Toplum kavgadan bıktı

Yıllarca CHP’yi, kamplaştırıcı söylemlerde bulunan, çatışmacı bir dil kullanan, çatık kaşlı, gergin ve tebessüm nedir bilmez yüz ifadelerine sahip liderler yönetti.

Bir tek Erdal İnönü farklıydı o da zaten SHP’nin genel başkanlığını yaptı ve CHP içinde iktidar mücadelesine girmeyerek bilimle uğraşmaya devam etti son nefesini verinceye kadar.

Dün İstanbul’da saha çalışması yapan bir CHP’liye, “İstanbul’da durum nasıl?” diye soruyorum.

“Gayet iyi, seçmen Ekrem İmamoğlu’nun seviyor” diyor.

Neden, nasıl diye araya girmeden, ben sormadan kendisi anlatıyor:

“İnsanlar en çok Ekrem İmamoğlu’nun sakinliğini seviyor. Kavga etmemesini ve çatışmacı bir dil kullanmamasını doğru buluyorlar. Bir de hiç kimseyi ötekileştirmemesini…”

Seçmen gözlemlerine dayanan bu tarif, toplumun istediği lider tipinin de kodlarını oluşturuyor aslında.

Eleştirmek yerine ne yapacağını anlatan, kavga etmek yerine hedeflerini ortaya koyan, hakaret etmek yerine ölçülü eleştiriler yapan, somurtmak yerine tebessüm eden liderleri istiyor toplum.

Sadece 5 yıl ilçe belediye başkanlığı yapmış bir siyasetçinin, bu kadar kısa zamanda parlamasının başka da bir sebebi olabilir mi?

CHP’li vekiller İstanbul’da

Özellikle kentteki demografik yapıya hitap eden AK Parti milletvekilleri İstanbul’u adeta mesken etti.

Tabii CHP’liler de İstanbul’u boş bırakmıyorlar.

Nitekim Meclis’te görev yapan 20’si dışında CHP’li milletvekillerinin tamamı İstanbul’da saha çalışmasına katılıyor.

İstanbul’a yakın kentlerin milletvekilleri çalışmalara günübirlik katılırken, İstanbul’a uzak kentten gelen milletvekilleri ise bu kentte konaklıyorlarmış.

Mesela Bursa milletvekilleri sabah gidip, akşam dönüyormuş.

Her milletvekiline İstanbul’un bir ilçesi verilmiş.

Genel başkan yardımcıları ise alanlarına göre görev yapıyorlar.

Bursalı genel başkan yardımcıları Prof. Dr. Lale Karabıyık ve Orhan Sarıbal, ekonomi masasında görev yapıyor.

Yani sendikaları, iş merkezlerini, ekonomik kuruluşları geziyorlar, esnafı ve iş insanlarını ziyaret ediyorlar, Ekrem İmamoğlu’nun yapacaklarını anlatıyorlar.

CHP’liler beklentinin aksine, YSK kararını tartışmadan, yapacaklarını anlatmaya dönük bir strateji izliyorlarmış.

İç mimarlarda seçim vakti

3 milyonluk Bursa’da kaç iç mimar var biliyor musunuz?

Bursa İçmimarlar Temsilciliği’nde sadece 124 üye kayıtlıymış.

Ancak en az 250 iç mimarın odalarına üyelikleri yokmuş.

Yani kentteki iç mimarların sadece üçte biri örgütlü.

‘Mesleki faaliyette bulunmak için odaya kayıt zorunluluğu olmadığı için iç mimarlar Bursa’da örgütsüz‘ sonucu çıkıyor bu verilere göre.

Bilimin sanatla harmanlanmış hali olan iç mimarlığı temsil edenlerin bile meslek odalarına üye olmaması, toplumun neden örgütsüz olduğu sorusuna en güzel yanıt galiba.

Tüm bunları dün ziyaretimize gelen iç mimar Melih Özden anlattı.

Melih Özden, aynı zamanda İçmimarlar Oda Temsiliği tarihinde ilk kez yapılacak pazar günkü seçimin de başkan adayı.

Daha doğrusu temsilcilik, şubeye dönüşüyor ve ilk seçimini de gerçekleştiriyor.

2 liste yarışacak…

Melih Özden başkanlığında Birlikte Varız Grubu…

Eray Öztezcan başkanlığında Yeniden Doğuş Grubu…

Başkan adaylarının ismi yanıltmasın, Melih Özden de Eray Öztezcan da kadın adaylar.

Yani kim seçilirse seçilsin İçmimarlar Odası Bursa Şubesi’ni bir kadın başkan ve ekibi yönetecek.

Gelelim Birlikte Varız Grubu Başkan Adayı Melih Özden’in hedeflerine…

Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki iç mimarlık öğrencilerine staj yaptırıp mesleki deneyim kazandırmak, üyeler arası ilişkileri geliştirmek, etkinlikler ve misafir ağırlamada kullanılacak sosyal tesis kazandırmak, üyelere eğitimler vermek ve elbette meslektaşları odaya üye yapmak Özden’in temel hedefleri arasında.

Hastane açılıyor peki ulaşım?

Planlama, Bursa Şehir Hastanesi’nin bu yılın sonunda açılmasıydı.