Kentlerin belleklerine damga vuran kişiler vardır.
Semih Pala da onlardan biriydi.
Kah kentin ulaşım sorunlarını gündeme taşır, kah kentin kaderini değiştirecek bir yatırımla ilgili görüş bildirirdi.
Bazen, geniş kitleleri ilgilendiren konulara el attığı da oluyordu.
Müzmin muhalif olduğu yıllarda, ne yapıp edip, sesini duyurmayı başarmıştı.
İnternetin bugünkü kadar yaygın olmadığı yıllarda, kendisine ait bir site açmış ve kent adına hiç kimsenin cesaret edemediği şeyleri yazmıştı.
Akademik kimliğini, siyasi birikimiyle harmanladığı için, uyarıları her zaman dikkate alınırdı.
Yaşamının son günlerinde de, kentin önemli yatırımlarına karşı, doğru bildiği şeyleri savunmuştu.
Mesela, boyahanelerin taşınacağını hatırlatarak DOSAB Termik Santralı‘nın Badırga‘ya yapılması gerektiğini, Batı Organize Sanayi Bölgesi’nin ise son derece gereksiz bir yatırım olduğunu savunuyordu.
Aslında savunmakla kalmıyor, savunduklarını kampanyaya dönüştürüyordu, arkasına aldığı sivil iradeyle birlikte.
Semih Pala, feci bir trafik kazasında eşiyle birlikte bu dünyadan, yıllarını verdiği Bursa’dan göçtü, gitti.
Yazının girizgahında, kentin belleklerine damga vuran kişiler vardır demiştim.
Bu kişilerin sayıları azdır, az oldukları için de için de değerlidir.
Pala, birikimlerini Bursa için harcadı.
Ancak, hayatının hiç bir kesitinde, bu kenti yönetmedi.
Kente çok şey verdi ama kent ona hak ettiği değeri verdi mi?
Pala, bu zor soruyu bize bırakarak, aramızdan ayrıldı.
Bursa‘nın başı sağolsun…
Trafik terörüne acil tedbir
Önceki gün 102 olan ölü sayısı, dün 134‘e çıktı…
Bayramda şehirler arası yollarda ölen yurttaşların sayısından söz ediyorum.
Bayram bilançosu:
134 ölü, 816 yaralı…
7 Haziran’dan sonra terör saldırılarında şehit olan askerlerden daha fazla yurttaş, 3 günde şehirler arası yollarda yaşamının yitirdi.
Nasıl, ayrılıkçı terörle etkin bir mücadele veriliyorsa, trafik terörüne karşı da tedbir alınmalı, mücadele edilmeli.
Seçimin kaderini vaatler belirleyebilir
Seçime bir ay kala, anketler muhtelif…
Hükümete yakın gazetelerin manşetlerini AK Parti’nin kıl payı da olsa tek başına iktidarını sağlayacak yüzde 44 oy oranına ulaştığını gösteren anketler süslerken, muhalif basında tersi sonuçlar var…
Kuşkusuz en doğru anket 7 Haziran sandıklarından çıkacak.
Ancak, ister hükümet medyasının anketlerini ister muhalif basının anketlerini ölçü kabul edelim, son derece zorlu, bıçak sırtı bir seçimin olacağını söyleyebiliriz şimdiden.
Bunun için, tüm siyasi partiler, seçime günler kala atak yapmak zorunda.
İktidar partisi, seçimin en önemli parametrelerinden biri olan ekonomik vaatlerini sahaya sürmeli mesela…
Bunun işaretlerini veriyorlar, ancak geniş halk kitlelerini rahatlacak ve ekonomik darboğazdan çıkaracak vaatler gelmiş değil.
Ayrıca, muhalefet partilerinin vaatlerinin yanında sönük bir seçim beyannamesine imza atmıştı iktidar partisi.
Ekonomik koşulların daha da ağırlaştığı 7 Haziran’dan sonra, seçimin kaderini vaatler tayin edebilir.