Yerli otomobil fabrikasının temeli Gemlik’te atıldı. Türkiye ’nin en büyük yatırımlarından biri olan TOGG’u konunun uzmanlarına sorduk. Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, TOGG’un rakiplerinden bile üstün olduğunu söyledi:
“Bu kadar kısa süreli şarj etme özelliği sadece Tesla’da var. TOGG, otonom özelliği olan tek elektrikli araç. Güvenlik ve teknoloji bakımından da rakiplerinden üstün. Bu aracın tutmaması söz konusu değil. ”
Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, yerli otomobil fabrikasının yerinin kesinleşmesinden sonra Elektrikli ve Hibrid Araç Teknolojileri Bölümü’nü açtıklarını belirterek, “Fabrikanın üretime geçmesiyle biz de ilk mezunlarımızı vereceğiz. Uludağ Üniversitesi yerli otomobile insan kaynağı sağlamak için tüm hazırlıklarını tamamladı” diye konuştu.
—————————-
Yerli otomobil fabrikası TOGG’un temeli atıldı.
Yerli otomobille ilgili merak edilenleri Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Otomotiv Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız ile
Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan’a sorduk.
“DEVRİM BAŞARAMADI AMA TOGG BAŞARACAK”
-İlk yerli otomobil denememiz 1961’de Devrim’le oldu. Ancak bu deneme başarısız oldu. Yıl 2020, Türkiye’nin ilk yerli otomobil fabrikasının temeli cumartesi atıldı. Bu noktaya nasıl geldik?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Bildiğiniz üzere Devrim’i saymazsak yerli otomobilin, 10 yıllık geçmişi var. Maalesef Devrim talihsiz bir süreçti. Ancak elektrikli araçla ilgili oluşturulan konsorsiyum bu işin profesyoneli. Üretim yapan, teknolojiyi kullanan firmalar bunlar. Dolayısıyla firmaların yetkinliği ve işin mutfağında olmaları bu sürecin başarıyla yürüyeceğini gösteriyor. Başarısız olacağımızı düşünmüyorum. 1961’deki denemede, belli mühendisler kendi çalışmalarıyla işe girişmişti ve o yıllarda otomobil fabrikamız yoktu. Ancak bugünkü koşullar çok farklı. Bu iş sekteye uğramaz.
1961’de teknik yönden mi başarısızlığa uğradık yoksa o günün koşullarında otomotiv piyasasına egemen olan dünya güçlerinin lobisi mi etkili oldu?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Teknik başarısızlıktan çok günün ekonomik ve iktisadi koşulları diyelim. Bugün ise mühendislik ve sermaye birikimi gibi etkenler bakımından yeterliyiz. 1980’li yıllarda 1 milyar dolar ihracat yapıyorken, bugün 150 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Dolayısıyla ülkemizdeki sermaye birikimi de arttı.
“ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TOGG’A HAZIR”
-Uludağ Üniversitesi’nde Elektirikli ve Hibrid Araç Teknolojileri Bölümü açıldı. Bu bölümün işlevi ne olacak, anlatır mısınız?
Prof. Dr. Mehmet Karahan: Yerli otomobilin Bursa’da üretileceği kararından hemen sonra Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü, bu bölümü açmaya karar verdi. Başka bir üniversitede böyle bir bölüm yok. Tamamen yeni ve bizim tarafımızdan oluşturuldu. Derslerin müfredatını ve sektörel bağlantılarını oluşturduk. YÖK, başvurumuzu kabul etti. Rektörümüz de öğretim elamanları kadrolarını tahsis edince öğrenci almaya hak kazandık. Eylül 2020’de 40 öğrenciyle derslere başlayacağız. Ağırlıklı olarak uygulamalı olan eğitim 2 yıl olacak. Bununla birlikte eğitim atölyesi ve eğitimin altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Öğrenciler geldiğinde hazır bir eğitim alt yapısıyla karşılaşacak. Bu bölümle yerli otomobil girişimine insan kaynağı desteği vermeye hazırız. Fabrikanın açılışıyla ilk mezunları vermemiz aynı yıla denk gelecek. Neden bizim okulda böyle bir bölüm açıldı? Bir kere Teknik Bilimler Yüksek Okulu’nun kuruluşu da bir otomobil hikayesiyle başlıyor. 1986’da TOFAŞ, Bursa’da üretime başlayınca KOÇ Grubu’nun talebiyle Teknik Bilimler Yüksek Okulu kuruluyor. Bu bölüm aynı zamanda üniversite-sanayi işbirliğinin canlı bir örneğidir. 7 programla başlayan okul, bugün tamamı teknik 20 programla hizmet veriyor. Otomotiv, tekstil ve makine ana programlar. Elektrikli ve hibrid araçlar çok disiplinli bir alan. Sadece otomotivle yürütülecek bir bölüm değil. İçinde batarya teknolojileri, şebeke yönetimleri, araçların mekanik bilgilerini içeren konular var. Mekatronik, elektrik, elekronik, otomotiv, makine ve bilgisayar programlarımızla bu bölümün açılabileceği en doğru okuluz. Yerli otomobil başka kentte üretilecek olsaydı bile bu bölümü açan ilk okul biz olurduk.
