‘Bayram değil, seyran değil İmamoğlu neden yurt gezisine çıktı?’ diyeceğim ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, zaten bayramda Rize’ye gitti.
Da bayram olduğu için değil.
Kanımca, potansiyel cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu, seçim startını vermek için Karadeniz turuna çıktı.
Aslında bu sadece benim şahsi görüşüm değil.
Geçen haftaki yazımda İmamoğlu’nun yurt gezilerine çıkacağını belirtmiş ve Kılıçdaroğlu’nun bu işten rahatsız olduğunu, CHP’deki haber kaynaklarıma dayandırarak yazmıştım.
İşte İmamoğlu, Rize ile yurt gezilerine başladı.
Önceki gün Artvin, dün de Trabzonda’ydı.
Gerçi İmamoğlu, Trabzon’da gazetecilerin soruları üzerine, “Adaylık gündemimde yok, gündemimde önümüzdeki seçimlerde değişim var” dedi ama zaten hiç kimse İmamoğlu’ndan ‘adayım’ demesini beklemiyor.
İmamoğlu aday olabilir mi?
Bu sorunun yanıtını kestirmek için erken ancak İmamoğlu’nun Millet İttifakı’nın en güçlü adayı olduğu su götürmez bir gerçek.
Daha adaylığı bile kesinleşmeden iktidar milletvekilleri ve hükümete yakın medyanın hedefinde olan biri, muhalefetin en güçlü, iktidarın da en çekindiği aday değil midir?
Demirel de gitti
Kemal Demirel ile 1998 yılında tanışmıştım.
O yıllarda CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesiydi.
2000’li yılların başında, il başkanı, ardından milletvekili oldu.
Milletvekilliğinin ilk dönemi hayli parlaktı.
Öyle ki MYK üyesi seçilmişti.
Milletvekilliği sonrası ise siyaseti hep yakından takip etti.
Kılıçdaroğlu döneminde belediye başkan adaylığına soyunmuştu.
Ancak Demirel için seçilme dönemi bitmiş, milletvekilliği ve belediye başkanlığı yolları kapanmıştı.
Tüm bu süreçlerde hızlı tren işininin hiç peşini bırakmadı ve siyaset camiasında ‘cuf cuf Kemal” olarak anıldı.
Ölümcül hastalığı yaşamının son 20 yılında karşısına çıkmıştı.
Bir kez yendi, ancak ikinci kez direnmesine rağmen mağlup oldu.
Ve Demirel bayramın ikinci günü veda etti bu dünyaya.
Demirel, ılımlı bir siyasetçi, ılımlı bir insandı.
Yazdıklarım nedeniyle karşı karşıya geldiğimiz zamanlar oldu, hatta sert tartışmalarımızı bile hatırlayorum.
Ancak ne ben ne de o kin tutmadık ve çok kısa sürede unuttuk o tartışmaları.
Dün cenazesi OSB Camisi’nden kaldırıldı Demirel’in.
Sadece CHP’liler değil, diğer siyasi partilerden de çok sayıda insan cami avlusunda Demirel’e son görevlerini yerine getirmek için saf tutmuştu.
İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, eski milletvekili Sena Kaleli ile Demirel’in parlamento döneminde vefalı arkadaşları Mehmet Sevigen ve Eşref Erdem şehir dışından törene katılmışlardı.
Sağlığı izin verseydi eminim Deniz Baykal da gelirdi.
Mevzubahis Kemal Demirel olunca, iki insanla ilgili ayrı parantez açmak lazım.
İlki İbrahim Alkaya.
Alkaya, Demirel’i milletvekilliği sonrası dönemde de hiç yalnız bırakmadı.
Tren yürüyüşlerinde, ziyaretlerde, etkinliklerde hep Alkaya vardı yanında.
Tam bir vefa örneğidir İbrahim Alkaya, Kemal Demirel için.
Ve tabii eşi Nimet Demirel…
Nimet Demirel, en zor günlerinde Kemal Demirel için bir yaşam kaynağıydı adeta.
Sadece vefalı bir eş değil, sıkı bir yol arkadaşı, iyi bir dost olmuştu Demirel’e.
Kuşkusuz bu zamansız ölüme en çok o üzülmüş, en çok o gözyaşı dökmüştür.
Ancak doğanın kanunu binlerce yıldır işliyor.
Doğuyor, büyüyor ve ölüyoruz!
AK Parti’nin sığınmacı politikası değişiyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyon Suriyelinin geri dönüşü için proje hazırladıklarını açıkladı.
İktidar partisi yetkilileri, Suriyeliler konusunda muhalefet temsilcileri kadar olmasa da eski söylemlerden farklı açıklamalar yapmaya başladılar.
Sadece söylem değil, uygulamalar da değişiyor sanki.
Mesela bayrama gidecek Suriyelilerin dönüşüyle ilgili kısıtlamalar…
Tüm bunlar iktidarın Suriyeli sığınmacılar konusunda politika değişikliğine gittiğini gösteriyor.
Kuşkusuz bunda yaklaşan seçimin de etkisi var.
Ancak gün geçtikçe sığınmacıların ülkesine dönüşü zorlaşıyor.
İktidar, geç mi kaldı?
Şehir Hastanesi’ne ulaşım talebi
Büyükşehir Belediyesi’nin aylık 35 milyon liralık desteği sayesinde ulaşımın diğer kentlere göre ucuz olduğuna değindiğim yazımdan sonra bazı okuyuculardan iletiler aldım.
Özellikle Şehir Hastanesi’ne ulaşım konusunda talepleri var vatandaşın.
Özel halk otobüslerinin Şehir Hastanesi’ne seferlerinin 21,00’den sonra seyrekleştiğini söyleyen okuyucular, bunun da mağduriyetlere yol açtığını belirtiyorlar.
Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar’ın dikkatine.