Son yıllarda midesini küçültenlerin sayısında patlama var. Doğal yollardan zayıflamak yerine, bıçak altına yatıyoruz. Mide küçültme ameliyatlarını işinin uzmanıyla konuştuk. Prof. Dr. Ayhan Kayaoğlu, sarsıcı bir saptamada bulunarak, “Sosyoekonomimiz yükseldikçe şişmanlıyoruz. Şişmanladıkça da bıçak altına yatıyoruz. Şişmanlık bir zengin hastalığıdır” dedi.
Midesi küçülenlerin yüzde 80’i sigarayı da bırakıyor. Kayaoğlu, bu durumun motivasyonla ilgili olduğunu söyledi. Mide küçültme ameliyatlarının, şişmanlıktan daha az riskli olduğunu belirten Kayaoğlu, “Yine de en sağlıklısı, spor ve diyet yapmak” şeklinde konuştu.
Pazar Söyleşisi’nde, bu hafta milyonları ilgilendiren bir sağlık sorununu masaya yatırdık.
Son yıllarda sayısı artan mide küçültme ameliyatları…
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Kayaoğlu ile söyleşimizde, mide küçültme ameliyatlarına dair merak edilen tüm soruların yanıtlarını bulacaksınız.
ŞİŞMANLIK MİDE KÜÇÜLTME AMELİYATINDAN DAHA RİSKLİ
Mide küçültme ameliyatı nasıl yapılır?
Ameliyatla mide hacminin yüzde 70-80’i alınır. Yani bu ameliyat, midenin üst kısmının yemek borusu kalınlığına indirilmesi demektir. 2 şekilde yapılır. Yiyeceklerin depolandığı kısım kesilerek çıkartılabilir. Diğer seçenek de aynı kısmın içeriye doğru katlanarak dikiş atılması suretiyle gerçekleşir.
Hangi yöntem daha çok tercih ediliyor?
Çıkartma yolu daha çok tercih edilir.
Mide küçültme ameliyatları riskli midir?
Risksiz ameliyat diye bir şey yok. Tırnak çekilirken bile risk var. Ancak şişmanlığın getirdiği risk daha büyük. Ayrıca diğer ameliyatlarla da kıyaslandığında da daha fazla bir risk söz konusu değil. Ancak sıfır risk yok. Deneyimli bir ekiple yapılan ameliyatların riski çok daha düşüktür. Ama şişman bir hastanın riski daha fazla. Çünkü şişman hastanın kanser, kalp krizi, şeker hastalığı riskleri normal kilolu hastalara göre daha yüksek. Mide küçültme ameliyatları kabul edilebilir risk kategorisindedir.
Hastanın ameliyat olduktan sonraki riski nedir?
Erken dönemdeki risk, kaçak diye tabir ettiğimiz durumun ortaya çıkmasıdır. Yani mideden, sızdırma olması. Ama deneyimli bir hekim bunu erken görürse, bu durum sorun yaratmaz. Eğer erken dönemde bir sorun çıkmazsa, ameliyat sonrası için bir risk yoktur.
SOSYOEKONOMİ SEVİYESİ YÜKSELİRKEN ŞİŞMANLIYORUZ
Son dönemlerde mide küçültme ameliyatlarına olan ilginin arttığını görüyoruz. Bunun nedenlerini sıralar mısınız?
Şişmanlık sosyoekonomik bir hastalık. Sosyoekonomik seviye yükseldikçe şişmanlığa yakalanma riski artıyor. Bu bir hastalık mı? Evet hastalık. Yaygın mı? Evet, maalesef. Şişmanlık, çalışma performansınızı düşürür ekonomiye zarar. Çok sayıda ilaç kullanmak zorunda kalırsınız, sosyal güvenliğe zarar. Bazı ameliyatlar geçirirsiniz, sağlığınıza zarar. Tüm bunlar şişmanlığın ciddi bir hastalık olduğunu gösteriyor. Maalesef, bir yandan zenginleşirken, diğer yandan şişmanlıyoruz.
Beslenmeye dikkat edip spor yaparak zayıflamak hem daha sağlıklı hem de risksiz değil mi? Neden bu yollar varken, hastalar bıçak altına yatıyorlar?
