi ısıtan bir gösteriyi sahnelediler ve buz gibi havaya rağmen Atatürk Kongre Kültür Merkezi‘nin büyük salonunda tek bir boş koltuk bırakmayacak kadar ilgi gördüler.

Amerika‘nın, Yunanistan‘ın başkentlerinde, Hollanda, İspanya, Cezayir’in büyük kentlerinde, Çin’in Pekin’inde, Rusya‘nın Moskovası‘nda, adeta bir kültür elçisi gibi 100 binlerce insana Türkiye halklarının kültürünü tanıtan, bu coğrafyada yeşeren medeniyetlerinin meşalesini taşıyan Anadolu Ateşi, 15’inci yıla özel hazırladıkları gösteriyi sunuyorlar.

Konser çıkışı karşılaştığım AK Parti İl eski Başkanı Sedat Yalçın, 15 yıl önce izlediklerinin aynısını seyrettiğini söyledi.

15 yıldır benzer gösteriyi sunup, ilk günkü gibi ilgi gören dünyada başka bir dans grubu var mıdır bilmem.