“BURSA VE GEMLİK BİÇİLMİŞ KAFTAN”
-Neden Bursa? Neden Gemlik?
Ali Rıza Yıldız: Bursa doğru bir tercih. Çünkü olması gereken kent Bursa’dır. Başka yerde olsa doğru olmazdı. Neden? Bir ürünü üretmekten çok pazarlamak daha önemlidir. Gemlik’teki liman sayesinde deniz ulaşımıyla Avrupa ve diğer ülkelere nakliye çok rahat olacak. Otoban ile karayolu nakliyesi sağlanacak. Yani lojistik olarak çok doğru bir tercih Bursa ve Gemlik. Çünkü ulaşım kolaylığı maliyeti en aza indirecek. Ürünü pazarlamada maliyet çok önemlidir. Ayrıca Bursa, gerçekten de otomotivde Türkiye’nin bir numarası. Otomotiv de Türkiye ihracatının yüzde 27’sini gerçekleştiren çok önemli bir kalem. Otomotiv İhracatçılar Birliği Bursa’da. TOFAŞ, Renault gibi firmalar Bursa’da üretim yapıyor. 22 organize sanayi bölgesi ve Uludağ Üniversitesi gibi güçlü bir üniversite var. Otomotiv yan sanayi alanında üretim yapan Bursalı bir firma, TOGG’un bir parçasını üretecek. Porsche’ye ve Volkswagen’e de parça üreten bu firmanın AR-GE’si çok zengin.
-Uludağ Üniversitesi’nde yerli otomobille ilgili başka çalışmalar var mı?
Prof. Dr. Mehmet Karahan: Sayın Rektör, bir otomotiv çalışma grubu kurdu. Mühendislik fakültesi, fen edebiyat fakültesi, temel bilimler ve yüksek okul olarak biz de bu çalışma grubuna dahil olduk.İlk toplantı geçen hafta yapıldı. 2 temel konu öne çıktı. AR-GE ve mesleki eğitim. Bu iki konuda alt çalışma grupları oluşturarak planlamalar yapılacak ve bu çalışmalarımızı raporlayıp TOGG’a sunacağız.
“TOGG YERLİ VE MİLLİDİR”
-Tasarımın İtalya’da yapılması eleştirilere neden oldu? Tasarımı yurt dışında yapılan bir otomobilin yerli olmayacağına dönük iddialar vardı. Ne diyorsunuz bu eleştiri ve iddialara?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız : O görüşe katılmıyorum. Çünkü artık global çağdayız. Örneğin A araç, B aracının motorunu kullanıyor. Ülkemizde üretim yapan markalar var. Bunların yüzde 70’i yerli. O zaman Türkiye’de üretimi olan o markalar kendi ülkelerinde yerli olarak sayılmıyorlar mı? Siz sanayicisiniz ve işinizde en başarılı kim ise onunla çalışmak istersiniz. Neden? Çünkü ürününüzü satmak istersiniz. Hasta olduğunuzda doktorun kim olduğuna değil, işini iyi yapıp yapmadığına bakarsınız. Bu da böyle bir şey.