Bize, akupunktur, diyet ve spor gibi tüm yöntemleri deneyip de başarılı olamamış hastalar geliyorlar. Şişman hastaların sadece yüzde 3’ü diyet ve spor gibi doğal yollardan zayıflayabiliyorlar. Ameliyat çok düşük bir risk taşıdığı için de, cerrahi müdahale tercih edenlerin sayısı arttı. Ayrıca diyet ve egzersiz de bilinçli olmak zorunda. Koşu bandında ölen insanlar da var. Diyet ve egzersiz, backgroundunuza uygun olmak zorunda. İnsülin direnci olmayan veya düşük olanlar zayıflayamıyorlar. Doğal yollardan zayıflayanlar ise insülin direnci olan şişmanlardır. Ama sizinle aynı düşüncedeyim, en sağlıklısı diyet ve sporla zayıflamak.
Hastalara ameliyattan önce, diyet ve spor öneriyor musunuz?
Denememişse elbette. Ama bize gelen hastaların yüzde 99’u o yollardan geçmiş zaten. Kimse kolay ameliyat kararı almaz.
ŞİŞMAN HASTALAR MUTSUZ OLDUĞU İÇİN AMELİYAT OLUYORLAR
Biraz da hasta psikolojisinden söz eder misiniz? Şişman hastaları, bıçak altına yatmaya kadar iten nedenler nedir?
Şişman olmak, insanların yaşamlarını her yönden etkiliyor. Hareketleriniz kısıtlanıyor bir kere. Hareketleriniz kısıtlanınca kilonuz artıyor. Kilonuzun artması da işinizi, sosyal hayatınızı ve aile yaşamınızı etkiliyor. Beğendiğiniz bir elbiseyi giyemiyor, aynaya baktığınızda mutlu olamıyorsunuz. Diğer yandan sağlığınız da olumsuz etkileniyor. Dizleriniz ağırıyor, nefessiz kalıyorsunuz. Kaliteli bir uykunuz olmuyor. Üreme sorunlarınız çıkabiliyor. Tüm bu olumsuz etkenler, hastayı ameliyat yapmaya zorluyor.
Hastaların tercihi, özel hastaneler mi kamu hastaneleri mi? Ameliyatlar maliyetli mi?
Açık ve kapalı olmak üzere iki cerrahi müdahale var. Bugün hangi ameliyatı yaparsanız yapın, kapalı olanın maliyeti daha yüksek. Bir de şişman hastaların ameliyatı her zaman daha zordur. Hekim ve tetkik sayısının fazlalığı maliyeti artırır. Hastalar, bütçesi doğrultusunda özel ve kamu hastanelerini tercih ediyorlar. Ancak günümüzde mide küçültme ameliyatları yaygınlaştı.
Hastalar, kamu hastanelerinde çok sıra bekliyorlar mı?
Geçmişte sıra vardı. Ancak hekim ve hastane sayısı arttıkça artık çok sıra yok.
Kanser ve şeker hastaları gibi bekletilemeyeceklere hemen ameliyat yapılıyor.
Ancak şişmanlıktan dolayı mide küçültme ameliyatı yapanların sayısı arttı ve artmaya da devam edecek. Bu işin çözümü çocuklukta başlıyor. Çocuklara, doğru beslenme alışkanlığı edindirip, spor yapmaya teşvik edersek, ilerleyen yaşlarında ameliyat olmalarına gerek kalmayacak.
HER KESİMDEN HASTA VAR
Hasta profilleri hakkında bilgi verir misiniz?
Artık hastalar arasında fark kalmadı. Her kesimden hasta var. Şişmanlık sosyoekonomik bir hastalıktır. Mesela, Afrika’da göremezsiniz bu hastalığı. Obezitenin en sık görüldüğü ülke ABD. Çünkü dünyanın en zengin ülkesi. Türkiye’deyse sosyoekonomik farklılıklar pek kalmadığı için, her kesimden insan mide küçültme ameliyatı yapabiliyor.
Kadın ve erkek kıyaslaması yapıldığında, anlamlı bir tablo çıkıyor mu?
Kadınlar biraz daha obeziteye eğilimli. Çünkü kadın vücudunun yağ oranı yüksek. Yüzde 5-10 arasında kadın hastaların sayısı daha fazla.
Obez olmayanları da ameliyat yapmak istiyorlar mı?
