Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Tünelin ucundaki ışık göründü

Türkiye genelinde vaka sayıları azalırken, bir  müjde de Bursa’dan geldi. İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, vaka ve  yoğun bakım hasta sayılarının azaldığını belirtti: “Vakalar artarken önce hasta müracatları, sonra yatışlar, ardından yoğun bakımlar artıyordu. Vaka sayısı düşerken de önce hastane başvuruları azaldı, ardından serviste yatanlar azalıyor, sonra da yoğun bakım. Şu an yatak doluluk oranı yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65, 70 civarında.”

Yavuzyılmaz, aşıyla ilgili de önemli açıklamalar yaptı.

Ailesine ve çevresindeki insanlara aşıyı şiddetle tavsiye edeceğini belirten Yavuzyılmaz, Bursa’da önce sağlık çalışanlarının ve 65 yaş üzerindeki yurttaşların aşılacağını belirtti. Göreve kısa süre önce atanan Yavuzyılmaz, şu mesajı verdi:  Sahadan gelen biriyim. Bugüne kadar bir tek İznik ve dağ ilçelerine gidemedim. Diğer tüm ilçelere en az 1 kez gittim.

 

————————–

 

İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, sağlık alanında merak edilen konulara ışık tutacak açıklamalar yaptı.

Bursa’daki vaka durumu nasıl?

Hastanelerdeki tablo nasıl?

Aşıda öncelik kimlerin?

Bursa’ya kaç doz aşı gelecek?

Yarım kalan hastaneler ne zaman tamamlanacak?

Yavuzyılmaz, tüm sorularımıza içtenlikle yanıt verdi.

 

BURSA’YA ATANMAM BİRAZ SÜRPRİZ OLDU

 

Balıkesir’den Bursa’ya atandınız. Bursa’ya atanma kararı sizin için sürpriz oldu mu?

 

Bizim atamalar biraz sürpriz oluyor. Balıkesir’e gelişim de biraz öyleydi. Bursa’ya atanmadan  önce Balıkesir Şehir Hastanesi’nde laboratuvar genişletme çalışması yapıyorduk. O sırada Ankara’ya davet edildim. Bakan Bey, Bursa ile ilgili düşüncesi olduğunu ve beni Bursa için  düşündüğünü söyledi. Ertesi gün de Bursa’daydım.

 

BURSA’YA YABANCI DEĞİLİM 

 

Bursa’ya geldiğinizde kentte vaka sayıları çok fazlaydı. Yoğun bir dönemde geldiniz. Kısa zamanda Bursa’yı tanıyabildiniz mi?

 

Bursa, daha önce farklı amaçlarla geldiğim bir şehirdi. Ama spor aktiviteleriyle ilgili gelmiştim bu kente. Hem Trabzonspor’da hekim olarak görev yaparken, hem voleybol takımlarında görev yaparken çok gelmiştim. Gezi amaçlı geldiğim de oldu. Ama ilk kez görev için buradayım. Trabzonspor’da hem alt yapıda hem de A takımında hekimlik yaptım. Yine erkek voleybol takımında ve Trabzon SGK Hastanesi’nde yöneticilik yaparken sık sık Bursa’ya gelirdim. TOFAŞ ile birlike lige çıkmıştık. Sonra Trabzon İdman Ocağı’nda yöneticiydim. O yıllarda Büyükşehir ve Nilüfer Belediyespor ile oynadığımız maçlar için Bursa’ya gelmişliğim çoktur. Yani Bursa’yı biliyordum. Kısa zamanda da tanımaya çalışıyoruz. Yoğunluk ve pandemiden dolayı sosyal açıdan tanıma imkanımız yok. Ama  sağlık alanında mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde tanımaya çalışıyoruz. Bugüne kadar bir tek İznik ve dağ ilçelerine gidemedim. Diğer tüm ilçelere en az 1 kez gittim. Kısa zamanda alacağımız tedbirleri ve sürdüreceğimiz düzeni planlamak istiyoruz.

