Gürsu Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız‘la tanışmamız, çok uzun yıllara dayanmıyor.
Ancak, bir kent yöneticisini tanımanız için, 40 yıl geçmesine gerek yok.
Son derece kibar bir insan olmasının ötesinde, çevresinde dürüst bir belediye başkanı olarak tanınıyor Yıldız.
Zaten bu özelliğinden dolayı, partisi tarafından aday yapılmıştı.
Çok geçmeden de Gürsu‘da AK Parti’nin düşen oylarını toparlamıştı.
Sadece oyları mı yükseltti Yıldız?
At yarışı skandalıyla, itibarı sarsılan belediyenin imajını da kısa zamanda düzeltmişti Yıldız.
İlk işi de, ilçenin kanayan yarası, 20 bin kişinin yaşadığı kaçak cenneti Yenidoğan Mahallesi‘nin imar sorununu çözmek oldu.
Harcama yaparken, kılı kırk yardığını, yakın çevresinden duymuştum.
Kamunun olan kaynağı, kendi kasası gibi bilirmiş.
Belediye başkanlığına da hiç ihtiyacı olmayan biriydi.
Sahibi olduğu şirketinde, para kazanan, hali vakti yerinde bir iş adamıydı.
Yani elini, taşın altına sonuna kadar koyanlardandı.
Yazıyı yazdığım şu dakikalarda, şoförü Yener Şimşek’le birlikte ölümle pençeleşiyordu Yıldız.
Saldırganın sıktığı o kurşunlar, temiz siyaseti hedef aldı, bu kesin.
Cüneyt Yıldız ve Yener Şimşek‘e acil şifalar.
Harmancık makus talihini yenecek mi?
Özellikle MHP‘liler, konu Güneydoğu olunca, hep dağ yöresini örnek gösterirler.
Dağ ilçelerinin geri kalmışlığını, yoksul yöre halkının çilesini, çevresindeki bazı köylere elektrik dahi gelmediğini anlatırlar ve “Dağ ilçeleri, Güneydoğu’ndan farklı mı?” diye sorarlar.
Kıyaslama ne kadar doğru, takdir sizin.
Ancak, dağ yöresinin, Türkiye‘nin bir çok bölgesine göre, daha az hizmet aldığına ve bölge insanın yoksul kaldığına kimse itiraz edemez.
Sadece, son yıllarda, artık çarpıcı bir tabloya dönüşen bölgedeki göç bile, geri kalmışlığın ispatı değil mi?
Bu vahim durumu tetikleyecek, 2 önemli gelişme daha eklendi.
Orhaneli Termik Santralı‘nın ve Orhaneli Kömür İşletmeleri’nin özelleşmesi.
Çünkü özelleşen tüm kurumlarda, ilk iş, emekliliği gelen personeli işten çıkarmak.
İkinci iş de, maaşları düşürmek.
Yani, önümüzdeki aylarda, dağdan yeni göç haberleri alırsak, sürpriz olmayacak.
İşte bu karamsar tablo karşısında, Harmancık Belediye Başkanı Mustafa Çetinkaya, ilçesini canlandıracak bir girişimin meyvesini topluyor.
BEBKA, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Harmancık Belediyesi işbirliğiyle yükselen 14 bungalov tipi ev, hizmete açıldı, geçen günlerde.
Çetinkaya‘nın amacı bölgeyi doğa turizmine açmak.
Böylece, yeni iş sahaları yaratmak ve göçü tersine çevirmek…
Açılışına gidememiştim ancak dün yolumuzun düştüğü Harmancık‘ta, evleri dolaştım.
Çetinkaya‘nın girişimine şapma çıkarmamak elde değil.
Ancak bölgede, yapılacak çok iş var.
Çünkü evler, sadece konaklama için ideal bir tesis görünümünde.
Ayrıca doğa turizmi, Bursalıların yabancı olduğu bir faaliyet.
Kocayayla’da özel sektörün işlettiği bir tesis var, yıllardır.
Ancak o işletmenin bile yeterli müşteriye ulaşamadığını duymuştum.
Üstelik Harmancık, Bursa’ya en uzak ilçelerin başında.
Yine de söz konusu bölgeye yatırım yapılır, doğa sporuna uygun tesisleşmeye gidilir ve iyi bir tanıtım yapılırsa, Bursalıların nefes alabileceği bir bölge halinde dönüşmesi işten bile değil.
Çetinkaya da bunun farkında zaten.
Tesisin henüz tamamlanmadığını, yeni yatırımlar yapacaklarını söylüyor.
Harmancık‘taki evler, dar gelirlilere ve orta sınıfa hitap ediyor.
Uludağ’ın pahalı konaklamalarına alternatif arayanlar için, Harmancık biçilmiş kaftan olur.
CHP’ye eş başkanlık gelmiş
Malum, siyasi partilerde eş başkanlık sistemini, sadece HDP kullanıyor.
Genel başkanlarının, il ve ilçe başkanlarının biri kadın, diğeri erkek.
CHP Büyükorhan İlçe Başkanlığı‘nda da benzer bir sistem olduğunu biliyor muydunuz?
Aslında CHP‘nin kağıt üzerinde ilçe başkanı Ahmet Kamaç…
Ancak Kamaç, Bursa‘da yaşadığı için, Büyükorhan‘la pek ilgisi yok.
İlçede iki isim, fiili olarak ilçe başkanlığını yürütüyor.
Ali Sevim ve Mustafa Çalı…
HDP, kadın, erkek dengesi gözettiği için, eş başkanlık sistemini kullanırken, CHP Büyükorhan’da ise şartlar zorlamış.