Geçen cumartesi günüydü…
Pazartesi Söyleşileri’ni planlayacağım.
Bir an önce Yazı İşleri Müdürümüz Hikmet Selami Şahin’i bulmam gerek.
Telefonla odasını arıyorum yok.
Cep telefonunu çeviriyorum, ulaşılamıyor.
Servise inip editör arkadaşlara ‘Müdürünüz nerede’ diye soruyorum.
‘İzmir’e gitmişti yolda geliyor. Öğleye doğru burada olur’ yanıtını alıyorum.
Bir saat bekliyorum yok…
İki saat bekliyorum yok…
Tekrar cep telefonuna sarılıyorum…
Bu sefer çalıyor.
Selami Şahin telefonu açıyor ama sesi bir hayli gergin. ‘Hayırdır’ diyorum… ‘Sorma yolda kaldık, arabamızla çekicinin üzerinde maaile Balıkesir’e gidiyoruz. Eşimin panik atak krizi tuttu. Ben seni sonra ararım’ deyip kapatıyor.
Pazartesi işyerinde ilk işim yanına gidip durumunu sormak oluyor.
Yaşadıklarını tek tek anlatıyor.
Ben de ‘Bir vatandaş olarak açık mektup yazsana’ diyorum.
Yazımın bundan sonrasını o mektuba ayırdım:
‘Sayın Volkswagen ve Doğuş Oto yetkilileri… Benim 5 yaşında bir Tiguan’im var. 2016’da sıfır aldım. Kuralcı ve titiz bir yapım var. Bugüne kadar bütün kontrollerini Doğuş Oto’da yaptırdım. ‘Yetkisiz’ tek el değmedi. Rutin bakımı bir dakika gecikmedi. Üretim hatası olan P konumu şalterini bile cebimden parasını ödeyip değiştirdim. Aracımın lastiklerini bile sizde yeniledim. Kaskom sigortam hep VDF’den. Aracı ‘tık’ dese servise koşan ben 21 Ağustos’ta İzmir’den dönerken dağ başında yolda kaldım. ‘Yol yardım’la gelen çekiciye yükledik aracı. Peki biz ne yapacağız? Sonuçta pandemi var. Dağ başında da taksi durağı yok. Rica minnet çekicideki arabamızın içine bindik çocuklarla. 30-40 kilometrelik kâbus gibi bir yolculuktan sonra Balıkesir yetkili servisine vardık. İlk yarım saatimiz panik atak geçiren eşimi sakinleştirmekle geçti. Uzun inceleme sonrası aracı yapıp bize teslim ettiler. ‘4 bujiyi ve 2 buji soketini değiştirdik. Elimizde başka soket yok. ‘Bursa’ya kadar sıkıntı yaşamazsınız, gidince kalan 2 soketi değiştirin’ dediler. Hesabı ödeyip çıktım. Pazartesi Bursa Doğuş Oto’ya gittim. Durumu anlattım, incelediler ve ‘Bu soketler yepyeni, değişime gerek yok’ dediler. Haydaa… İki ‘yetkili’ servisten hangisinin daha ‘yetkin’ olduğunu bilemediğim için riske girmedim ve soketleri değiştirttim. Onların da parça ve işçiliğini ödeyip çıktım. Sayın Volkswagen ve Doğuş Oto yetkilileri, araçtır bozulur, biliyorum. Ama yine de soruyorum. Sizce ben niye yolda kaldım? Yolda kaldıysam niye bu kadar sıkıntı çektim?’
Yapı denetiminde havuz sistemi suistimalleri önleyecek
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetimleriyle yapı denetim firmalarına ve personeline çok sayıda ceza kesildi, yüzlerce firmanın denetleme yapma yetkisi elinden alındı.
Dün de yazdım, bu vahim bir durum.
Çünkü yeni konutların bile güvenli olmadığı ortaya çıktı.
Yakın zamana kadar yapı denetim firmalarının ücretlerini, inşaat sahipleri ödüyordu.
Para aldıkları müteahhitin inşaatlarını hakkıyla denetlememelerinin nedeni de buydu.
Ancak artık havuz sistemi var.
Yani bir inşaat firması artık yapı denetim firmasını kendisi seçemiyor.
Havuzdan hangi firma çıkarsa, yapı denetimcisi o oluyor.
Bu da yapı denetim firmalarının işini hakkıyla yapmalarını sağlayacak.
O halde, insan “suistimallerin önüne geçecek olan havuz sistemi neden çok geç hayata geçti?” diye sormaktan kendini alamıyor.
ÖTV indirimi geldi ama…
Geçen hafta ÖTV matrahı değişiminin, ne sıfır kilometre ne de ikinci el araçların fiyatlarını kesinlikle düşürmediğini yazmıştım.
Dün ziyaretime gelen değerli bir dostumun anlattıkları bu iddiamın kanıtıdır.
Arkadaşımla sohbet ederken laf lafı açtı ve söz ÖTV değişimine geldi.
Arkadaşım, ÖTV matrahı değişen Citroen C3 aircross marka sıfır kilometre araç almak istemiş.
ÖTV değişimi öncesi 308 bin lira olan araç, kâğıt üzerinde 262 bin liraya düşmüş.
Tabii arkadaşım aracı 46 bin lira indirimli alacağı için seviniyormuş.
Ancak otomobil bayileri, elllerinde sıfır kilometre araç olmadığını söylemiş.
Arkadaşım, “O halde sıraya yazın, ne zaman gelirse alayım” demiş.
“Hay hay” demiş galerici ama 262 bin liradan alamayacağını ekleyerek!
“Sizin gül hatırınız için 295 bin lira olur” demiş.
“Nasıl yani?, ÖTV’den dolayı aracın fiyatı düşmedi mi?” demiş arkadaşım.
“Şöyle yani” demiş galerici:
“Evet ÖTV indirimi geldi ama diğer yandan araçlara zam da geliyor.”
Yani, ÖTV indirimiyle 308 bin liradan 262 bin liraya inen aracın fiyatı, zamla birlikte yeniden 295 bin liraya çıkmış.
Tabii sıra size gelene kadar bir zam daha gelmezse!
Tüm bunlar şu anlama geliyor:
Devletin yaptığı ÖTV indirimi, araba firmaları ve bayilerin cebine girdi.
Yani tüketiciye tek delikli kuruş faydası olmadı.
Bu yazdığıma inanmayan varsa, yarın ÖTV matrahı değişen sıfır kilometre araç almak için bir galericiye gidebilir.