Konuya rakamlarla önümüzdeki günlerde de değineceğim ama bugün giriş yapayım.

OSB’lerdeki 3 günlük elektrik kesintisinden söz ediyorum.

Geçmiş yıllarda arızalardan dolayı elektrik kesintilerinin  yaşandığını hatırlıyoruz ama sanayide bu kadar uzun süreli kesinti hiç yaşanmadı.

Gerçi elektrik özelleştirildikten sonra da evlerimizde  kesintiler devam ediyor ama bugünkü yazının konusu değil.  Hangi sanayici ile konuşsam elektrik kesintilerinden dolayı öfkesini saklamadı.

Fabrikaların büyüklüğüne göre değişse de tümü kesintiden dolayı büyük zararlara uğradığını söylüyor.

Üstelik hadise sadece 3 günlük elektrik kesintisinden ibaret değil.

Çünkü bazı fabrikalarda 3 günlük kesinti, üretimi günlerce olumsuz etkileyecek.

Mesela bazı makinelerin ısınması günler alıyor ki, bu fabrikalarda üretimin başlaması zaman alacak.

Siparişlerini yetiştiremeyeceği için  tazminat  ödeyecek sanayicilerin zararları da işin başka boyutu.

Kentimizde 3 gün süren elektrik kesintisinin zararı milyarlarla ifade ediliyor.

Elektrik kesintisinin sorumlusu sanayici değilse faturayı neden onlar ödüyor?

Kar yağdı böyle oldu

Kar yağışının ardından İstanbul’da yaşananlar malum.

Bursa’da aynı şeyler yaşanmadıysa sebep tedbir değil kar yağışının daha az olmasıydı.

Ancak bu yıl da yerel yönetimler sınıfta kaldı karla mücadelede.

Dün sabah 08,30 sularında Ataevler’de yerler buz pistini andırıyordu.

Ben de aklımı peynir ekmekle yemediğim için toplu taşımayı kullandım.

Ancak özel halk otobüsünün şoförü, kaza yapmamak için güzergahı olan Fethiye Mahallesi’nden geçmeyeceğini, direkt istasyona gideceğini söyledi yolculara.

Kaza yapmamak için 20 km sürat yapmasına rağmen  temkinli olan şoför, “Abi kış lastiklerimi yeni aldım ama bu zeminde işe yaramıyor. Fren yapsam önümdeki araca vuracağım” diyordu.

Fotoğrafta gördüğünüz yer ise toplu taşıma araçlarının güzergahı ve Nilüfer’in en işlek caddelerinden biri olan Gazi Caddesi.

O cadde bile tuzlanmamış.

Geçen hafta Nilüfer Belediyesi’nden, “Kar yağışına karşı  seferberlik” başlıklı haber servis edilmişti.

Seferberlik hali buysa, aksi durumda neler olurdu kestiremiyorum.

Durağın sahibi

Otobüs durağını kendisine mesken etmiş kedi, kısa zamanda insanlarla arkadaş olur.

Durağın bankına hiç çekinmeden oturur, duraktakiler kısa süreliğine de olsa başını okşar, kucağına alıp sever, oynar.

Kimi sevgi, kimi mama verir.

O artık durağın ev sahibidir.

Şu soğuk kış günlerinde vicdanlı bir yurttaş, kedi üşümesin diye kartondan bir yuva yapar kendisine.

İşte sokak hayvanlarına yaşamsal dokunuşlar yapmak bu kadar kolay, bu kadar zahmetsiz.

Örnek olsun…