Deneyimli bir siyasetçi ile gündemi konuşuyoruz.
Söz, siyasi partilerin programlarına geldi.
Bir dönem iktidar partisinde etkin olan siyasetçi, “Şu an siyasetin en büyük sorunu siyasi partilerin programlarındaki sapmalardır. Tümünün programları çok demokratik ama uygulamaları tam tersi. Siyasi partilerin hesapları, kongreleri, tüzüğe uygun hareket edip etmedikleri denetleniyor ama bir tek programlarına uyup uymadıkları denetlenmiyor” dedi.
Ben de kendisine bu konunun göreceli olduğunu hatırlattım.
Örneğin programında toplumu kucaklayıcı bir politika izleyeceği vurgusu yapılan AK Parti’nin ülkeyi kutuplaştırdığını söyleyip ceza verilemeyeceğini veya programında sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri yer aldığı halde bazı belediye başkanlarının sığınmacılara yönelik ırkçı politikalarından dolayı CHP’yi cezalandırmanın zorluklarından söz ettim.
O halde siyasi partilerin programlarına sadık kalmamasının cezasını, onlara oy veren seçmen vermeli.
Peki seçmenin böyle bir eğilimi var mı?
Sorunun yanıtını bir anket sonucunda arayalım.
Politic’s isimli araştırma şirketinin temmuz ayı anketinde deneklere ‘Bir vatandaş olarak en büyük sorununuz nedir?” diye sorulmuş.
Deneklerin yüzde 55,16’sı ekonomi demiş.
İşsizlik diyenlerin oranı yüzde 14,55, adalet yanıtı verenlerin oranı da yüzde 9,47 olmuş.
Gelecek kaygısı, eğitim ve pandemi yanıtları da yüzde 20’yi oluşturuyor.
Var mı ankette demokrasi, özgürlük, siyasi partilerde lider sultası gibi yanıtlar?
Özgürlük diyenlerin oranı sadece yüzde 1,17.
Yanıtlarda demokrasi diyen çıkmamış.
Yani siyasi partilerdeki antidemokratik uygulamalar vatandaşın gündeminde bile değil.
Bahsettiğim anket Türkiye’de kronikleşen sorunların neden çözülemediğini dair önemli bir ipuçudur.
Mutlu azınlık
Ekonomik krizi kendi hayatınızda hissediyor musunuz?
“Evet hissediyorum” diyenlerin oranı yüzde 83,79.
“Kısmen” diyenler yüzde 9,18.
“Hayır hissetmiyorum” yanıtı verenlerin oranı ise sadece yüzde 7,03.
Bu sonuçtan, Türkiye’deki mutlu azınlığın yüzde 7 olduğu sonucu çıkar mı?
Sorunları hangi lider çözer?
Politic’s anketinde yer alan bir diğer soru da şu:
En önemli sorununuzu hangi lider çözebilir?
Son derece ilginç sonuçlar çıkmış.
Ankete katılanların yüzde 39,01’i Tayyip Erdoğan diyor.
İkinci sırada ise yüzde 22,29 ile Meral Akşener var.
Yani seçmen çözümü, sorunu yarattığını düşündüğü liderde arıyor yine.
Meral Akşener’in ikinci sırada olması ise İYİ Parti’nin toplumdaki yükselişini ortaya koyuyor hiç şüphesiz.
Bu bölümün en ilginç sonuçlarından biri de Muharrem İnce’nin yüzde 12,38 ile 3. sırada yer alması.
Kılıçdaroğlu ise yüzde 11,92 ile dördüncü sırada.
Bu ankete göre seçmenin ezici çoğunluğu sorunların çözümünde ana muhalefet partisi liderini yeterli görmüyor.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığının gündemde olduğu şu günlerde önemli bir sonuç.
Memleket Partisi sürprizi
Doğrusu Memleket Partisi’nin toplumda karşılık bulacağına yönelik şüphelerim vardı.
Ancak anketlerde yeni partiler arasında en yüksek oy Memleket Partisi’ne çıkıyor.
Memleket Partisi’nin oy oranı yüzde 4 civarında.
Barça bile dayanamadı
Dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Messi’nin Barcelona’dan ayrılması, dünyanın ilk gündemlerinden biri oldu.
Barcelona, Messi ile yollarını neden ayırdı?
Maaş yükünü kaldıramayacağı için değil mi?
Transfer haberlerine bakılırsa Messi yeni takımında yıllık 40 milyon euro kazanacak.
Yani 405 milyon lira.
Messi, tek başına Barcelona’nın yıllık bütçesinin yarısı kadar para kazanıyormuş.
Anlatmak istediğim şu:
Dünya devi koca Barcelona bile en değerli futbolcusunu ekonomik nedenlerden dolayı serbest bırakıyorsa, bizim gırtlağına kadar borçlu olan kulüplerimiz bu hadiseden ders çıkarmalı.