 

“SAHADAN GELEN BİRİYİM”

 

Tanıyanlar, sizi iletişim yönü gelişmiş, masa başında değil sahada olan bir bürokrat olarak tarif ediyorlar. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

 

Sağolsun teveccüh göstermişler.  İletişim olmazsa olmaz. Siz insanlara açık olacak, kapınızı açacak ve onların gönlüne gireceksiniz ki  onlar da size gönlünü ve dünyasını açsın. İkincisi, ben sahadan gelen biriyim. Sağlık teşkilatının hemen hemen her alanında çalıştım. Yıllarca acilde de çalıştım, aile hekimliği de yaptım, ilçe müdürlüğü, başhekimlik, halk sağlığı il müdürlüğü görevlerinde de bulundum. Bugün de il sağlık müdürlüğü yapıyorum.  İl sağlık müdürü olarak 5. kentim Bursa. Sahayı görmeden, sahayı  bilmeden başarılı olamazsınız. Oradaki arkadaşların potansiyelini oraya giderek göreceksiniz. Durumları nasıl, ne yapılabilir, onların yanlarına gidip öğrenebilirsiniz. Güvenlikçiyle de sohbet etmek lazım, temizlik ve sağlık personeliyle de konuşmak gerekir, hekim ve yöneticilerle de görüşmek lazım. Sadece yöneticilerle görüşürseniz, hayatı onların penceresinden görürsünüz. İşimizin doğası gereği, yöneticilerle daha sık görüşüyoruz. Ama eğer sahayı görmeyip, personelle diyalog kurmazsanız, orayı sadece yöneticilerin gözüyle görürsünüz. Sahada olmak bu işin olmazsa olmazı ve mümkün olduğu sürece  boş vaktimde sahada olmaya çalışıyorum. Hafta sonları acil servislere, mesai saatleri dışında geceleri hastanelere giderim. Çünkü orada vatandaşın da personelin de dertlerini  görüyorusunuz. Yönetici arkadaşlara da hep aynı şeyleri tavsiye ederim. Başhekim ve müdürlere,  hastaneye her gün aynı kapıdan girmemelerini öneririm. Bir gün acilden, bir gün poliklinikten, bir gün yangın kapısından, bir gün de başhekimlik kapısından girsinler ki hastanenin durumunu görebilrsinler.

 

Çin aşısında gönüllü oldunuz. Nasıl hissettiniz kendinizi, yan etkisi oldu mu?

 

Çok şükür hiçbir yan etkisi olmadı. Aşı gönüllüsü olmayı sürecin başından bu yana düşünüyordum. Ama aşıların Türkiye’ye gelişi çeşitli sebeplerle uzamıştı. Biz de gönüllü olmayı daha ön plana taşıdık. İlk doz aşıyı olduk. Ama kontrol  çalışması  bu. Yüzde 30, plasebu dediğimiz bir şey var. Yani aşı mı olduk, plasebu mu bilmiyoruz. Bir hafta sonra ikinci doz olacak. Aşılama başladıktan sonra aşı mı olduk, plasebu mu olduk öğreneceğiz.

 

“ÖNCELİK SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE 65 YAŞ ÜZERİNDEKİLER”

 

Bursa’ya kaç doz aşı düşeceği belli oldu mu?Aşıdan öncelikle kimler yararlanacak?

 

Doz planlaması henüz yok. Çeşitli meslek gruplarının öncelenmesi söz konusu. Önce sağlık personeli, ardından  kolluk kuvetleri, gıda sektöründe çalışanlar gibi kalabalıklarla muhatap olan insanlar aşılanacak. Aşı peyderpey gelecek. En kısa sürede en çok kişiye ulaşmaya çalışacağız. Bursa’ya henüz kaç doz geleceğine dair bilgi yok. Nüfusa orantlı olacak muhtemelen.  Ama her ilin dinamikleri farklı. Mesela, Balıkesir’de 65 yaş üstü nüfus yüzde 18’lerde, Bursa’da yüzde 9’larda. 65 yaşı öncelediğiniz zaman Balıkesir’e gidecek aşı Bursa’dan daha fazla olur. Totalde belki Bursa’ya fazla olacak ama nüfusa göre planladığınız zaman Balıkesir. Veya Bursa’nın sanayisi gelişmiş durumda. Sanayi öncelenirse, Bursa’ya daha çok aşı gidecek demektir.

