Hadise şu:
Nato’nun Norveç’te düzenlediği tatbikatta Atatürk ve Erdoğan, düşman tarafta gösterildi.
Türkiye tatbikata katılan askerlerini geri çekti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu dünyaya ilan etti.
Nato, iki personeli kovdu ve Genel Sekreter özür diledi.
Komplo teorilerine itibar etmem.
Ancak bu hadisenin Nato gibi ciddi bir kurumun içinden çıkan birkaç kendini bilmezin işi olacağına da inanmam.
Nato, nicedir Rusya’dan alacağımız S-400 Hava Savunma Sistemi nedeniyle, aba altından sopa gösteriyor.
ABD’nin yaptıkları ortada.
Almanya başta olmak üzere bazı terör örgütü üyelerini himaye eden Avrupa ülkeleri Türkiye düşmanlığı konusunda gemi azıya aldı.
Tüm dünya bize karşı demiyorum ama Batı bilenmiş üzerimize geliyor.
***
AK Parti’de değişim olanca hızıyla sürüyor.
Bakan, belediye başkanı, il başkanı derken sıra ilçe başkanlarına geldi.
Ve fakat tek bir çatlak ses, en ufak itiraz sesi gelmiyor.
Homurdanan kimse yok, rahatsızlığını beyan eden hak getire.
Çok sayıda neden sayabiliriz bu durumu izah etmek için.
Ancak iki temel neden olduğunu düşünüyorum.
AK Parti, iktidarını sürdürüyor ve muhalefete düşecek hiçbir emara görünmüyor, bu bir.
AK Parti çok güçlü bir lider partisi ve liderinin sözünün üstüne söz söylenmiyor hala, bu da iki.
***
Bursa trafiğine sihirli değnek değmediğine göre sıkışıklığın devam etmesine şaşırmıyoruz.
Hala trafik sıkışık, hala ana arterlerde adeta bir araç seli oluşuyor.
Ancak yanlış parklanmanın üzerine gidildiğine de tanık olmuyor değiliz.
Elbette tek çözüm ceza değil.
Ancak sürücü hatalarının kol gezdiği yollarda, cezalar mutlaka arttırılmalı.
***
Burulaş’ta Levent Fidansoy isimli bir genel müdür vardı.
Toplu taşıma araçlarındaki tüm arızalara, ulaşım konusundaki yanlış kararlara rağmen koltuğunu korudu bu sevimli bürokrat.
Bir metro istasyonu parça eksikliğinden dolayı 4 ay çalışmaz mı?
Fidansoy döneminde çalışmadı.
Eleştiriye de zinhar tahammülü yoktu.
Bir gün kendisini eleştirdiğim yazımdan sonra gazeteye “Bu adamı kovun” diye faks yollamış küstahça.
Tabii bizim medyada bu adamı ciddiye alan olmadı.
Sonradan öğrendim ki başka gazeteci arkadaşlarım için de aynı girişimlerde bulunmuş.
Bir insan hem başarısız, hem de haddini bilmez nasıl olur diye merak edenler, daha iyi bir örnek bulamazlar.
Ancak daha önemlisi Fidansoy’un Bursa ulaşımına verdiği telafisi mümkün olmayan zararlar.
Neyse, zararın neresinden dönersek kardır.
***
Fidansoy, başarısızlıklarla dolu yıllarını görmezden gelip, Burulaş’ın yeni yönetimini topa tutmuş.
Neymiş, deniz uçağı kalkmamalıymış.
Neden?
Daha fazla zarar etsin diye mi?
***
Bursa’nın Gürsu ilçesine bağlı Kurtuluş Köyü’nde biraraya gelen çoğunluğu kadın 30 genç, kooperatif kurarak istiridye mantarı üretimine başlamış.
Hemşireliği bırakan 28 yaşındaki Nalan Yılmazdere’nin öncülüğünde bir yıl önce kurulan Bursa Mantar Üretim ve Pazarlama Kooperatifi ayda 50 ton mantar üretiyormuş.
Yılmazdere, hedeflerinin mantar sektöründe söz sahibi noktaya gelmek olduğunu söylemiş.
Bursa’dan Aksaray’a uzanalım.
Aksaray’da otogaz işiyle uğraşan iki kardeş işlerini bırakıp, meyveciliğe başlamışlar.
Kardeşler, gençlik iksiri olarak bilinen gojj berry isimli meyveyi mütevazi tarlalarında yetiştirmeye başladıktan sonra talebe yetişememişler ve üretim alanlarını 56 bin metrekareye yükseltmişler.
Bugün gojj berrynin, reçel, turşu ve çayını yapıp Türkiye’nin dört bir yanına satıyorlarmış.
Rutine bağlanmış yaşamlarından sıkılıp, çıkış arayanlar için ilham olsun.