Armut, Türkiye genelinde yıllık 400 bin ton üretiliyor.
Bunun 150 bin tonunu ise Bursalı çiftçiler üretiyor.
Sadece armut mu?
Domates, soğan, patlıcan, şeftali, salatalık ve aklınıza gelen ne kadar meyve ve sebze varsa Bursa’nın verimli topraklarında yetişip, tüketicinin sofrasıyla buluşuyor.
Yani Bursa Ovası, Türkiye’nin tarım deposu.
Malum koronavirüs salgını sürüyor ve ne zaman kontrol altına alınacağı da meçhul.
Ve bu virüs hayatın her alanını etkilediği gibi tarım sektörünü de derinden etkiliyor.
Madalyonun iki yüzü var.
Bir, virüsten dolayı üretim düşerse, gıda sıkıntısının yaşanması.
İki, ekonomik koşullardan dolayı talep düşerse, üreticiyi ve üretimi olumsuz etkilemesi.
Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez’le konuşuyoruz.
“Başkan gıda sıkıntısı yaşanacak mı Bursa’da? Durum nedir?” diye soruyorum.
Şunları söylüyor:
“Şu anda sıkıntı yok. Meyvede ilaçlamaya yeni başladık zaten, gübreleme devam ediyor. Ürün var, merak edilmesin ürünle ilgili bir sıkıntı olmaz.”
Ürünle ilgili sıkıntı yok ama üretici, virüsten etkilenmeye başlamış.
Nedeni çok açık.
İhracat durdu ve iç pazarda da talep hayli düştü.
Mesela Rusya pazarı…
Gümrük kapıları açık olsa bile TIR şoförleri artık mal götürmeye gitmiyormuş.
Çünkü malları teslim ettikten sonra Rusya’da 14 gün karantinada kalıyorlar.
14 gün sonra Türkiye’ye girdiklerinde bir 14 gün daha karantinada kalıyorlar.
Sadece bir teslimat için karantinada kaldıkları süre 28 gün.
Yolu da hesap edin, bir ayı geçiyor.
Bu nedenle ihracat durmuş.
Diğer yandan Bursalı çiftçiler her yıl bu dönemde en çok, yabancı turist ağırlayan ve birçoğu her şey dahil sistemiyle hizmet veren Antalya’daki otellere ürünlerini satıyorlardı.
Malum süreçten dolayı turist olmadığı için de Antalya’daki oteller 1 gram mal almamış Bursalı üreticiden.
Yani Antalya kapısı da kapanmış.
İç piyasada ise yaprak kımıldamıyor.
Başta fabrikalar olmak üzere çok sayıda firma ya işçi çıkardı ya da izne gönderdi personelini.
Dönmez, “İnsanlar, domates, patlıcan ve meyve yemektense, çay ve peynir gibi temel gıda ürünlerini daha çok tüketiyor” diyerek durumu özetledi.
Hal böyle olunca Bursalı domates üreticisi, elinde kalan domatesleri salça yapıp stokluyormuş.
Dönmez’in verdiği bilgiye göre bu yıl seradaki domatesler salçalığa ayrılmış, böyle giderse tarladaki domatesin de akibeti aynı olacak.
Yeşillik fiyatı dip noktasında
Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez’le, tarım ürünlerinin fiyatlarını da konuşuyoruz.
Talep olmayınca doğal olarak ürünlerin fiyatları da düşmüş.
En çok da yeşillik ürünlerin fiyatı düşmüş.
Mesela maydonuz, roka veya dere otunun fiyatı…
Üretici maydonuzu 40 kuruşa toptancıya satıyormuş.
Dönmez, “Diğer ürünlerde de düşüş var ama özellikle yeşillik ürünlerin fiyatları dip noktasında” diyor.
Minibüste tek başına
Ne dedik?
Virüsün etkilemediği alan yok.
Şehir içi ulaşım ise en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor.
Vatandaşın birçoğu evlerine kapandı, dışarı çıkmak zorunda olanların büyük bir bölümü de kendi aracını kullanıyor.
Yani bir avuç yolcu seyahat ediyor.
Fotoğrafı Ertuğrulgazi hattında direksiyon sallayan minibüsçü esnafı Abdülkadir Üslü yolladı.
“Şu an sadece 1 yolcu var araçta” notuyla.
Diğer güzergahlarda da durum çok farklı değil.
Marketlerde yeni düzen
Salgın nedeniyle marketlerin manav reyonlarında yeni bir uygulamaya geçildi.
Müşteriler reyona girmiyor, girmedikleri için de meyve ve sebzeleri seçemiyor, seçemedikleri için de ürünlere elleyemiyor.
Onlar yerine eldivenini ve maskesini takmış market görevlisi, siparişi kendisi hazırlayıp müşteriye takdim ediyor.
Böylece hem hijyen sağlanıyor, hem de manav reyonundaki yığılmanın ve vakit kaybının önüne geçiliyor.
Bizzat tanık olduğum için söylüyorum, yeni uygulama eskisinden çok daha sağlıklı, düzenli ve pratik.
Çağrım market sahiplerine:
Eskiye dönmeyin, yeni uygulama çok daha iyi.