Emine Bulut’un vahşice katledilmesinin ardından tepkiler çığ gibi büyüdü.
İnfialin nedenleri bir kadının öldürülmesi değil, öldürülme biçimi, yavrusunun gözü önünde canına kıyılması ve görüntülerin kamuoyuna yansımasıydı.
Oysa önceki gün Konya’da başka bir anne, tıpkı Emine Bulut vahşetinde olduğu gibi çocuklarının gözünün önünde katledildi.
Konya’daki kadının ismini bilen var mı?
Demem o ki, tepkiler saman alevi misali söndüğü ve her kadın cinayetinde aynı duyarlılık gösterilmediği sürece ‘bin yıl’ daha bu yaşamsal sorun çözülemez.
***
Bir de rüzgâr ne yöne eserse oraya dönen samimiyetsizler var.
Sosyal medyaya bakınca, vahşete lanet okuyanların başını erkeklerin çektiğini görüyoruz.
Hiçbir sakıncası yok.
Ancak madem erkeklerin neredeyse tamamı kadına şiddet konusunda bu kadar duyarlı neden her Allah’ın günü bir kadın cinayeti işleniyor, şiddet haberi duyuluyor, tacizlerin ve tecavüzlerin ardı kesilmiyor bu memlekette?
***
Emine Bulut ve tüm kadın cinayetlerinin unutulmaması gerektiğini yazıyorum 2 gündür.
Dün CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı, ilçe sokaklarının duvarlarına Emine Bulut’un isminin yazıldığı levhaları astılar.
Küçük ama önemli bir adım balık hafızalılar için.
***
Kent Meydanı trafiği allak bullaktı kısa süre öncesine kadar.
Bugün ise adeta nefes almış.
Ne yeni bir kavşak, ne büyük bir ulaşım yatırımı yapılmadan.
Sadece ufak dokunuşlar yapılmış ve trafiği sıkıştıran minibüs durağının yeri değiştirilmiş.
Çok da iyi olmuş.
Demek ki akıllı çözümler her zaman büyük bütçeli yatırımlar gerektirmiyormuş.
***
Yaz mevsimini çok sevdiğimi söyleyemem.
Ancak sadece, trafikten dolayı yazın son demlerini tedirginlikle izliyorum.
Tatilciler dönüyor, okullar açılıyor ve trafik kâbusu görmemize sayılır günler kalıyor.
***
MHP’lilerin geçmişten bu yana medyada çok yer almadıkları malum.
Yine de muhalefetteyken nadir de olsa basın açıklamalarıyla seslerini duyuruyorlardı.
Bugün ise teşkilatlarda deyim yerindeyse yaprak kımıldamıyor.
Bilmem MHP’liler de bu durumdan hoşnut mu?