Dün sabah bir kahve içimlik lastik satan esnaf tanıdığımı ziyaret ettim.
Dükkanın önüne Büyükşehir Belediyesi‘nin araçları park etti, kışlık lastik değişimi yapmak için.
Evde bakım hizmeti logosuyla giydirilmiş araçlar dikkatimi çekti.
Önce, hasta bakıcı ve hemşire olduklarını öğrendiğim personelle yüz yüze, ardından Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Düşünsel Öztürk‘le telefonda konuştum.
***
2011’den bu yana sessiz, sedasız binlerce yatalak hastaya derman oluyorlarmış.
Günde 600 hasta, toplamda da 6 bin yatalak hasta bu hizmetten yararlanıyor.
Bu hayati hizmet, kuşkusuz siyasi kaygılarla ve oya tahvil edilmesi için yapılmıyor.
Ama sosyal devletin geldiği noktayı görmek ve AK Parti’nin 16 yıllık iktidarının şifrelerini çözmek için, binlerce yaşlı ve yatalak hastanın yararlandığı bu hizmeti iyi okumak gerekir.
Tek bir detay atlamadan evde sağlık hizmeti nasıl veriliyor, aktarayım.
***
Evde bakım hizmeti ekibinde, hekimler, hasta bakıcılar, hemşireler, psikologlar, fizyoterapistler ve acil tıp teknisyenleri görev yapıyor.
Toplamda 146 kişilik ekip, 45 araç ve 21 ambulans yatalak hastaların emrinde.
***
Evde bakım hizmetinden yararlanmak için yatalak hasta olmanız gerekiyor.
Bir de ‘716 11 55‘ numaralı hattı arayıp, durumunuzu bildirmeniz lazım.
Belediye ekibi önce gelip durumunuza bakıyor.
Ardından hastalığınıza veya bakım durumunuza bağlı olarak gün aşırı, haftada bir veya 15 günde bir sağlık personelleri evinize geliyor.
Peki ne yapıyor sağlık personelleri?
Hastanın serumunu değiştiriyor, sondasını takıyor, ilacını veriyor, yarasını sarıp, pansumanını yapıyor.
Ayrıca banyo yaptırıp, el ile ayak tırnak kesimi de dahil kişisel bakımını yapıyor, saçını, sakalını kesiyor hastanın.
Hatta evini bile temizliyor.
Çünkü kirli evde, hastanın yarasının mikrop kapma ihtimali var.
Fizyoterapistler ise fizik tedavi hizmeti veriyor.
Psikologlar, hastanın bozulan psikolojisini düzeltmek için görevlendirilmişler.
***
Evde sağlık hizmetinin memnuniyet oranı yüzde 98′lerdeymiş.
Hatta bazı yaşlı hastalar, hizmetten o kadar memnunlarmış ki çocuklarına, “Siz bakım için gelmeyin artık, belediye ekibi bu işi çok daha iyi yapıyor” diyormuş, o derece.
***
Tabii, bir zaman sonra yaşlı hastalarla sağlık personeli arasında duygusal bağ da oluşuyormuş.
Yani hastalar, sağlık ekibini ailenin bir parçası olarak görüyor, dertleşiyor, acılarını paylaşıp, sevinçlerine ortak oluyorlarmış.
***
Evet yaklaşık 8 yıldır, ömürlerinin son demlerinde devletin şefkatli yüzüyle tanışan hastaların mutluluğu, hiçbir maddi değerle ölçülemez.
Kimi evlatlarının ilgisizliğinden, kimi zorlu yaşam koşullarından, kimi de hayatın acı sürprizlerinden yatağa mahkum olmuş binlerce hastanın çaresizliğine çare, derdine derman olmak hizmetlerin en büyüğü.
AK Parti’de ön değerlendirme tamam sıra anketlerde
Siyasi partilerde aday belirleme süreci işliyor.
Gözler AK Parti aday adaylarında…
Nitekim önümüzdeki seçime de en fazla aday adayı başvurusunun AK Parti’de olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.
Peki, resmi başvuru süresi ne zaman başlıyor?
5 Kasım’da.
Yani gelecek hafta, aday adayları resmen başvurularını yapacaklar.
Bir yandan da anket çalışmaları sürüyor.
Tüm illerde ve birçok ilçede, ilk aşama anketleri tamamlandı.
2 tür anket yapıldı:
-Mevcut belediye başkanından memnun musunuz?
-Kimi belediye başkan adayı görmek istersiniz?
İkinci aşamadaki diğer anketler ise aday adayları belli olduktan sonra yapılacak.
Bu anketlerin ise şıklı olması bekleniyor.
Ve son aşamada, YSK’nın açıklayacağı takvim kapsamında istifa edecek memurların da sorulacağı son anketler yapılacak.
Dün AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partisinin adaylık kriterlerinden söz ederken, partiden güç alacak değil partiye güç katacak isimleri aday yapacaklarını söyledi.
O halde adayların belirlenmesinde anketler büyük önem taşıyor.
Bu nedenle AK Parti Genel Merkezi, manipülasyon ve yönlendirmelerin önüne geçmek için çok sayıda anket yapıyor.
Ortak Cumhuriyet Yürüyüşü neden olmasın?
Cumhuriyet’in 95. yılını kutladığımız 29 Ekim akşamı Bursa’nın farklı noktalarında 3 farklı etkinlik vardı.
Biri biliyorsunuz artık geleneksel hale gelen Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki 29 Ekim Yürüyüşü…
Diğeri her geçen gün gelişen ve bu yıl 20 milyon ilmek ile örülen dev Türk bayrağının meydana asıldığı Yıldırım Belediyesi’nin düzenlediği Cumhuriyet Yürüyüşü…
Ve son olarak Mudanya Belediyesi’nin yürüyüşle başlayıp konserle noktaladığı kutlamalar…
Başka kutlamalar da oldu ama kitlesel olanlar bunlardı.
Kuşkusuz, bu 3 etkinlik de birbirinden coşkuluydu.
Ancak Cumhuriyet kutlamalarını yarıştırırcasına Bursalıları farklı noktalarda toplamak yerine, yurttaşların tek noktada buluşacağı bir organizasyon yapılabilir.
Hem büyük bir gövde gösterisine dönüşür böyle bir kutlama hem de Cumhuriyet’in ruhuna uygun olarak, farklı kesimleri biraraya getirerek birlik ve beraberliğimizi pekiştirir.
Bu organizasyonun öncülüğünü de Bursa Valiliği yapabilir.
Gelecek 29 Ekim’de bunu en azından tartışmalı, gündeme getirmeliyiz.