 

Aşı gelir gelmez kimler  yararlanacak?

 

Öncelikle sağlıkçılar ve 65 yaş üstündekiler.  Sağlıkçılar bir kere  öncelikli olacak. Daha sonra dezavantajlı gruplar. Önce sağlıkçılar, sonra 65 yaş üstü, şu anki görüntü bu.

 

“AŞIYA GÜVENİN”

 

Aşı karşıtı bir kesim var. Bunlar, aşının güvenli olmadığını öne sürerek, aşı olunmaması gerektiğini savunuyorlar. Aşı güvenliğiyle ilgili neler söylersiniz?

 

Ben de bir hekim olarak yorum yapayım. Çünkü aşı özel ilgi alanım değil.  Ama bu işle uğraşan arkadaşların, hocalarımızın söylemleri ve süreci takip eden biri olarak söyleyebilirim ki,  Çin’den gelecek aşı yıllardır geleneksel yöntemlerle üretilen ölü virüs aşısı olduğu için yan etki ve risk açısından dünyadaki en güvenli yöntem budur. Halen de çocukluk aşısında  kullandığımız bir yöntem. Bunun güvenli olduğu kanaatindeyim. Bu anlamda, kendi aileme ve çevremdeki insanlara tavsiye edecek miyim? Şiddetle tavsiye edeceğim. Çünkü aşıyla önlenebilecek bir hastalıktan mağdur olmak çok akıl karı değil. Çin aşısının güvenirlilik bakımından, yan etki bakımından  sorun olacağını düşünmüyorum. Alerji, kızarlıklık gibi riskler her aşıda  olduğu gibi bu aşıda da var.

 

VAKA SAYISI  DÜŞÜYOR HASTANE YOĞUNLUĞU AZALIYOR”

 

Vakaların Türkiye genelinde azaldığını biliyoruz. Bursa’da tablo nasıl?

 

Vakalar artarken önce hasta müracatları, sonra yatışlar, ardından yoğun bakımlar artıyordu. Vaka sayısı düşerken de önce hastane başvuruları azaldı, ardından serviste yatanlar azalıyor, sonra da yoğun bakım.  Şu an yatak doluluk oranı yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65, 70 civarında. Ama hiçbir hastamız ne yatak ne de yoğun bakım bekliyor. Bu süreçte de yer yokluğu nedeniyle hiçbir hastamız başka ile gitmedi.

 

Vaka sayısıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

 

Yoğun bakımda yaklaşık 650’ye kadar hasta takibi yaptık. Yoğun bakımlardaki  yükümüz azaldı. Yine normal servislerde hasta sayımız 3 bine kadar çıkmıştı. Orada da düşüş var. Ama hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamız gerekir.

 

“SAĞLIK ALT YAPIMIZ  İYİ” 

 

Bursa’da göreve başladıktan sonra, nasıl bir sağlık alt yapısıyla karşılaştınız? Bursa, sağlık yatırımları bakımından nasıl durumda?

 