Çok ender. Onlara diyet ve spor tavsiye ediyoruz. Mide balonu da takabiliyorlar.
SPOR YAPAR DOĞAL BESLENİRSEK AMELİYATA GEREK KALMAZ
Şişmanlıkla beslenme ilişkisi hakkında neler söylersiniz?
Biz yemek kültürü olarak hamur işlerini daha çok seviyoruz. Daha doğal beslenip, sebzeyi, beyaz eti tercih etmeliyiz. Elbette daha az yemeliyiz. Hareketli yaşamı alışkanlık haline getirmeliyiz. Ameliyat da bunları sağlıyor. Normal kilolu insanlar beslenmesine dikkat eder ve spor yaparsa, obeziteye yakalanma riskleri çok düşecektir.
Hangi yaş grubundakiler daha çok mide ameliyatı yaptırıyorlar?
Daha çok ileri yaş ama genç insanların sayısı da az değil. Çünkü ileri yaş grubunda yüksek tansiyon ve şeker hastalığına yakalanma oranı daha yüksek. Tabii genç şişmanlar da güzel görünmek için ameliyata başvuruyorlar. Tüm bunlar yaş sınırını ortadan kaldırıyor.
MİDE KÜÇÜLTENLER SİGARAYI DA BIRAKIYOR
Mide ameliyatı yaptıranlar, sigarayı da bıraktığını söylüyorlar. Bu durum neyle izah edilebilir?
Mide ameliyatı yapanların yüzde 80’i sigarayı bırakıyor. Çünkü sigaranın psikolojik yönü de var. Ameliyattan sonra hastaların uyku kalitesi artıyor. Ameliyat öncesi ve sonrası cigerlerinin temizlendiğini gördüklerinde de, “Madem sağlıklı yaşamaya başladım, sigarayı da bırakayım” diyorlar.
Midesi küçülenlerin iştahı kapanıyor ve besin kaybına uğruyorlar. Bu sağlıksız bir durum değil mi?
İlk 1 yıl onlara vitamin ve mineral takviyesi yapıyoruz.
Ne kadar kilo kaybına uğruyorlar?
İlk aylarda çok hızlı. Gençler çok daha hızlı kilo verirken, kadınların kilo vermesi daha yavaş oluyor. Fazla kiloların yüzde 80’ini ilk aylarda veriyorlar. Birinci ayın sonunda 35-40 kilo veren de var, 10-15 kilo veren de. Çok kiloluysa, çok kilo vermeleri doğal. Ameliyattan uzun süre sonra yeniden kilo almalarını önlemek için mide kılıfı yapıyoruz. Bir de çok şekerli besinlerden uzak durmaları gerekiyor.
Ameliyattan sonra nasıl beslenmeleri gerekiyor?
Biz hastalara 3 öğün yemelerini öneriyoruz. Çok hızlı kilo vermek için günü bir öğünle geçirenler var. Ama bir öğün yemelerini önermiyoruz. Yaklaşık 1,5 aydan sonra her şeyi yiyebiliyorlar. Sadece az yerler. 300-400 kalori onlara yeter. Ama mide ameliyatı olmayan bir insan için bu yeterli değildir. Biz o kadar yersek, masaları kemirmek zorunda kalırız.
Obezite ve şeker ameliyatları arasındaki farklar nelerdir?
Şeker ameliyatının farkı, biraz daha butik olmasıdır. Doğru ameliyat tipi, doğru hastaya uygulanmalı şeker ameliyatlarında. Hastanın kilosu, şeker hastalığının süresi gibi faktörler önemli. Bunlar hastadan hastaya değiştiği için, her hastaya farklı tip ameliyat uygulanmalı.
HEKİM SAYISI DEĞİL TECRÜBELİ HEKİM ÖNEMLİDİR
Ameliyattan sonra spor öneriyor musunuz?
Vücudun sarkmaması biraz da genetiğe bağlı ancak spor yapmak da gerekiyor.
Bursa’da mide küçültme ameliyatı yapan hekim sayısı kaç?
Biz bu işe başladığımızda bir elin parmaklarını geçmiyordu. Bugün Bursa’da 8-10 kişiyiz.
Talebi karşılıyor mu?
Tabii karşılıyor ama hekim sayısı da artacaktır. Burada temel sorun hekimin tecrübeli olmasıdır.