AK Parti Bursa listesinin en sürpriz ismi hiç kuşkusuz Refik Özen’di.
Demografik dengeler gözetilerek, listelerin kesinleşmesine saatler kala sahur vakti Ankara’dan gelen telefonla başvurusu istenen Refik Özen için, adaylar içinde en mütevazisi de diyebiliriz.
Dün OLAY Medya’daydı Özen.
Programlarının nasıl geçtiğini anlattı.
Sabah 9’dan gece 4’e kadar, yorucu bir temponun içine girmiş.
Güne özel ziyaretlerini gerçekleştirerek başlayan Özen, 11,30’dan itibaren, partisinin hazırladığı programlara dahil oluyormuş.
Sahayı da sordum Özen’e.
“Fevkaledenin fevkinde” anlamında bir yanıt verdi.
“Peki ne anlatıyorsunuz seçmene?” diye devam etim sorularıma.
İlginç bir yanıt verdi:
“Özellikle 1980 öncesi solcular ‘Tam bağımsız Türkiye sloganı’ atıyor, ABD emperyalizmine karşı bir duruş sergiliyorlardı. Ancak 68 kuşağının savunduğu şeyleri bugün biz savunuyoruz.
Hedefimiz, ayakları yere basan, emperyalistlerin güdümünde olmayan, tam bağımsız bir Türkiye’dir. Dünya 5’ten büyüktür diyoruz, güçlünün dünyaya hakim olduğu değil, dünyanın güçlülere hakim olduğu bir düzeni savunuyoruz. Biz bunları savunurken, maalesef solcular tam tersini savunuyorlar.
Bir zamanlar karşı oldukları ABD’nin çizgisine geldiler. Biz ABD emperyalizmine karşı mücadele ederken, onlar bize karşı ABD ile işbirliği yapıyorlar. Özellikle CHP.”
Ancak Refik Özen, tüm solu aynı kefeye koymuyor.
Mesela Doğu Perinçek liderliğindeki Vatan Partisi’nin yurtsever bir çizgide olduğunu ve kendileri gibi emperyalizme karşı dik bir duruş sergilediğini düşünüyor.
Refik Özen, “Tam bağımsız Türkiye” hedefini, Ali Ademoğlu başkanlığındaki Fan Kulüp toplantısında da ortaya koymuş.
O toplantıda CHP’nin adayı Prof. Dr. Kayıhan Pala da varmış.
“Ne tepki verdi?” diye sordum Özen’e.
Gülmüş ve alkışlamış Kayıhan Pala.
Bursa’nın vekil sayısı 50’ye mi çıktı?
Hiç böyle bir seçim sürecine tanık olmamıştık.
Evet, geçmiş seçimlerde de siyasi partiler iddiasını ortaya koyuyor, fazlasıyla iyimser tahminlerini açıklamaktan geri durmuyorlardı.
Ancak anketlerin ve siyasi parti temsilcilerinin söyledikleri arasında hiç bu kadar uçurum olmamıştı.
Bir ankete bakıyorsunuz Muharrem İnce yüzde 30’larda, diğer ankette yüzde 20’lerde…
Bir ankette Meral Akşener, İnce’nin önünde, bir başka ankette İnce, Akşener’e fark atmış durumda.
Bir ankette Erdoğan ilk turda bu işi kesin götürüyor, bir diğer ankette ise yüzde 45 seviyelerinde.
Oysa anket, bilimsel bir araştırma türüdür ve sapma oranı bellidir.
İnanılır gibi değil, anlayacağınız.
Adayların da anketlerden aşağı kalır yanı yok.
Önceki gün Müfit Aydın, dün ise Refik Özen, Bursa’da 12-13 milletvekili çıkaracaklarını, vatandaşın kendilerine 1 Kasım’dan bile daha iyi davrandığını söylerken, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, Bursa’da 10 milletvekili çıkaracaklarını iddia ediyor.
Adayların tahminlere göre Bursa’nın vekil sayısı 20 değil, 50 sanki!
Acaba diyorum, seçmen bu seçimde fazla mı mavi boncuk dağıtıyor adaylara?
Muharrem İnce
Aksaray’da kasket takıyor, Adıyaman’da türkü söylüyor…
Bursa’da yeryüzü sofrasına bağdaş kuruyor, Aydın’da Zeybek oynuyor.
24 Haziran akşamı açılacak sandıklardan Muharrem İnce’ye ne kadar oy çıkacak bilmem.
Ancak İnce, en azından CHP liderleriyle ilgili, otoriter, elitist, halka mesafeli gibi algıları yerle bir etti.
Az şey mi?
Demokrasiye destek
Doğru, Doğu Perinçek, CHP’li seçmenlerin desteği olmasa, cumhurbaşkanı adayı olamazdı.
Hiç şüphesiz bir muhalefet liderinin, sürekli iktidarı övüp, muhalefete sallaması, siyasetin doğasına aykırı.
Ancak Doğu Perinçek’e verilen destek, Perinçek’e ve Vatan Partisi’ne değil, demokrasiyeydi.
Bu bakımdan, aday olsun diye Perinçek’e imza veren CHP’lilerin içi rahat olması lazım.