“İNSAN KAYNAĞI DA SAĞLAYACAĞIZ”
-Yerli otomobil için insan kaynağı planlaması yapılıyor mu Uludağ Üniversitesi’nde
Prof. Dr. Mehmet Karahan: İnsan kaynağını 3’e ayırmamız lazım. Üretimde, yan sanayide ve servis ağlarında çalışanlar. Yüksek okul olarak üretim ve yan sanayide çalışabilecekleri yetiştiriyoruz. Ancak serviste çalışacakların eğitim görmesi lazım. Çünkü bu alan yeni. Bu da 4 veya 2 yıldan ziyade daha hızlı eğitimler gerektirir. Biz ne yaptık? Bursa’da mesleki eğitimin adresi tartışmasız BUTGEM’dir. BUTGEM’le 3, 6 ve 9 aylık modüler eğitimlerle eleman yetiştirecek program yaptık. Hatta bir AB projesine de başvurduk. AB projesi kapsamında bu tür eğitimler lise düzeyinde de verilecek. BUTGEM’de eğitimler eylül ayında başlayacak. Çünkü sadece yüksek okulda karşılanacak insan kaynağı yeterli olmaz.
“TOGG’UN TUTMAMASI İÇİN HİÇBİR NEDEN YOK”
-İlk yerli otomobil banttan çıktıktan sonra, ikinci aşamaya geçiyoruz. Pazarlama. Yani otomobilin pazarda tutması. TOGG tutacak mı sizce?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Ben olaya tamamen bilimsel bakıyorum. Ürününüzün satılması için rekabet edilebilir olması lazım. 5 elektrikli araç markası var. Jaguar, Tesla, Mercedes, Audi ve TOGG. Elektrikli araçlarda çok sayıda parametre var. Mesela şarjın dolum süresi. TOGG aracı 30 dakika yüzde 80 şarj oluyor. Bu kadar kısa süreli dolum sadece Tesla’nın aracında var. Diğer markalar 50, 60 dakikada doluyor. Ayrıca bizim aracın otonom özelliği var. Öte yandan çarpma anında çarpma mesafesini algıladığı için otomatik durma özelliğine sahip. Bu özellik diğer hiçbir elektrikli araçta yok. Araçta çarpmaya çok önem veririz değil mi? Ve bunun da dünyada kriterleri var. Euro NCAP testi diyoruz buna. Aracınız 56 km hızda önden, ofsetlenmiş ve yandan 3 farklı şekilde çarptırılıyor ve çökme mesafesi, içerideki mankenler üzerindeki hasarlar test ediliyor. Aracınız bu testten 5 yıldız alıyorsa küresel ölçekte rekabet edememe şansınız yok. Tüm bunlar TOGG’un rekabet edilebilirliliğini gösteriyor. Açıklanmadı ama fiyatta da avantajlı olursa cazip bir elektrikli araç olacak. Düşünün, güvenlikten taviz vermiyorsunuz, otonom özelliğiniz var ve bir de fiyat avantajlı olursa… Yani olumsuz hiçbir şey yok. TOGG, rakiplerinin arasından sıyrılabilecek kalitede bir araç olacak.
“HEM ÇEVRECİ HEM EKONOMİK”
Benzinli ve motorinli araçlarda yakıtınızı istasyonlardan temin ediyorsunuz. Elektrikli araçların enerjisi nerden, nasıl doldurulacak?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Bununla ilgili devlet planlama yaptı. 2023 yılına kadar her yerde şarj istasyonlarının kurulmasına dönük çalışmalar yapıldı. Elektrikli araçlarda menzil ve şarj süresi çok önemlidir. Müşteri, menzili kısa araçları tercih etmez. Her yarım saatte bir sarj istasyonuna girmek istemez. Yakıt pilleri için yabancı bir firma 2,5 milyar Dolar bütçe ayırdı. Yani bu işler dünden bugüne olacak işler değil. Bakın mesela ilk önce aracın hızı 160 km idi, bugün 500 km. Dolum süresi 9-1O saatti bugün yarım saat oldu. Belki 5 dakikaya kadar inecek. Almanya 2030’a kadar fosil yakıtı tamamen yasaklamayı planlıyor ve bunun için 30 milyar Euro bütçe ayırdı. Biz de yapacağız ve sorun olacağını düşünmüyorum.
“BİR GÜN TÜM ARAÇLAR ELEKTRİKLİ OLACAK”
-Elektrikli araçlar, benzinli araçlara göre çok daha ekonomik. Dünya otomotiv pazarı elektrikli araçlara mı kayıyor? Bu durumda, petrol zengini ülkeler ve bu ülkelerle ticaret yapan diğer ülkeler süreçten olumsuz etkilenmeyecek mi? O halde kısa vadede elektrikli araçların yaygınlaşmasını öngörüyor musunuz?
