Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Pazar çeşnisi

Malum Bursa’nın kılıç kalkan oyunu meşhurdur.

Dünyada müziksiz tek halk dansı olan kılıç kalkanın tarihiyle ilgili çeşitli rivayetler olsa da kimse net bir bilgi veremiyor.

Peki neden kılıç kalkanın diyarı Bursa’dır?

Ya da neden İstanbul, İzmir veya Kastamonu Kılıç Kalkan’la  anılmaz?

Yanıt, tamamen kılıç ve kalkanın hammaddesiyle ilgili.

Efendim, demir madeni doğada pars, yani demir oksit olarak bulunmaktadır.

Bu da kırmızı toprak görünümündendir.

Ve demir madeni de kırmızı toprağa sahip Uludağ’da mevcuttur.

Demir oksidinin yanabilmesi, yüksek sıcaklığa bağlıdır.

Bu da  sadece kestane ağaçlarının kömüründen elde edilmektedir.

Neden kestane ağacının kömürü?

Çünkü demiri döverken eğer kestane ağacı kömürü kullanılmazsa kıvılcım yapar ve bu da çalışma ortamını olumsuz etkiler, hatta ortadan kaldırır.

Kestane ağacı kömürü, kok kömürü gibi sıcaklık verir.

Saf demir ve çelik elde edebilmek içinse, bir katalizöre ihtiyaç vardır.

Bu katalizör de Marmara mermerinde en yoğun olarak kullanılan kalsiyumdur.

Yani neymiş, Bursa kılıç ve kalkan yapımında her şarta haizmiş.

Bu arada tüm bu bilgiler, Kenan Yetişen’in Bursa Kılıç Kalkan Halkoyunu ve Ustaların 10 Yılı isimli kitabında var.

***

Kılıç kalkanla girizgah yaptık, Bursa’nın sembol dansıyla devam edelim.

Bursa’da birden fazla kılıç kalkan derneği var.

Bu dernekler de kendi aralarında ayrılıyor.

Mesela bunların içinde Ustalar Kılıç-Kalkan Derneği Folklör isimli bir dernek var.

Başkan ve yöneticileri Faruk Alkaya ve Kenan Yetişen ile bir organizasyonda tanıştım.

Birkaç gün sonra ziyaretime geldiler.

Adından da anlaşılacağı gibi bu derneğin üyeleri kıdemli, yani ustalar.

En az 1,80 boyunda,  30-40 yıldır kılıç sallayan bu işin ehli olan kıdemlilerden oluşuyor dernek.

Avrupa’dan Afrika’ya, ABD’den Asya’ya kadar dünyanın çeşitli ülkelerinden davet alıp, Türkiye’ye özgü bu dansı icra edip göğsümüzü kabartıyorlar.

***

Ne dedik?

Kılıç ve kalkan yapımında kestane ağacı kömürü kullanılıyor.

Ama kestane ağacı kömürü sadece kılıç kalkan yapımında kullanılmıyor.

Yine Bursa’ya has, Bursa denilince akla gelen bir yemeğin yapımında da kullanılıyor.

İskender kebabı…

İskender kebabına lezzet veren birden fazla faktör olsa da, kestane ağacı kömürü olmazsa olmaz.

Yüksek sıcaklık veren ve kebaba kömür kokusu sindirmeyen kestane ağacı kömürüyle yapılan iskenderin tadından yenmiyor.

Aynı lezzetin bir başka kentte bulunmamasının sebeplerinden biri de budur.

***

“Köy enstitüleri kendi içinde özgün bir tasarım içeriyordu. Bence devam etmeliydi.”

Bunu CHP’li bir siyasetçi söylemedi.

Sol tandanslı bir eğitimcinin ağzından da dökülmedi bu sözcükler.

Köy enstitüleriyle ilgili tarihi bir açıklama yapan isim Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan başkası değil.

Sıla ve Ahmet Kural hadisesine odaklanan, aylardır Kaşıkçı cinayetiyle yatıp kalkan yaygın medya nedense Bakan Selçuk’un açıklamasını görmezden geldi.

Oysa son derece önemli bir açıklama.

Komünist yuvası diye önce İsmet İnönü tarafından işlevinden kopartılan, Demokrat Parti iktidarıyla da tasfiye edilen bir aydınlanma projesine, bugün AK Partili bir bakan tarafından sahip çıkılıyor.

Kamplaşmaların hat safhaya vardığı bir dönemde Selçuk’un açıklaması çok değerli.

***

Yerel seçime şunun şurasında 5 ay var.

Yani belediye başkanlarının, “Parti büyüklerim uygun görürse göreve hazırım” sezonu açıldı.

Hayırlı olsun.

***

10 Kasım’a dair en etkileyici reklam Kiğılı’nınkiydi hiç şüphesiz.

Ceketlerinin düğmeleri kopan müşterilerine 10 Kasım’da ücretsiz hizmet vereceklerine dair mesaj, görsellikle bütünleşince ortaya muhteşem bir 10 Kasım videosu çıkmış.

Düğmeli reklamın bir de perde arkası var.

Atatürk’ün naaşını taşıyan Yahudi kökenli yurttaşlar, düğmelerini kopartıyorlar.

Çünkü giysiden parça kopartmak, “Senden sonra eksiğim” anlamına geliyormuş.

***

CHP’nin 22. ve 23. Dönem Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in belediye başkan adaylığında ismi geçiyor.

Sordum kendisine, “Aday mısınız?” diye.

Hayır demedi.

Peki nereye?

Parti neresi derse oraya.

Hiç mi gönlünden geçen bir yer yok?

Varmış tabii.

En başta Büyükşehir…

Yıllarca siyaset yaptığı ilçe olduğu için ‘Nilüfer de olabilir’ diyor.

Yaşadığı ilçe olması dolayısıyla ‘Mudanya da olur’ demekten geri durmuyor.

Peki Yıldırım?

Eşi Nimet Demirel Yıldırımlıymış.

Yani orası da olabilirmiş.

Peki bunların hiçbiri olmazsa?

Ben CHP’liyim, küsmem” diyerek son noktayı koyuyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X