Dün bir otomobil bayisinin müşteri temsilcisine sordum, sıfır kilometre araç var mı diye.

Yokmuş ve 6 aydan önce de gelmesi beklenmiyormuş.

Mesela şubat ayında kaporasını yatıran bir müşterilerine önceki gün aracını teslim etmişler.

Tam 6 ay beklemiş müşteri.

Tabii 6 aylık euro farkını ödeyerek…

Volkswagen markadır sözünü ettiğim araç.

Ancak diğer markalarda da durum farklı değil.

Mesela milyonları cebinize koydunuz ve sıfır kilometre gıcır gıcır bir Porsche  araç almak istiyorsunuz.

İstediğinizle kalırsınız.

Çünkü Porsche da  yok.

Mercedes’de de durum farklı değil.

Durum böyle olunca, özellikle üst  segment araçların ikinci elleri, sıfır kilometre araçların fiyatlarını geçmiş durumda.

***

Peki, yetersiz üretimden kaynaklanan sıfır kilometre araç sorunu sadece bizim ülkemizde mi var?

Hayır ama Avrupa’da sorun bu kadar büyük değil.

Avrupa pazarı hem çok daha geniş hem de vergiler Türkiye’deki kadar yüksek değil.

Bu durumda, kısıtlı üretilen araçlar Türkiye pazarına neredeyse yok denecek kadar az giriyor.

***

Madem otomobille başladık bugün, devam edelim.

Elektrikli araçlar, son yıllarda iyiden iyiye gündemimize girdi.

Peki dünyada elektrikli araç satışı ne durumda, bizde nasıl?

Buyrun, bazı ülkelerde 2022 yılı ilk 6 ayında satılan otomobillerin elektrikli araç dağılımına:

Norveç: yüzde 79.

Hollanda: yüzde 19,26.

Birleşik Krallık: yüzde 14,37.

Almanya: yüzde 13,53.

Fransa: yüzde 12,09.

Romanya: yüzde 7,6.

Bulgaristan: yüzde 3,3.

Yunanistan: yüzde 2,35.

Türkiye’de elektrikli araç satış oranı kaç dersiniz?

Sadece yüzde 0,81.

TOGG hayırlı, uğurlu olsun.

***

Şimdi bir de Avrupa’da kişi başına düşen otomobil sayısı ile Türkiye’de kişi başına düşen otomobil sayısını kıyaslayalım.

Lüksemburg’da bin kişiye düşen otomobil sayısı 34,8, İzlanda’da 25,39.

Refah seviyesi yüksek Kuzey ülkeleri bunlar.

Ancak Avrupa genelinde de durum çok farklı değil.

Sanayi devi Almanya’da her bin kişiye 14,89 otomobil düşüyor.

Danimarka’da 12,65, Slovenya’da 12,34, Birleşik Krallık’ta 11,82, İrlanda’da 12,12.

Gelelelim Türkiye’ye.

Türkiye’de bin kişiye düşen araç sayısı 3,29.

Yani ülkemizde yaşayan her bin kişiden sadece 3’ünün aracı var.

Ama Avrupa bizi kıskanıyor.

***

Bursa’da vatandaşın biri arabasıyla kaza yapar.

Hasarlı kazanın ardından araç ‘pert’ olur.

Kaskolu araç Bursa’nın ünlü bir yetkili servisine çekilir.

Kaza olmadan önce araçta yaklaşık bin liralık yakıt vardır.

Araç sahibi, yetkili servisten yakıtının  depodan çekilmesini ister.

Servis görevlisi, “Beyefendi, bu çok maliyetli bir işlem. Aracınız pert, yakıtı çekmek için depoyu sökmemiz gerekir ki bu da en az 2 bin liralık bir işlem. Yakıtınızı alırsınız ama bin liralık yakıt için cebinizden 2 bin lira  çıkar. Yani  bin lira zararınız olur” dese de adam dinlemez ve yakıtımı verin diye tutturur.

Dahası pert olmuş aracına ağıt yakmak yerine, hepi topu bin liralık yakıtının peşine düşer.

Ben oradayken, adam yakıtını istiyordu.

Sorun çözülmüş değildi yani!

***

Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Uludağ Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.  Hacer Karabağ olacak.

Karabağ ile Lozan Antlaşması’nı konuştuk.

Efendim, iyi pazarlar.