Ali Rıza Yıldız: Aslında elektrikli araç üretimi yeni değil. İlk kez 1890’da denenmiş. 130 yıllık bir gecikme var. Neden elektrikli araç kaçınılmaz? Dünya artık fosil yakıtlı araçların yaydığı çevre kirliliğini kaldıramayacak durumda. Buzullar eriyor. Küresel ısınma büyük bir tehdit. Teknoloji geliştikçe insan ömrü uzadı ama çevre kirleniyor. Çevre dostu üretime geçmemiz şart. Bu bir dönüşüm ve biz tam bu dönüşüm sürecinde yerimizi aldık. Yani çok isabetli noktada pozisyon aldık. Aslında Bursa’nın markası Güleryüz Otomotiv Gemlik’te elektrikli otobüs üretiyor. Bizim bu konuda yetkinliğimiz zaten var. Karsan da üretiyor ve başarılı olacağımıza inanıyorum. Bakın 500 km için 400 liralık benzin harcarken, elektrikli araçlarda 60 liraya 500 km gidebileceğiz. Elektrikli araç, benzinli araca göre 7 kat tasarruflu. Yani hem çevreci hem de ekonomik.
Prof. Dr. Mehmet Karahan: Ben de benzer şeyler düşünüyorum. Dünya nüfusunun artmasıyla fosil yakıtlara sınırlama geliyor. Belli limitler konuldu. Orta sınıf bir araç 140-150 ppm emisyon salarken, 2023’te 110, sonraki yıllarda da 90’a düşürülecek. Yani 110 ppm’in üzerine çıktığınızda her ppm için ilave ceza ödeyeceksiniz.Mesela Volkswagen 25-30 milyar dolar ceza ödemek zorunda kaldı. Yani bu sadece motor teknolojisiyle açıklanabilecek bir durum değil. Dünya tamamen elektrikli araçlara doğru gidiyor. Biz elektrikli araç üretime geçerek çok doğru bir iş yaptık. Mesela Avrupa’nın bazı kentlerine dizel yakıtlı araçlarla girmek yasak.
-Elektrikli araçlardan sonra sürücüsüz araçların da yapılacağı söyleniyor. Hatta havadan giden araçların da üretileceğini düşünüyor musunuz?
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Bunlar hep arz talep meselesi. Talep varsa arz da oluşur. Otonom araçlar var zaten. Haritalama sistemi,sensör sistemi gelişiyor. Belki zaman alacak ama çalışmalar bir noktaya geldiğinde bu araçlar da yaygınlaşacaktır.
-Yerli otomobilin Türkiye ve Bursa ekonomisine katkılarıyla söyleşiyi noktalayalım.
Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız: Yerli otomobile kadar hep, ‘Biz yapamayız’ düşüncesi yerleşmişti. Son 10 yılda milli ekonomiye verilen önemle birlikte önce Atak helikopteri ürettik.Yerli otomobille de ‘biz yapamayız’ düşüncesi ortadan kalkacak. Bunu siyasetten bağımsız söylüyorum. TOGG’un teknolojisinin diğer elektrikli araçlardan üstün olduğunu görünce halkta farklı vizyonlara yönelim olacak. Bursa da kazanacak. Öncelikle istihdam katkısı olacak kente. Bunun yanında üniversitemizin AR-GE bölümü elektrikli araca yoğunlaşacak. Üniversitemize de katkısı olacak.
Prof. Dr. Mehmet Karahan: Bir kere dış ticaret açığımız azalacak. Çünkü TOGG, rekabetçi ve ihracat yapabilme potansiyeline sahip. Dünya otomobil pazarı 100 milyon araçlık bir potansiyele sahip. Bu pazardan pay alabilmek çok büyük bir fark yaratır. Mesela Almanya’daki otomobil markaları, ülkelerine 500 milyar dolar gibi çok ciddi ihracat katkısı sağlıyor. Bursa açısından bakarsak da, yerli otomobilin faydası büyük olacak kente. Bursa’da çok ciddi bir yan sanayi var. Bursa’da üretilecek yüksek sayıdaki otomobil yan sanayiye de katkı sağlayacak ve Bursalı firmaların kapasitesini arttıracak.