Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘sosyal medya denilen şey, aslında şu anda toplumların baş belasıdır” demişti vakti zamanında.

Sosyal medya, toplumların baş belası mıdır bilmem.

Ancak sosyal medyanın, görgüsüzlüğün baş mecrası olduğuna zerre şüphem kalmadı artık.

Yediği yemeği paylaşan mı ararsınız, peştemaliyle hamamda poz verene mi, yoksa tuvalete gitse durum bildirimi yapacak tiplere mi rastlarsınız, tümü sosyal medyada mevzilenmiş durumda.

Oysa gerçek hayatta, nasıl adabımuaşaret kurallarına uymaya çalışıyorsak, sosyal medyada da asgari düzeyde görgü kurallarına dikkat etmeliyiz.

Bu hadise, başlı başına bir yazı konusu olduğu için sadece girizgah yapıp şimdilik virgül koyalım.

Geçen gün (14 Şubat’ta) Bursa‘nın tanınmış işadamlarından biri, kurdeleyle süslediği son model lüks arabayı, evinin önünde eşine hediye etti.

Eee haliyle eşi de bu duruma çok sevindi.

Önce arabaya binip el salladı, ardından bu ‘mutlu anı‘ ölümsüzleştirmek için işadamının ailesi topluca poz verdi objektife.

Tüm bunları nereden biliyoruz?

Hediye hadisesinin tüm anlarını tek tek ölümsüzleştiren işadamı, fotoğrafları sosyal medya hesabından yayınladı da ondan öğrendik.

Emekçilerin alınlarından yıllarca dökülen terler, o otomobilin tekerleklerini satın almaya yetmese de, nice işsiz yurttaş 14 Şubatlarda boynu bükük bir şekilde eşlerine bir gül dahi alamasa da, bir işadamının lüks otomobiliyle cümle aleme hava atması, hadisenin bir boyutu.

Ancak bu memleket, piyasacı ekonomiyle yönetiliyorsa, serbest girişimin önünde hiçbir engel yoksa ve kapitalizmin dişlileri kusursuz bir şekilde dönüyorsa, bir işadamının eşine aldığı lüks arabadan kime ne?

Burada sakil duran, o işadamının son model Mercedes marka otomobilini, eşine hediye ettiği anları milletin gözünün içine sokmasıdır.

Ve lamı cimi yok, bu hadise düpedüz görgüsüzlüktür, pahalı arabayla caka satmaktir.

Ha, girizgahta da ifade ettiğim gibi, sosyal medyadaki görgüsüzlükler gırla giderken, söz konusu işadamının davranışı okyanusta sadece bir damla.

Ancak artık tahammül edilemez raddeye varan sosyal medya görgüsüzlüklerine de ses çıkarmanın vakti gelmedi mi?

 

EMO’da tek liste…

 

Meslek odalarındaki seçim heyecanı sürüyor ve yeri geldikçe de bu köşeden yer vermeye çalışıyorum.

Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de önümüzdeki hafta sonu genel kurulunu gerçekleştirecek.

Ve kuvvetle muhtemel genel kurul da tek listeli olacak.

Yani olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa, mevcut başkan Remzi Çınar‘ın listesi oylanacak.

Çınar, Katılımcı Mühendislerin adayı.

Ancak isme bakıp aldanmayın, aslında EMO‘nun Katılımcı Mühendisleri, Çağdaş Mühendisleri temsil ediyor.

Ne var ki isimlerinin haklarını verircesine, kapsayıcı ve katılımcı oldukları için karşılarında başka bir liste yok.

Remzi Çınar‘a gelince…

Çınar, kent sorunlarına karşı son derece duyarlı davrandı ancak ılımlı ve yapıcı bir muhalefet sergiledi bugüne kadar.

Dün konuğumuz olan Çınar ve ekibi, 3 projeden söz etti:

Sektördeki ve meslekteki yeni gelişmelerden üyeleri haberdar etmek.

Sektör temsilcileriyle, üyeleri biraraya getirmek.

Enerji Kooperati kurmak.

Özellikle Enerji Kooperatifi dikkat çekici bir proje.

Nitekim bu projeyle, hem elektrik faturalarınızı düşürüyorsunuz hem de faturalardan elde edilecek tasarrufla bir rüzgar santralının ortağı olabiliyorsunuz.

Daha ne olsun?

 

Ufukta kongre göründü

 

MHP Genel Merkezi ve aslında Devlet Bahçeli, partisini olağanüstü kongreye götürmemek için hamle üstüne hamle yapıyor.

Muhaliflerin kapı gibi 543 imzasını görmezden geldiler önce.

Şimdi de muhaliflerin açtığı davada, mahkemeden 15 günlük süre istediler.

Siyasi Partiler Yasası açık…

Ancak nasıl bir yanıt verecekleri merak konusu.

Mahkemenin vereceği karar belirleyici olacak ancak muhalifler psikolojik üstünlüğü sağlamış durumda.