Karacabey Taşpınar Mahallesi (eski adıyla köy) mevkiine, Bursa’nın son yıllardaki en büyük yatırımlarından biri planlanıyor.

Yüzlerce hektar üzerine kurulması düşünülen orta ve yüksek teknolojili işletmelerin faaliyet göstereceği, BTSO’nun tanımlamasına göre TEKNOSAB, kamuoyundaki algısına göre de Batı Organize Sanayi…

TEKNOSAB’ın kurulacağı bölge, limana yakın…

Ve otoban güzergahında…

Yani, stratejik br noktada…

Ancak bazı meslek odaları, söz konusu projenin kurulacağı alanın verimli tarım arazisi olduğunu iddia ediyor.

BTSO, ilgili bakanlıklar ve siyasi iradeyse, bölgenin marjinal tarım arazisi niteliğinde olduğunu öne sürüyor.

Önceki hafta Karacabey’deydim ve tesadüfen Taşpınar Mahallesi muhtarıyla tanıştım.

Muhtarın deyim yerindeyse ağzı kulaklarındaydı.

Nitekim, arazilerini hatırı sayılır bir bedelle satmışlar BTSO‘ya.

Daha sonra Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan‘la konuştum.

O da köylünün bu işten karlı çıktığını ve verimli olmayan tarım arazilerini satıp, ya Bursa‘dan ev aldıklarını ya da Karacabey‘in başka bir bölgesinde verimli araziler satın aldıklarını söyledi.

Geçen hafta da BTSO iftarındaydık.

İftardan sonra bir mekanda, BTSO yöneticileri ve gazeteci arkadaşlarla Türkiye-İspanya maçını izledik.

Ancak İspanya’nın peş peşe gelen gollerinden sonra, ikinci yarı maçı bırakıp BTSO Başkan İbrahim Burkay’la sohbet ettik.

Ağırlıklı olarak TEKNOSAB’la ilgili iddiaları sorduk Burkay‘a.

Burkay çok net konuştu:

“OSB’lerin kurulacağı yerler bellidir. Verimli tarım arazileri üzerine, zeytinlik bölgeye ve RAMSAR sınırları içine sanayi kuramazsınız. TEKNOSAB, tüm bunların dışındadır.“

Burkay böylesine emindi ancak kendisine projenin mahkemeden dönme olasılığını sorduk.

“Dönemez. Anayasanın değişmesi lazım. Dediğim gibi tüm kurumlardan olumlu görüş alınmış ve bölgenin toprak yapısı bellidir” dedi.

Burkay‘a, bazı kişilerin bölgede arazi kapattığı iddialarını da sorduk.

Şu yanıtı verdi:

“Kamulaştırdığımız alanın yüzde 95’i köylüye aitti. Yüzde 5’i de arazi kapatan bazı kişilere ait. Ancak o şahısların elinde patladı arazileri. Köylüden dönümü 40-50 bin liradan toplamışlar. Oysa 32 bine kadar ücret ödedik.”

Girizgahta da belirttiğim gibi bu işten galiba en çok köylü karlı çıkmış.

Nitekim Burkay‘ın iddiasına göre, dönümü 2-3 bin lira eden araziler, bir anda değerlenmiş.

Burkay ayrıca, sanayicilere arsa vermeyeceklerini, yeni OSB‘deki binaları kendilerinin yapacağını söyledi.

Yani arsa rantının mümkün olmadığını anlatmaya çalıştı Burkay.

Bu arada kamulaştırmaların yüzde 50’si bitmiş.

Burkay, çok kısa zamanda epey yol aldıklarını, 17 yıldır OSB kurmaya çalışan KOTİYAK ile kıyaslayarak söylüyordu.
 

 

BTSO yönetimi neden sessiz?
 

BTSO yönetimi, özellikle TEKNOSAB konusunda kamuoyuna doyurucu bilgi vermekten sakındı.

Veya biz öyle algıladık.

Nitekim, iddialar karşısında sessiz kalmayı tercih ettiler bugüne dek.

Aslında Burkay ve yönetiminin birçok konuda tutumu benzer.

İçine kapanık bir görüntü sergiliyorlar, basınla iletim noktasında çekimser izlenimi veriyorlar.

Kuşkusuz bunda Burkay‘ın geçirdiği rahatsızlığın da payı var.

Ancak Burkay, “Konuşmaktansa, iş yapmayı tercih ediyoruz” sözleriyle bu durumu açıklamaya çalıştı.

“Vaatlerimizin yüzde 80’ini gerçekleştirdik” diyen Burkay, geçen sürede, yüzlerini hem üyelere döndüklerini hem de kente dair verdikleri sözlerin birçoğunu hayata geçirdiklerini kaydetti.

 

Üniversite, TEKNOSAB’a
 

BTSO‘nun Bursa‘ya üniversite kurması, uzun yıllardır kent gündeminde.

Nitekim maddi sorunu olmayan, kasasında 150 milyon lirayı aşkın birikimi olduğu söylenen BTSO’nun, üniversite kurması işten bile değil.

Ancak yıllardır konuşulmasına rağmen, nedense hayata geçmedi üniversite.

İbrahim Burkay’ın seçim beyannamelerinden biri de BTSO Üniversitesi’ydi.

Aradan yaklaşık 3 yıl geçti, üniversite binasına kazma vurulmuş değil.

Burkay, üniversitenin TEKNOSAB‘ın kurulacağı bölgeye inşa edileceğini söyledi.

Bu da nerden baksanız en az 5 yıl demek.