‘Bazı gazeteci arkadaşlarımız trafiğe takılmış ancak biz yemeğe başlayalım’ diyerek toplantıyı açtı Vali İzzettin Küçük.

Yemek bitti, notlarını okumaya başladığında ilk olarak trafik sıkışıklığına değindi Vali Bey.

Soru-cevap faslına geçildiğinde gazetecilerin ilk sorusu trafik oldu.

Ardından mikrofunu eline alan her gazeteci ısrarla trafiği sordu.

Bazı gazeteciler soruyla yetinmeyip, trafik sıkışıklığını giderecek önerilerini paylaştı.

Ve trafikle başlayan yemekli toplantı, trafikle sona erdi.

Tüm bunlar, bizzat bu kentin Vali’sinin de teyit ettiği gibi Bursa’da koca bir trafik sorunu olduğunu gösteriyor.

Bu sorunu yok sayabilirsiniz ancak aracınızla Bursa’nın herhangi bir noktasına yol almaya çalıştığınız anda trafik sıkışıklığını iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Bu nedenle yeni Emniyet Müdürü Osman Ak, ayağının tozuyla Bursa’daki  trafik sorununa değindi.

Vali Küçük ise, Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne trafikle ilgili bir çalışma yapmaları talimatını verdiğini söyledi.

Bu çalışma bittikten sonra Bursa trafiğini rahatlatmak adına adımlar atılacakmış.

Küçük, ilk etapta, kavşaklarda trafik polislerini artıracaklarını da belirtti.

Ayrıca, geçen yıl OSB yetkililerine mesai saatlerini değiştirme tekliflerini  yineleyeceklerini ekledi.

Ne var ki 18 Eylül’de okullar açılıyor ve pazartesi sabahı Bursa trafiğinin bir kabusa dönüşeceğini herkes biliyor.

Ve kısa vadede trafik sıkışıklığının önleneceğini düşünmek fazla iyimserlik olur.

Çünkü, Bursa trafiğini rahatlatmak adına köklü çözümler şart.

Mesela Ankara Yolu’nda BursaRay hattına paralel tek bir özel ulaşım aracının olmaması gerekirken, yıllardır bu konuda kararlı bir irade sergilenemiyor.

Binlerce kural tanımaz sürücü park ihlalleri nedeniyle trafiğin çanına ot tıkarken, denetimler son derece yetersiz.

Başta Balıklı, Yüksek İhtisas ve Orhaneli olmak üzere kavşaklarda şerit ihlali yapan sürücülere ceza yağdırılmadığı sürece, trafiğin rahatlaması hayal olur.

Ve en önemlisi toplu taşıma…

Bursalıların, raylı sistemi kullanım oranları hala düşük.

Halkın raylı sistemleri tercih etmesi için yeni projelerin geliştirilmesi gerekiyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, enseyi karartmamak  lazım.

Nitekim Vali Küçük, sorunu çözmek için kararlı olduğu izlenimi verdi bize.

 

——————————

 

O okullar az riskliymiş

 

Geçen hafta Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya, 13 okulun yıkılacağını açıklamıştı.

Ancak bu açıklama kadar Sarıkaya’nın Bursa’da 143 okulun riskli olduğunu söylemesi de önemli.

Önemli çünkü, olası bir depremde bu okulların yıkılma riski var.

Kritik soru şu:

143 okul riskliyse neden müdahale edilmiyor?

Vali Küçük’ün yanıtı:

“Evet 143 okul riskli ancak 13 okul kadar değil. O okullar az riskli. Oysa 13 okulun hemen yıkılması gerekirdi. Yıkma kararı almasaydık cinayet işlemiş olurduk.”

13 okulun yıkılması son derece isabetli bir karar.

Ancak devletin raporlarında az riskli olarak nitelendirilen, isimlerini bilmediğimiz 143 okula da vakit kaybetmeden müdahale edilmesi gerekir.

 

———————————-

 

Küçük nasıl bir izlenim veriyor?

 

Kulakları çınlasın AK Parti’nin geçmiş dönem il başkanlarından biri, Bursa’da görev yapan bir valiyle ilgili aynen şunu söylemişti:

Sağolsun Vali Bey, ben şehir dışına gittiğimde yokluğumu hiç hissettirmiyor.

Bu sözlerin altında eleştiri olduğunu bilmem belirtmeme gerek var mı?

Sözlerini paylaştığım AK Partilinin bile şikayet ettiği durum tam da şuydu:

Son dönemlerde Bursa’da görev yapan valililer, iyice siyasallaşmıştı.

Peki İzzettin Küçük?

Bana göre tam bir devlet adamı…

Ancak bu, Küçük’ün iktidarla çatıştığı anlamına gelmiyor.

İktidarla uyumlu ancak devlet adamlığının gereğini yerine getiren bir politika izliyor Vali Küçük.

Dünkü basın toplantısındaki sözlerinde de tek bir siyasi ifade, gram politik ima ve zerre propaganda çağrışımı yoktu.

Böyle bir validen kimin şikayeti olabilir?

 

————————

 

Sanayiye devam

 

Sanayi mi, turizm mi, tarım mı?

Bursa sanayide ve tarımda iddialı bir kent.

Son yıllarda turizme dönük adımlar da atılmıyor değil.

Ancak Bursa’ya gelen turist sayısı belli.

Ayrıca Bursa’nın turizm hedefi, sanayi ve tarım kenti kimliğini örselememeli.

Vali Küçük de sanayiden vazgeçilmeyeceği hatta yeni yüksek teknolojili sanayileri destekleyeceklerini şu vurucu cümleyle ifade etti:

“Türkiye orta gelir tuzağından kurtulacaksa, Bursa’nın sanayideki atılımıyla olacak!”