Bugüne kadar kaçak yapılarla ciddi bir mücadele verilmedi maalesef.
Ya sözler havada kaldı, ya mücadele tavsadı.
Bunun çeşitli nedenleri olsa da, bu yazının konusu değil.
Hafta başında OLAY Medya’yı ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kaçakla mücadeleyle ilgili yeni bir dönemin işaretlerini verdi ancak sohbet başka bir konuya evrildiği için detay alamadık.
Aktaş’ı arayarak, gelişmeyle ilgili detayları aldım.
Malum geçen haftalarda Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bursa’da idi.
Aktaş, Bursa’daki kaçak yapılarla ilgili bilgi verdi ve mücadele konusunda topyekün bir irade sergilenmesi gerektiğini belirtti.
Bakan Kurum da, Aktaş’a destek vererek ‘ne yapılması gerekiyorsa arkanızdayız’ mesajını verdi.
Görüşmenin ardından Aktaş ile Vali Yakup Canbolat, 17 ilçe belediye başkanının katılacağı bir zirve planladı.
Toplantı gelecek hafta yapılacak.
Peki toplantıda neler konuşacak?
Söz Aktaş’ta:
“Biliyorsunuz 6 ay önce kaçakla mücadele konusunda bazı kararlar almıştık. Bu kararlardan biri de kaçak yapıların drone ile tespit edilmesi de vardı. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak 6 aydır, çok titiz bir çalışma yürüttük. Hangi ilçede, hangi noktada kaç yapı yükseldi, tek tek tespit ettik. Bir yapıda 5 cm bile yükselti yapılmışsa tespit ettik. Bursa’daki kaçak yapı sayısı, ilçelere göre dağılımı, kaçak yapılarla ilgili yapılan işlemler, hepsini biliyoruz. Toplantıda bunları konuşacak ve kaçakla mücadele konusunda gerekirse yeni kararlar alacağız. Kaçak yapılarla mücadele edilmesi noktasında kararlıyız.”
23 bin kişi parasını yatırmamış
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın verdiği bir diğer önemli bilgi de imar barışıyla ilgili.
Çok sayıda kişi imar barışından yararlandı.
Ancak 23 bin kişi imar barışından yararlanmak için başvuru yaptığı halde, cezasını ödememiş!
Yani parasını yatırmamış.
Ayrıca bugüne kadar 3 bin 300 civarı yapı kayıt belgesi iptal edilmiş.
Vali Canbolat ve Başkan Aktaş öncülüğünde gerçekleştirilecek zirvede, masaya yatırılacak konuların arasında bu da yer alacak.
Hem suçlu hem güçlü
Nilüfer Çamlıca Mahallesi’nde, yasak tanımayan bir ailenin kına gecesini basan polisler, kimsenin gözünün yaşına bakmamış.
Tedbirlere uymayanlara basmış cezayı polis.
Kınacı ailenin ne yapması gerekirdi bu durumda?
Başını öne eğip, kabahatleriyle oturmaları değil mi?
Ancak kınaya katılan kadınlardan biri polise direnmiş, annesi ise gazetecilere saldırmış.
Öncelikle Nilüfer Emniyet Müdürlüğü ekiplerini kutluyorum.
Ancak sanmayın ki, sorumsuzluk sadece bu örnekle sınırlı.
Bursa’da yasağa rağmen, çok sayıda kına ve benzeri organizasyonların yapıldığını biliyoruz.
Çamlıca’daki baskın vatandaşın ihbarıyla gerçekleşmiş belli ki.
İhbarcılık iyi bir şey değil ancak bu kez sağlığımız için gerekli.
Uyuşturucu ile mücadelede en etkin yol
Gürsu Belediyesi, sporcu fabrikası isimli bir projeyi hayata geçiriyor.
Projenin amacı, spor tesislerinden faydalanacak gençlerin sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamak.
Ancak projenin çok başka bir faydası daha oluyor.
Sporcu fabrikasının açıldığı 2018’de Gürsu’da uyuşturucu kullanım oranı yüzde 74 azalıyor.
Uyuşturucunun panzehirinin, spor olduğunu kanıtlamak için daha iyi bir örnek olabilir mi?