Bursa sağlık alt yapısı bakımından güçlü illerden biri. Şehir Hastanesi elimizi kolaylaştırdı. Neden? Pandemi döneminde 280 yoğun bakım yatağı ilave ettik. Ama en az inşaat uğraşısıyla. Çünkü alanlarımız olduğu için hemen hayata geçirebildik. Ama bazı hastanelerde  yoğun bakım için 2 aylık inşaat süresine ihtiyacınız oluyor. Yüksek İhtisas, Çekirge, Mudanya, İznik, Orhangazi, Gemlik, Karacabey, Mustafakemalpaşa’daki hastanelerimiz, kısmen de Orhaneli Devlet Hastanesi ve merkezdeki  hastaneler, elini taşın altına koydular. Yine özel hastanelerimiz ve kısmen de Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, pandemi sürecinde aktif rol aldı. Tıp Fakültesi’nin pandemi sürecine olan katkısı yatak bakımından çok fazla değildi ama onlar da diğer hasta gruplarını sahiplendiler. Yani Bursa olarak, bu süreci iyi götürdük. Sağlık alt yapımız iyi durumda. Eski müteahhitin özel durumundan dolayı yapımı geciken Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’nde yeni müteahhite yer teslimi yapıldı. Muradiye Devlet Hastanesi’nin proje ihalesini yaptık, 300 yataklı genel hastane olacak.   Bunun yanında Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabiltasyon Merkezi’nin arsa problemlerini çözdük, projelendirme safhasına giriyoruz. Orada erken dönemde planlamamız var. Yine yatırım planlamalarımızda iki diş hastanesi  var. Tam yerlerini tespit etmemekle beraber Yıldırım ve Osmangazi olarak planlıyoruz.

 

“ALİ OSMAN SÖNMEZ DEVLET HASTANESİ KALDIĞI YERDEN DEVAM”

 

Merkezde yapımı yarım kalan hastaneler var. Mesela Ali Sönmez Devlet Hastanesi. Bu hastanenin yapımı hangi aşamada?

 

 

Şimdi eski yüklenici firmanın orada kule vinçleri ve diğer malzemeleri vardı. Onların teslimini yaptık.  Yeni firma da geçen hafta geldi, arazi teslimi yaptık.

 

Yeni firmanın ismi nedir?

 

Dost İnşaat diye bir firma. Hastane inşaatları yapan deneyimli bir firma. Samsun’da sağlık alanında yatırımları var.

 

Şehir Hastanesi’ni etkilememesi için Ali Osman Devlet Hastanesi’nin yapımının yavaşlatıldığı iddialarına ne diyorsunuz?

 

Asla öyle bir şey yok. Hastanenin yüklenici firması, finansman sorunları nedeniyle işe devam edemeyeceğini beyan etti. Ondan sonra ihaleye tekrar hazırlanılması, işin ne kadarının tamamlandığının tespit edilmesi, yeniden ihaleye çıkılması gibi süreçler zaman aldı.  Ama işe kaldığı yerden devam edilecek. Biz zaten oraya Çekirge Devlet Hastanesi’ni taşıyacağız. Dolayısyla söz konusu iddia doğru değil. Gürsu’da yeni hastanemiz var, Gürsu’da var, Yenişehir’de var,  Kestel’de var. Bunlar son dönemde inşa edilmiş hastanelerimiz.

 

 Ali Osman Devlet Hastanesi ne zaman hizmete açılacak?

 

Bir, iki yılı bulur. Çünkü çok büyük bir hastane. Ama yeni  firma daha önce hastanecilikte  tecrübeli olan bir firma. O yüzden inşaat süreci kısa sürede istediğimiz gibi gelişir. Çekirge Devlet Hastanesi, ekonomik ömrünü tamamladı.

 

“REHAVETE KAPILMAYALIM”  

 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

 

Vatandaşımız biraz daha dişini sıksın. Evet çok sıkıldılar ama bu illeten kurtulmak için aşı ve tedbir şart. Bir süre daha sosyal izolasyonu, maskeyi, mesafeyi, temizliği hayatımızın bir parçası olmaktan çıkarmayalım. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlarda olmayalım. Son dönemde bulaşıcılık aile içi ortamlarda çok arttı. Aile gezmelerini ve akraba ilişkilerini belli seviyede tutalım. Çünkü ne kadar temas olursa, o kadar vaka artıyor. Tüm kamu kurumlarına, sivil toplum örgütlerine ve belediyelere verdikleri destekler için teşekkür ederim.

FOTOĞRAFLAR: BİRCAN ÖRSEL

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X