AK Parti, CHP, MHP, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, HDP, HÜDA-PAR, Saadet Partisi ve BTP, Yüksek Seçim Kurulu‘nun belirlediği listeye göre, seçime girebilecek yeterlilikte.
AK Parti, MHP, HÜDA-Par, referandumda ‘evet’ derken, CHP, Saadet Partisi, BTP, Vatan Partisi ve HDP, ‘hayır’ cephesinde yer alıyor.
Büyük Birlik Partisi ise henüz kararını açıklamadı.
Evet’çi 3 siyasi partinin oylarını topladığımızda, sandıktan ‘evet’ oylarının rahatlıkla çıkabileceğini söyleyebiliriz.
Ancak gerek AK Parti içindeki kararsız kitle, gerekse de MHP tabanının yekpare olmaması, sandık sonucuyla ilgili sağlıklı bir öngörüde bulunmamazı engelliyor.
Ayrıca siyasette matematik hesapları tutmadığı gibi, sandığın tekin olmadını düşünürsek, kampanya sürecinin hayli çetin geçeceğini de söyleyebiliriz.
Referandum yaklaşırken, siyasi partilerin stratejileri de netleşmeye başladı.
Misal, ana muhalefet partisi…
CHP, geçmiş seçimlerde düştüğü hatalara düşmeyerek, bu kez kutuplaştırıcı, ötekileştirici bir dil kullanmamaya özen gösterecek.
CHP’nin anahtar kelimeleri, ‘demokrasi’ ve ‘özgürlük’ olacak.
AK Parti, 25 Şubat‘ta referandum startını Ankara‘da verecek.
Ancak, bazı terör örgütlerinin hayır safında yer almasının altını çizen AK Parti temsilcileri, “terör örgütleri hayır diyor” söylemi üzerinden yürüttü propagandalarını.
Ne var ki bu söylemin yanlış anlaşılmalara uygun olduğu da kısa sürede anlaşıldı.
Bu nedenle AK Parti’nin 25 Şubat’ta daha kucaklayıcı bir dille, kuşatıcı bir stratejiyle propagandaya start vereceğini öngörebiliriz.
MHP Genel Merkezi ise, önceki gün teşkilatlara gönderdiği genelgeyle referandum stratejisinin ipuçlarını verdi.
Genelgede, “Milliyetçi Hareket Partisi, milletimizin iradesi ne olursa olsun, saygılıdır. 16 Nisan’da evet diyen kardeşlerimiz kadar, hayır tercihinde bulunacak kardeşlerimiz de bizim için değerlidir. Partimiz, demokratik ahlakın kılavuzluğunda, milletimizin her ferdine ulaşacak, sandıkta evet demeleri için ikna edecektir. Değişen rejim değil, hükümet sistemi anlatılacaktır” deniliyor.
Yani MHP de kampanyasını CHP gibi, seçmeni ötekileştirmeden yürütecek.
MHP‘nin genelgesinde dikkat çekici bir cümle daha var:
Milliyetçi Hareket Partisi, 16 Nisan’a kendi imkan ve kabiliyetleriyle hazırlanacaktır. Ancak, referandumda aynı tercihte bulunacağımız siyasi parti ya da partilerle gerek görüldüğü taktirde, ortak çalışmalar da belirli sınır ve eşikler çerçevesinde yapılabilecektir. Zorunlu ve zorlayıcı haller dışında, propaganda çalışmalarımız diğer partilerle bir veya aynı kümede olmayacaktır.”
Genelgede, parti ismi verilmiyor ama gerekli görüldüğü taktirde evet diyen partilerle, mesela AK Parti ile belli sınırlar içinde ortak kampanya yürütülebileceğine işaret ediliyor.
Gelelim HDP’ye…
Hayır cephesinde yer alan HDP, 7 Haziran öncesi, ‘seni başkan yaptırmayacağız’ sloganıyla Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasına karşı olduklarını ilan etmişlerdi.
Ancak bugünkü koşullar, onları için çok farklı.
Başta eş başkanları olmak üzere, çok sayıda milletvekilleri ve yöneticileri demir parmaklıklar arkasında.
HDP’nin propagandasını, ‘demokrasi’ ve ‘özgürlük‘ kavramları üzerine inşa edeceğini söyleyebiliriz.
————————-
Müezzinoğlu’ndan çat kapı
Önceki akşam İnegöl sokaklarında Çalışma Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nu görenler, şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Çat kapı esnafı ziyaret etti Müezzinoğlu…
Müezzinoğlu’nun yanında ne partili ordusu vardı, ne korumaları, ne de danışmanları…
Çalışma Bakanı, özellikle kimseye haber vermeden, esnafla rahat temas etmek için, yanında birkaç kişiyle İnegöl sokaklarını arşınladı.
Esnafa, Çalışma Bakanlığı‘nın son çalışmaları ve teşvikleri anlatan Müeezinoğlu, referandum konusunda da İnegöllüleri bilgilendirdi.
Müeezinoğlu’nun sıra dışı İnegöl programından da bu fotoğraf kaldı.
——————–
İşverene önemli teşvik
Önceki akşam OLAY TV’de Feridun Eyupoğlu‘na konuk olan Vali İzzettin Küçük ile program sonrası sohbet ediyoruz.
Vali Bey, kamuoyunun teşviklerden yeteri kadar bilgisi olmadığını söyledi.
Mesela 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yıl sonuna kadar yeni işçi alanlara verilecek destek.
Bu önemli bir avantaj, hem işsizler hem de işverenler için.
Nitekim işveren, her işçi için 666 lira prim, 106 lira da vergi desteği alacak.
Yani toplamda, istihdam edeceğiniz her işçi için maliyetin 773 lirasını devlet karşıllayacak.
Üstelik destek kapsamında istihdam edebileceğiniz işçi sayısı sınırsız.
Tek koşul, işçilerin İş Kur’a kayıtlı işsizler arasından seçilmesi.
Şimdi burada, işverene düşen görev, yarından tezi yok İş-Kur’dan işçi talep etmesi.
İşsizler de derhal İş-Kur‘a başvurup destek kapsamına girmeliler.
Bizden duyurması…