Kelimeler kifayetsiz, satırlar işlevsiz, haykırışlar nafile, isyanlar boş…
Başkent’te kapkara bir gecede gördüğümüz kabustan uyanamadan, Diyarbakır’daki dehşetle irkildik, Diyarbakır‘daki şoku atlatamadan İdil’deki saldırıyla kahrolduk.
Terör dört bir yandan sardı memleketi.
Sivil, asker, yaşlı, genç, kadın, erkek demeden, katliamlar kervanına bir yenisi daha eklendi.
Ne oldu dünden bu yana?
İktidar, terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi?
Muhalefet, iktidarı suçlayıcı açıklamalar yaptı.
Televizyon ekranlarında terör ve Ortadoğu uzmanları konuştu, haber bültenlerinde bilgi kırıntısına dahi ulaşmak için tetikte bekleyen muhabirlere bağlanıldı, yetkili ağızların açıklamalarına anında yer verildi.
AB, yasak savma kabilinde saldırıya tepki göstererek, “Ankara’nın yanındayız” dedi, Batı dünyası teröre karşı Türkiye‘ye destek verdiğini bildiren samimiyetsiz mesajlar geçti.
Bugün ne olacak?
Hükümete yakın medyanın hedefinde terör örgütü, muhalif basının manşetlerinde iktidar olacak.
Şehit cenazelerinde ağıtlar yükselecek, teröre lanet yağacak.
Bu katliamı da muhtemelen hiçbir örgüt üstlenmeyecek.
10 gün sonra da unutup gideceğiz.
Hayatta kalanlar, orada olmadıklarına şükredecek şehitlerin acısını kalplerine gömerek.
Artık kahrolası kısır döngüye dur demenin vakti gelmedi mi?
Milyonlar tek yürek olup, sadece teröre karşı barışçıl yürüyüşler düzenleyemez mi?
Muhalefet ve iktidar sadece terör konusunda anlaşamazlar mı?
Cumhurbaşkanı, Başbakan, ana muhalefet lideri ve muhalefet liderleri sadece şehit cenazesinde kol kola giremezler mi?
Terörle mücadelede her yolun denendiği bu kanlı coğrafyada, bu ucuz ölümler diyarında, ne dururuz, terör başkalarının da kapısını çalmadan.
İşçi avukatlar ayağa kalktı
Bursa Barosu Genç Avukatlar Meclisi Yürütme Kurulu üyeleri, önceki gün basın açıklaması yaptılar.
İşçi avukatların asgari ücretinin bin 600 lira olmasına tepki gösteren grup sözcüsü Türker Sarnık, şunları söylemiş:
“Mesleğimizin itibarı zedelenmektedir. Bu ücret, çalışan avukatın kılık, kıyafetine yetmediği gibi, mesleki kitap ve diğer harcamalarımızı da karşılamıyor. Bursa Barosu‘na bağlı avukatların yüzde 70’i, işçi avukat olarak çalışıyor olmasına karşın, bu kişilerin görüşleri sorulmadan, konuya muhatap kurum ve kuruluşlar ile fikir teatisi gerçekleştirmeden Baro Yönetim Kurulu’nun kendi içinde almış olduğu kararın hakkaniyete uygun olmadığını düşünüyoruz.”
Sarnık’ın sözlerinden de anlaşılacağı üzere, patron avukatın yanında çalışan işçi avukatın asgari ücret tutarı bin 600 lira olarak belirlenmiş.
Diğer illerdeki durum ne?
Mesela İstanbul‘da 2 bin 250 lira.
Veya Kocaeli, Gaziantep, İzmir‘de 2 bin lira.
Bursa, en düşük ikinci kentmiş, avukatına bin 400 lirayı reva gören Ordu‘dan sonra.
Peki meslektaşına bin 600 lirayı uygun bulan kim?
Sosyal demokrat Bursa Baro yönetimi…
Çelişkiler diyarı Türkiye’de alın size bir çelişki daha.
Doğu Perinçek’i devşirme harekatı
Bugünlerde siyasi partilerin içi kaynıyor adeta.
MHP‘nin muhalifleri düğmeye bastı, Bahçeli’yi yıkmaya kararlılar.
CHP’de Deniz Baykal muhalefet kıvılcımını tutuşturdu.
Parti içi muhalefetin ayak seslerinin duyulduğu bir başka parti de Vatan Partisi…
Bursa’daki parti üyelerinden bir grup çalışmaya başladı.
Dahası olağanüstü kongre için imza toplamaya başlamışlar.
Hatta genel başkan adayları bile hazır:
Büyükşehir Adayı genç avukat Onur Seyrek…
Onur Seyrek, “Türkiye’de Atatürkçü, milliyetçi tek parti Vatan Partisi kaldı. Ama Doğu Perinçek yüzünden, bunu halka anlatamıyoruz. Biz eğer, devrimci bir partiysek ve biat kültüründen gelmiyorsak, imza toplama hareketimizin doğal karşılanması gerekir” diyor.
Muhalefet, amacına ulaşır mı kuşkusuz hayli zayıf ihtimal.
Ancak yıllardır genel başkanlık koltuğunda oturan Doğu Perinçek‘i indirme girişiminin başlatılması bile başlı başına bir olay!