Hala yapılıyor mu bilmiyorum ama umarım yapılmıyordur, yaklaşık 10 yıl önce Kestel Alaçam Yayla Şenliği’ndeki boğa güreşlerinde ilginç mi ilginç bir olay yaşanır.

Tribünleri dolduran yüzlerce vatandaş ve protokol üyeleri, 2 boğanın boynuzlarıyla birbirlerini alt edeceği sahneleri merakla bekliyordur.

Boğalar meydana çıkar ve etraflarında dört dönen cazgırlar, bir yandan birbirlerine girmesi için boğaları tahrik ederken, seyircileri de motive etmeye çalışır.

Ancak dakikalar geçer, boğalar  bırakın kavgaya tutuşmayı, neredeyse birbirlerine sokulup sevgi gösterisinde bulunacak kadar edilgendirler.

Ne seyirciler ne de cazgırlar buna anlam veriyordur.

Daha önce pek çok defa alkış tufanına, sevinç çığlıklarına ve ateşli tezahüratlara sahne olan yayla, derin bir sessizliğe bürünür.

Derken, bu işi bilen cazgırlardan biri boğaları getiren kişilere döner, “Siz boğaları aynı kamyonda mı getirdiniz buraya?” diye sorar.

“Evet” yanıtını verilince durum anlaşılmıştır.

2 boğa, sadece yarım saatlik yolculukta birbirleriyle temas ettikleri için aralarında derin bir sevgi bağı oluşmuş ve cazgırların tüm çabalarına rağmen birbirlerine saldırmayı akıllarının ucundan bile geçirmemişlerdir.

Önceki gün akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanlarını Ankara’ya davet ettiği haberi düştü internet sitelerine.

Haber, rutin bir gelişme gibi görünmüyordu.

Dakikalar sonra haberin ayrıntıları geldi ve Erdoğan’ın aralarında CHP ve MHP’lilerin de olduğu büyükşehir belediye başkanlarını da toplantıya davet ettiği öğrenildi.

Bence CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının da davet edilmesi, toplantının içeriğinden çok daha önemli.

Cepheleşen siyasetin çözülmesi, sıkılı yumrukların açılması açısından, iktidar ve muhalefet temsilcilerinin birbirleriyle temas edecekleri bu toplantı  fevkalade değerli.

Nitekim temas, önyargıları yıkar, diyaloğa zemin hazırlar ve cephe siyasetini yerle yeksan edebilir.

Özetle, Cumhurbaşkanı, son derece isabetli bir adım atarak muhalefetle temas kurmuş, muhalefet de Cumhurbaşkanı’nın elini havada bırakmamıştır.

Ne güzel, ne güzel…

 

Toplantının içeriği

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aralarında CHP’lilerin de olduğu 30 büyükşehir belediye başkanını Külliye’ye davet etmesi ne anlama geliyor?

Ankara kulislerini yokladım.

Davet, şu şekilde yorumlanıyor:

“30 büyükşehir belediye başkanı arasında, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi CHP’li belediye başkanları da var. Cumhurbaşkanı’nın bir ayırım yapması beklenemezdi. Toplantının amacı, belediye başkanlarıyla bakanlar arasında koordinasyonu sağlamak. Malum belediye başkanları, başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere, birçok bakanlıkla koordineli çalışmak durumunda. Toplantıda, işleyişin nasıl olacağı anlatılacağı gibi, büyükşehir belediye başkanlarının da talepleri dinlenecek. Yani amaç, devlet ile yerel yönetimler arasındaki uyumu sağlamak. Yürütmenin başı da Cumhurbaşkanı olduğu için, toplantı onun öncülüğünde gerçekleşecek. 31 Mart’la birlikte ilk kez büyükşehir belediye başkanı olanlar var. Bu nedenle, yarınki toplantı önemli.”

Toplantı bir ilk.

Bunun nedeni de, 31 Mart’ta seçilen büyükşehir belediye başkanları, yeni sistemle birlikte ilk kez halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla çalışacaklar.

Yani  Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ilk kez seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve seçilmiş belediye başkanları arasındaki toplantıya sahne olacak.

 

Babacan’ın yol haritası

 

Son röportajıyla artık parti kuracağı kesinleşen Ali Babacan, ilk kez bu kadar açık konuştu.

Röportajı 2 kez okudum.

Şu sonuçları çıkardım:

-Babacan, çatışmacı bir dil kullanmayacak, eski partisiyle kavgaya tutuşmayacak ancak eski yol arkadaşlarının yanlışlarını söylemekten de geri durmayacak.

-Ekonomiyi merkeze alan söylemler geliştirecek.

-‘Güven’  anahtar kelimesi olacak, ekonomideki iyileşmenin, konjonktürel gelişmelerle değil adalet ve demokrasiyle tesis edileceğini savunacak. 

–Ortak aklı öne çıkaran, diyaloğu benimseyen, Batı standartlarında bir parti imajı vermeye çalışacak.

-Toplumun gözünde yıpranmış, makam ve mevkisini kaybetmiş isimlerle değil, yepyeni, yıpranmamış ve alanında başarılı isimlerle yola çıkacak.

–Ahmet Davutoğlu ile aynı yolda yürümeyecek.

Peki Babacan’ın ekibinde kimler var?

Bugüne kadar ismi telaffuz edilen kişiler dışında Babacan, ağırlıklı olarak Hazine ve Maliye bürokrasisinin önemli isimleriyle çalışıyormuş.

Ve çok önemsediği mutfak çalışmasını da onlara yaptırıyormuş.

Önce tavandaki kadroları belirleyip, daha sonra yerel teşkilatlara yönelecekmiş.

Yani o çok merak edilen aralarında Bursa’nın da olduğu yerel yapılanmaya henüz sıra gelmemiş.

Belki temas ettiği isimler vardır ancak Ankara kadrosu şekillendikten sonra yerele ağırlık verecekmiş.

 

Kazalara davetiye çıkaran kör nokta

 

Dün Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih ile bir yerden dönüyoruz araçla.

Panayır civarında, solumuzda seyreden sarı otobüs aracımıza çarptı.

Neyse ki bizim aracın aynası kırıldı.

Yani ne cana ne de mala geldi.

Niye yazıyorum bunları?

Panayır merkezine dönüş yolu daracık.

Bu nedenle sola dönen araçların kaza yapması işten bile olmuyor.

Oysa, sola dönüşleri daraltan trafik lambası kaldırılsa, o bölge rahatlayacak.

Yani o noktaya da akıllı bir dokunuş gerekiyor.

Yetkililerin bilgisine.