Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü, 2 kızıl geyiğin av turizmi kapsamında vurulması için ihale açtı, adeta kıyamet koptu.

Sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyürken CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal da, “Nesli tükenen hayvanları öldürerek turizmi geliştiremezsiniz” diyerek yazılı açıklama yaptı.

İhale ilanını duyduktan sonra ben de bir an irkildim ve haber doğru mu, değil mi diye tereddüt ettim.

Daha sonra iki yetkiliyle konuşarak, gelişmenin arka planını öğrenmeye çalıştım.

Konuştuğum yetkililer Doğa Koruma ve Milli Parklar Planlama ve Koordinasyon Şube Müdürü Erol Hançer ile Avcılık ve Yaban Hayatı Şube Müdürü Hidayet Topçu…

İki yetkilinin söyledikleri özetle şunlardı:

“Evet ilk bakışta geyiklerin öldürülerek turizmin geliştirilmesi fikri çelişki gibi geliyor ama ihalesini yaptığımız iki kızıl geyik üretimden düşmüş, yaşlı ve kısa süre sonra ölecek olan geyiklerdir. Eğer onların  öldürülmeleri için ihaleye çıkmasazsak, kaçak avlanan avcılar, genç geyikleri vurabilir. İhaleyi, Kara Avcılığı Kanunu’na dayanarak ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yönetmelikleri doğrultusunda yapıyoruz. Bu, sadece Türkiye’de değil, dünyada da aynı yöntemle yapılıyor. Almanya’da 1,5 milyon Karaca, İngiltere’de de 4,5 milyon kanatlı hayvan öldürüldü. Bu iki geyikten elde edilecek gelirin yüzde 60’ı kırsal turizm kapsamında köy tüzel kişiliğine aktarılacak. Biz sadece üretimden düşmüş geyikleri vurdurtmuyor, aynı zamanda 70 dönümlük geyik üretim merkezimizde geyik yetiştiriciliği yapıyoruz. 800 damızlık geyiğimiz var. Mesele sosyal medyada çok yanlış bir şekilde ele alınıyor.”

Bu arada iki kızıl geyiğin sadece ihalesi Bursa’da yapılıyormuş ve Uludağ’da değil Bilecik‘in Bozüyük ilçesinde vurulacakmış geyikler.

Bir bilgi daha…

Vuralacak erkek geyiklerin eti yenmiyormuş.

Ya ne yapılıyormuş?

Trofe amacıyla kullanılıyormuş.

Kuşkusuz ihale yasal.

Avcılık dünyada yaygın, bu da doğru.

Ancak  “Ölmek üzere olan hayvanları kontrollü bir şekilde avlatalım da, kaçak avcılık yağan avcılar genç hayvanlara bulaşmasınlar” anlamına gelecek bir yaklaşım, denetimsizliğin itirafı değil midir?

Ayrıca bu gerekçe, hayvanların öldürülmelerini meşrulaştırır mı?

Bir de hayvan katliamlarının ve hayvanlara kötü muamelenin arttığı bir dönemde hayvan öldürtmek için ihaleye çıkılıyor.

Üstelik geyikler bakanlık eliyle yok edilecek.

Hadisenin turizm kısmına gelince.

Hayvan bedenleri üzerinden turizm gelişecekse,  hiç gelişmesin daha iyi.

 

Robotların hakimiyeti ve Bozbey’in paylaşımı

 

Robotlar, hayatın tüm alanlarına hakim olacak yakın gelecekte.

Peki ne zaman?

Avrupa Ekonomik Forumu’nun konuyla ilgili bir araştırması var.

Buna göre 2022’de, 130 milyon yeni iş imkanı olacak. Bunların 70 milyonunu robotlar alacak, 60 milyonunu insanlar üstlenecek! Aynı araştırma, çalışanların yüzde 54’ünün yeni ortaya çıkacak işleri yapmaya hazır olmadığını gösteriyor.

Rapor, işte böyle sarsıcı bilgiler içeriyor.

Nitekim çok değil 2 yıl sonra 10 milyonlarca yeni işsizlikten söz ediliyor.

Nilüfer eski Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, rapor üzerinden farklı bir bakış açısı ortaya koymuş

Bakın ne yazmış sosyal medya hesabından:

“Neden 1999’dan bu güne medyada, her gittiğim yerde, her toplantıda anne ve babalara seslenerek ‘lütfen çocuklarımıza bir müzik aleti çalmayı, bir spor dalında spor yapmayı, güzel sanatların bir alanında olmasını sağlayın’ dediğimizi anladınız mı? Üstelik ‘çocuklarımıza her zaman ülkemizin geleceği için; bir müzik aleti çalmalısınız, sporun bir alanında mutlaka olmalısınız ve güzel sanatların bir dalıyla mutlaka ilgilenmelisiniz. Bunu sizden istiyorum’ dedim. Çünkü biz ülkemiz için geleceğimizin en iyi olmasını istiyoruz. Onun için Nilüfer Belediyesinin 3 ana hedefi eğitim, kültür-sanat ve spor olmuştur. Bunu yaptık mı? Yaptık. Nilüferli çocuklar bunları yaptı mı? Önemli bir kısmı yaptı. O zaman Nilüferli çocuklar ülkemizin güzel geleceğine imza atacaklar.”

Bozbey’in paylaşımının ardından ben de araştırmadan üzerime düşen payı yazayım:

Zaman zaman, katıldığım kültür-sanat etkinlikleriyle ilgili gözlemlerimi ve notlarımı paylaşıyorum.

Siyaset ağırlıklı yazılarıma alışan bazı okuyuculara, üst satırlardaki araştırmayı bir kez daha okumalarını öneriyorum.

 

Bayramlaşmalarda gelenek değişmedi

 

Ramazan Bayramı’nda da siyasi partilerin bayramlaşma  günü ve mekanları değişmedi.

Yine AK Parti, birinci gün Merinos Parkı Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde; yine CHP, MHP ve İYİ Parti, bayramın ikinci günü Kültürpark’taki çay bahçelerinde bayramlaşacaklar.

Gün ve mekan değişmeyecek ama umarız konuşmaların içeriği değişir ve bayramlaşmaların ruhuna uygun konuşmalar dinleriz.

 

Canlı yayın kazaları

 

Mikrofonun kapalı olduğunu sanıp, ağzından seyircinin duymaması gereken sözcükler dökülen ünlü televizyoncu Oğuz Haksever, dün bir anda gündemi değiştirdi.

Haksever’i en iyi yıllardır canlı yayın yapan televizyon programcıları anlayabilir.

Her programcının başına gelecek talihsiz bir canlı yayın kazası!

Elbette çok dikkatli  olmak ve hata riskini en aza indirmek gerekir.

Ancak canlı yayın, her zaman stresli ve bu tip kazalara açıktır.

Linç etmeden, meseleye bir de bu pencereden bakmak lazım.

 

CHP neden başarılı olamıyor?

 

CHP’yi temsil eden bir partili, sosyal medya hesabından belediye başkan adayını ima ederek, ‘şarlatan’ deyip, hakaret ediyor.

Sıradan bir olaymış gibi unutulup gidiyor ve hakaret edenin yanına kar kalıyor.