Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
YSK üyeleri beklendiği gibi İstanbul seçimlerini iptal etti.
Kuşkusuz bu kararın sadece İstanbul’a değil, genel siyasete de yansımaları olacaktır.
Eğer İmamoğlu yeniden kazanırsa, Cumhur İttifakı tartışılmaya başlanır ki erken seçim ufukta belirebilir.
Tersi olursa İmamoğlu, 4,5 yıl sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin güçlü adayı olur.
***
YSK kararının ardından Millet İttifakı cephesinde öfke, Cumhur İttifakı tarafında sevinç vardı.
Bir taraf demokrasiye darbe vurulduğunu öne sürerken, diğer taraf demokrasinin kazandığını ileri sürüyordu.
***
Yenilenecek seçimin sonuçlarını kuşkusuz 10 milyon İstanbul seçmeni belirleyecek.
Ancak şu 4 faktör de önemli:
-Son seçimde İstanbul’da 100 bini aşkın oy alan Saadet Partisi‘nin hamlesi.
–DSP’nin seçime girip girmeyeceği.
-Oyları düşük olsa da TKP ve bağımsız adayların İmamoğlu lehine çekilmesi.
-Sanatçıların, ‘herşeyçokgüzelolacak’ etiketiyle İmamoğlu’na destek vermesi.
***
AK Parti ve MHP, yoğun itirazlarının ilk neticesini aldı.
Bundan sonra seçimi kazanmak için olağanüstü çaba gösterecekler.
Peki ne yapacaklar?
Başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere Cumhur İttifakı milletvekilleri, yönetici ve teşkilatları 23 Haziran’a kadar İstanbul’u adeta mesken tutacak.
Hatta kent dışından takviye güçlerle propagandaya destek sağlanacak.
Seçmene bire bir markaj uygulanacak ve tek bir oyun hesabı yapılacak.
Seçim çalışmaları için büyük kaynaklar harcanacak.
***
Millet İttifakı temsilcileri ise propaganda süreci boyunca ‘demokrasi’ vurgusu yapacak, sahada kazanılmış seçimi masa başında kaybettiklerini, İmamoğlu’nun sadece CHP’nin değil, demokrasiden, adaletten, özgürlüklerden yana olan tüm İstanbul seçmeninin adayı olduğunu söyleyecek.
Böylece farklı kesimlerin desteği aranacak.
***
Neticede son noktayı İstanbul seçmeni koyacak.
Her şey çok güzel olacak sloganı
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’daki propaganda çalışmaları sırasında seçim otobüsüne yanaşan bir çocuk ‘Ekrem Abi her şey çok güzel olacak” diyor.
İmamoğlu, çocuğun bu sözünü hafızasına kazıyor.
YSK kararı geldikten sonra İmamoğlu’nun ağzından ilk olarak, ‘Her şey çok güzel olacak‘ sözleri çıkıyor.
Çok kısa sürede bu sözler slogana dönüşüyor ve 10 binlerce kişi tarafından sosyal medyada paylaşılıyor.
CHP’liler, YSK kararından sonra çok şey söyleyebilirdi ancak 5 kelimelik bu slogan kadar etkili olamazdı.
Nitekim sloganda öfke yok, ötekileştirme yok, kutuplaştırma yok, kavga çığırtkanlığı yok.
Ya ne var?
Umut var, tebessüm var, inanç var.
Bursa, İstanbul’a…
İstanbul’da seçimin yenilenmesini AK Partililerden daha çok istedi Bahçeli.
En azından açıklamalarıyla böyle bir algı yarattı.
Bahçeli bir adım daha atarak, teşkilatlarını İstanbul’a taşıyacak 23 Haziran’a dek.
Kulislerde MHP’li 15 il başkanının propaganda süresince İstanbul’a görev yapacağı konuşuluyor.
Bu 15 ilin arasında Bursa var mı?
Kesinleşmese de Bursa kuvvetle muhtemel olacak.
Kılıçdaroğlu’ndan ezber bozan çıkış
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun grup toplantısından bir bölüm:
Ekrem İmamoğlu, CHP’nin adayı değildir bundan sonra 16 milyon İstanbullunun adayıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tabelasına TC ibaresini ekledi. Bu da Bahçeli’ye kapak olsun.”
Kılıçdaroğlu’nun son cümlesine dikkat.
Bugüne kadar Bahçeli’nin tüm salvolarına rağmen son derece saygılı bir dil kullanmıştı Kılıçdaroğlu.
Bu nedenle tabandan tepki bile almıştı.
Ancak Kılıçdaroğlu dün ilk kez, Bahçeli’ye sert çıktı.
O halde Kılıçdaroğlu, YSK kararını Bahçeli’ye mi mal ediyor?