Yer Ankara, mekan Kızılay… Canlı bombalarla binlerce kişiyi katleden, kurbanlarının kafasını kesen, uçurumlardan atan, diri diri yakan IŞİD militanları çadır kurdular Türkiye’nin başkentinde. IŞİD‘in Türkiye sorumlusu Abdulla Abdullayev basın toplantısı düzenleyerek, örgütünün üzerindeki baskılara dikkat çekti ve uluslararası kamuoyunun soruna eğilmesini istedi. Bu duruma sert tepki gösteren Belçika Başbakanı Charles Michel, Türkiye’yi topa tutarak, “10 binlerce masum insanı katleden terör örgütünün, dost ve müttefik bir ülkenin başkentinde çadır kurması, basın toplantısı düzenlemesi kabul edilemez. Bu nasıl bir dostluk” dedi.Çadırdan rahatsız olan Belçikalılar, Türkiye‘nin Ankara Büyükelçiliği’ne siyah çelenk bıraktı. Ayrıca, çadırdaki IŞİD yandaşlarına tepki gösterdiler. Ancak Türk polisi müdahale ederek, Belçikalıları çadırdan uzaklaştırdı. Türk yetkililer, Belçika’nın tepkilerine kulak tıkayarak, çadırın faaliyetlerine devam etmesine göz yumdular.

Böyle şeyler yaşanmadı elbette.

Ancak bir haftadır Belçika‘da şunlar yaşandı/yaşanıyor:

Terör örgütü PKK, Belçika‘nın başkenti Brüksel’de çadır kurdu. Belçika yönetiminden izin alınarak kurulan çadırda terör örgütünü simgeleyen bez parçaları asıldı. Ankara‘da 13 Mart’ta yaşanan terör saldırısından sadece 2 gün sonra kurulan ve İstanbul’da bir bombalamanın emrini verdiği gerekçesiyle kırmızı bültenle aranan terör örgütünün Belçika’daki liderlerinden Remzi Kartal’ın basın toplantısı düzenlediği PKK çadırı, bulunduğu yerden hâlâ kaldırılmış değil. Ülkedeki bazı Türkler, çadırdaki PKK yandaşlarına tepki gösterdi. Türklerin, polisin müdahalesiyle çadırdan uzaklaştırılmalarının ardından, terör örgütü yandaşları etkinliklerine devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK‘nın Brüksel‘de çadır kurmasını, ‘Bunlar dürüst değil, samimi değil. İkircikli davranıyorlar. Bunun adı teröre teslim olmaktır. Bunlar teröre teslim oldular’ dedi. Davutoğlu da, çadır olayını sert bir şekilde eleştirdi.

Şimdi…

IŞİD isimli terör örgütü Türkiye‘de çadır kursaydı ne olurdu bir düşünün?

Avrupa ayağa kalkar, Türkiye‘ye kınama mesajları yağar, AB‘ye üyelik müzakareleri dondurulur, ülkemiz Batı‘dan soyutlanmaz mıydı?

Ve dün…

Avrupa‘nın göbeğinde, Brüksel’de bombalar patladı.

Tıpkı Ankara‘nın göbeğinde, aynı İstanbul’un İstiklal Caddesi‘nde olduğu gibi.

İki ülkedeki saldırılarda da masum insanlar can verdi, ocaklar söndü, ateş düştüğü yeri yaktı.

İki ülkede yapılan saldırı da insanlık dışı ve birbirinden farkı yok.

İki ülkede yapılan saldırılara da ama’sız, fakat’sız, aynı tonda tepki vermeliyiz.

Ankara‘daki saldırı da, İstanbul’daki katliam da, Brüksel’deki vahşet de, “Ha IŞİD, ha PKK” dedirtecek cinsten.

Şimdi anladın mı eyy Avrupa, terör nedir, nasıl can yakar, nasıl hayatı cehenneme çevirir?

 

Barış diyene bak

​

Önceki gün HDP‘nin ‘barışsever’ milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır‘daki Nevruz alanından, barış çağrısı yaptı.

Arka fondaki kalaşnikofa dikkat…

Bilmem yoruma gerek var mı?

 

Bursa’ya istinaf mahkemesi sözü

 

Geçen haftalarda HSYK, aralarında Bursa‘nın da olduğu illeri yakından ilgilendiren bir karar almış ve istinaf mahkemelerinin sayısını azaltmıştı.

Karara göre, her bölgeye bir istinaf mahkemesi kurulacak.

Mesela Marmara’da sadece İstanbul‘da kurulacak.

Bu durumda, Bursa‘da istinaf mahkemeleri olmayacak.

HSYK, yeterli sayıda uzman hakim ve savcının olmaması nedeniyle söz konusu kararı almıştı.

BUTTİM çevresinde inşa edilecek adalet kampüsünün ikinci etabında istinaf mahkemeleri de vardı.

Tüm bu gelişmeler, Bursa’yla ilgili belirsizlikleri de beraberinde getirdi.

Ancak AK Parti Bursa Milletvekili Zekeriya Birkan, Adalet Bakanı‘nın en geç 2018’e kadar Bursa’ya istinaf mahkemeleri kurulacağı sözünü verdiğini belirtiyor.

Yani 7 bölgede kurulacak mahkemelerden sonra ilk sıra Bursa‘da olacakmış.

Bakan Bozdağ‘ın bu sözünü kayda almış olalım.