Bu seçimde de kelimenin tam anlamıyla, temayül ve anket komedisi yaşandı.
AKP temayülünün ilk sıralarında 1’inci çıktığı söylenen Ahmet Kılıç, listenin 14’üncü sırasında…
İlk 3’te yer aldığı belirtilen Refik Özen, listede yok.
Mustafa Esgin de aynı akibeti yaşadı, o da listeye giremedi.
Temayülde en fazla oy alan aday adaylarından Cemile Yiğit ise seçilemeyecek bir yere, 17’inci sıraya yazılmış.
Ayrıca, listenin ilk 10 sırasında yer alan isimler, ya temayüle girmemiş ya da sandıktan çıkamamış aday adaylarından oluşuyor.
MHP‘deyse, internet ortamda bir seçim yapıldı ama sonuçlarla ilgili en ufak bir bilgimiz yok.
Bir de kamuoyu anketi yapıldığına dair rivayet var ama onun da sonuçlarıyla ilgili bir duyum yok.
MHP listesinde, temayül sonuçları dikkate alındı mı, anket yapıldı mı, yapıldıysa sonuçları listeye nasıl yansıtıldı, liste hangi kriterlere göre şekillendi?
Tüm bunlar, soru işaretleri…
Ve bu soru işareti giderilmediği sürece, temayül, kamuoyu anketleri, sivil toplum örgütlerinin görüşleri gibi aşamaların tümü, birer formaliteden öteye geçmez.
Siyasi partiler, adaylık sürecini diri tutmak, partilerine dinamizm getirmek, başvuru ücretleriyle gelir elde etmek gibi nedenlerle, anket ve temayül gibi yollara başvuruyor olabilirler, kabül.
Ancak aday listeleri, çıkan sonuçlarının yanından bile geçmiyor.
Aday adaylarının sabrı, takdire şayan…
Listelere olan tepkiler
Adaylar belli oldu, şimdi de listeler üzerinde tartışmalar başladı.
Bu konuda en rahat parti bu kez CHP.
Geçmiş yıllarda fırtınaların koptuğu CHP’nin adayları sandıkla belirlendiği için listeye yönelik tartışma, yok denecek kadar az.
Tartışmaların yoğunlaştığı parti, kuşkusuz AK Parti…
İki konuda tepki var.
Dağlı adayın, 15’inci sırada yer alması.
Doğu ve Güneydoğu kökenli adayların seçilmesi zor olan sıralara yazılması.
Özellikle dağlı aday sorunu, iktidar partisinin başını ağırtabilir.
Nitekim, dün de dağ yöresinden tepki sesleri duyuluyordu.
AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ise, “Tepkilerin farkındayız, ancak dağa hizmet götürerek, bunu telafi edeceğiz” diyor.
Tüm bunlar bir yana, listenin seçmen tercihi üzerindeki etkisi, hep tartışmalıdır.
Nitekim, seçmenler, ağırlıklı olarak isteye değil, partiye veya lidere oy veriyor.
Hatırlayın, 2011 Haziran seçimlerinde, AK Parti Bursa adaylarının büyük çoğunluğu tanınmamış isimlerden oluşuyordu.
Dahası, ne siyasetle ne de AK Parti‘yle bağları vardı.
Hatta hukukçu bir aday adayı, ilçe başkanlığını bulmak için, arkadaşından yol tarifi almıştı.
İlçe başkanlığına başvurusunu yapan o aday adayı, listenin üst sıralarına yazılmıştı.
Ancak bu dönem aday gösterilmedi.
Yani aday profili ağırlıklı olarak böyleyken, AK Parti Bursa‘da oy kaybına uğramamıştı.
Aksine, Türkiye ortalamasının üzerinde bir oy almıştı.
Yani, liste tartışmalarının, parti içine dönük yansımaları olsa da seçmen refleksine etkisi yok denecek kadar az.
Vatan Partisi de önseçim dedi
Adaylarını önseçimle belirleyen partilerden biri de Vatan Partisi oldu.
8 sandıkta, 29 aday adayının katıldığı seçim, nefes kesen bir yarışa sahne olmuş.
İlk sırada, bir şehit babası var.
Sezai Okay…
Eski il başkanı Mehmet Alanbel ve Yıldırım İlçe Başkanı Ayhan Canbaz da, Okay‘ın ardından sandıktan çıkan iki isim.
Önseçime giren 8 kadın aday adayının tamamı, listeye girmiş.
Vatan Partisi‘ne sonradan katılan Anadolu Partisi İl Başkanı Semra Yılmaz 5’nci, Bursa siyasetinin tanınmış kadınlarından Aytaç Toker 10’ncu sırada yer almış.
Parti içi demokrasi geleneğinin yeşermesi için, değerli bir katkı…
Darısı, diğer partilerin başına.