Salgında en çok ihtiyaç duyduğumuz iki şey, su ve sabun.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ‘su borcu nedeniyle salgın bitene kadar tek bir kişinin suyu kesilmeyecek” diyerek, paranın değil sağlığın önemli olduğunu ortaya koymuştu.

Normal şartlarda bile en önemli ihtiyaçlarımızdan biri olan suyun, salgında hayati önemde olduğunu anlatmaya bilmem gerek var mı?

Ancak Bursa’da önceki gün Küçük Sanayi Sitesi’nin suları şak diye kesildi.

Suları kesen BUSKİ değil, Küçük Sanayi Kooperatif Başkanı Sabri Koçoğlu ve yönetimiydi.

Su kesintisi sokağa çıkma yasağının ilk günü yaşandı.

Ancak Küçük Sanayi Sitesi’nde yasaktan muaf olan esnaflar var.

Mesela fırınlar.

Veya lokantalar.

Ya da Valilikten izin alan tamirciler.

Bu noktada bir hatırlatma yapayım.

Küçük Sanayi Sitesi Kooperatif yönetimi suyu BUSKİ’den toplu şekilde satın alıyor.

Ve üyelerine satın aldığı fiyatın üzerine fark koyarak fatura ediyor.

Bu arada alt yapı eski olduğu için kayıp miktarı da hayli fazla.

İşte Koçoğlu ve yönetimi, 4 günlük sokağa çıkma yasağını fırsat bilerek, sanayi sitesinin su vanasını kapatır.

Amaçları, 4 günlük kayıp suyu engellemektir.

Yani tasarrufa gitmek.

Ancak,  dükkanları açık olan esnaflar suların kesildiğini görünce isyan eder ve kooperatif  yönetimine ulaşıp, dükkanlarının açık olduğunu, üstelik salgın olduğunu hatırlatıp derhal vanayı açmalarını isterler.

Kooperatif yönetiminden bazı kişiler, “Su tüketimi çok fazla olmamasına rağmen, günde 20 ton kaybımız var” diyerek, esnafın talebine olumlu yanıt vermezler.

Kooperatif yönetiminden ümidini kesen esnaf, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’a ulaşıp yardım ister.

Aydın, vakit kaybetmeden BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç’i arar ve sorunu çözmesini rica eder.

Gönenç de Kooperatif Başkanı Sabri Koçoğlu’nu arar.

Koçoğlu, maddi kayıplarını hatırlatarak önce vanayı açmak istemez.

Ancak Gönenç, “Arkadaş biz BUSKİ olarak su borcu olan abonelerimizin bile sularını kesmiyoruz. Siz nasıl birkaç tonluk kaybı düşünüp esnafın suyunu kesersiniz” diyerek, derhal su verilmesini ister.

Bunu üzerine Koçoğlu vanayı açar ve sorun çözülür.

Hadise bu.

Kooperatif yönetimi, parayı düşünerek esnafın sağlığını tehlikeye atsa da, CHP Milletvekili Erkan Aydın ve BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç sayesinde kriz aşılır.

  

Salgından sonra tasarruf devam eder mi?

Salgın para harcama alışkanlığımızı tamamen değiştirdi.

Çünkü yiyecek, içecek ve yakıt masrafı dışında harcayacak bir şey bulamıyoruz.

Bir acı kahveyi dışarıda içmenin değerini şu salgın günlerinde anladık.

Diğer yandan, ihtiyaçlarımızdan fazla tükettiğimizi de gördük.

Ve elbette tasarrufu öğrendik.

Peki bu tasarruf, salgından sonra da devam eder mi?

Bu konuda iki görüş var.

Birinci görüş:

Evet tasarruf etmeye devam edeceğiz. Çünkü hem ihtiyacımız kadar yaşadığımızı öğrendik, hem de salgın bütçemizi sarstı.

İkinci görüş:

Salgında müthiş bir izolasyon yaşadık. İnsanlar dışarı çıkmayı çok özledi. Salgın bittikten sonra sosyal yaşamda patlama olacak. Restoranlar, kafeler, eğlence yerleri dolup, taşacak.

Benim görüşüm:

İki görüşün ortasındayım. Evet salgın bize tasarrufu ve ihtiyatlı olmamızı öğretti. Ayrıca gelecekteki salgınlara karşı da maddi açıdan tedbirli olmamızı gösterdi. Ancak bir de özgürlüğün ne büyük bir nimet olduğunu gördük. Salgından sonra zincirlerimizden boşalırcasına sokaklara dökülüp, eğlence mekanlarını istila etmeyeceğiz ama bunalan ruhlarımızı canlandırmak için bir miktar para harcayacağız.

Belediye neden asfaltlama yapıyor?

Sokağa çıkma yasağını fırsat bilen Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Bursa’nın birçok noktasında deyim yerindeyse asfalt harekatı başlattı.

Özellikle ana arterlerde Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler harıl harıl asfaltlama yapıyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin bu hamlesinin nedeni ilk bakışta trafiğin akıcılığı olarak görülebilir.

Kuşkusuz trafik de önemli bir neden.

Ancak başka bir neden daha var.

Malum petrol fiyatları dip seviyesinde.

Yani gerçekten de sudan ucuz bir seviyeye geldi petrol.

Petrolden elde edilen ve asfaltlamada kullanılan bitümün fiyatı da dip noktasında.

Hal böyle olunca, aralarında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de olduğu bazı il ve ilçe belediyeleri hayli ucuz olan bitümu satın alıp asfaltlamada kullanıyorlar.

Bir taşla iki kuş vurmak diye buna derler.