Rusya-Ukrayna savaşı tüm hızıyla sürerken, Türkiye’de henüz tam olarak gündeme gelmeyen bambaşka gelişmeler yaşanıyor.

Analiz, Wall Street Journal’da çıktı.

Sadece Putin’in yakınındaki oligarklar değil Moskova’dan bavullarla nakit parayla uçan muhaliflere ve ülkede kariyer sahibi beyaz yakalı teknoloji çalışanlarına kadar pek çok Rus, kendileri için henüz herhangi bir yaptırımın olmadığı Türkiye’ye yöneliyorlar.

Öyle ki Merkez Bankası’nın mart ayı ortasında sadece 2 gün içinde yerel bankalarla yapılan takaslar sonucu 3 milyar dolar girdi gerçekleşti!

Evet yanlış okumadınız 2 günde sadece 3 milyar dolar Rusya’dan Türkiye’ye gelmiş.

Bu rakamın 100 milyar dolara çıkmaması için hiçbir neden yok.

Çünkü, Batı’nın sert yaptırımlarından kaçış için Türkiye Rus oligarklar adına güvenli bir liman.

Türkiye’ye 100 milyar dolar girmesi, iç siyasette de taşları yerinden oynatır ve hiç kuşkusuz iktidar partisinin lehine bir durum doğar.

Ve belki de bu rüzgarla erken seçime gidilir!

***

Batı ülkeleri, Rusya’ya karşı sert ekonomik yaptırımlar uyguluyor.

Ancak Rus oligarkların Türkiye’ye yönelmelerine ses çıkarmıyor şimdilik.

Nitekim Türkiye, arabulucu konumunda.

Suriye meselesi başta olmak üzere dış politikada eleştirilen iktidar Rusya-Ukrayna savaşında eleştirileri unuturuacak adımlar atıyor.

***

Çin, pandeminin ilk yılı olan 2020’de tam kapanma dönemindeydi.

Çin pazarının kapanmasıyla Avrupa’daki siparişler, ağırlıklı olarak Doğu Avrupa ve Türkiye’ye kaydı.

Yani Türk sanayisi 2020’nin son çeyreğinde deyim yerindeyse coştu.

Türkiye Prefabrik Birliği’nin rakamlarına göre 2020’nin son çeyreğinde 270 bin metrekare prefabrik fabrika inşa edildi Türkiye’de.

Bu, 4 ayda 270 fabrika kurulduğu anlamına geliyor.

Yani, olağanüstü bir üretim süreci yaşanıyor, fabrikalardaki vardiyalar siparişlere yetişemiyordu.

Ancak 2021 yılında faiz politikası dövizi şahlandırdı ve sanayi hızını yavaşlatmak zorunda kaldı.

İşler yolunda gitseydi dağları delen Türk sanayicisini kim tutabilirdi?

***

Bursa-İstanbul arası kara yolculuğu bilet fiyatları 170 lira oldu.

Yani hafta sonu günübirlik İstanbul keyfi bile hayal oldu Bursalılara.

Ancak hemen enseyi karartmayın.

BUDO’da İstanbul’a yolculuk hala 49 lira.

Dar gelirli vatandaşa ilaç gibi gelecek düşük fiyat uygulaması sürüyor.

Tabii Burulaş’ın zarar etmesi pahasına…

Zaten bu fiyat politikasıyla zarar etmemesi mümkün değil.

İyi ki yıllar önce BUDO kuruldu ve iyi ki bugün Burulaş zarar ediyor.

Yeri gelmişken dar gelirli yurttaşlarımızın  İstanbul’a ulaşımını sağlayan Büyükşehir Belediyesi yönetiminin düşük fiyat politikasını  sürdürmesi çağrısı yapalım.

Nitekim sosyal belediyecilik, işte bu zamanlarda ortaya çıkar.

***

İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Arzu Özşen, “Ben sosyalist devrimci bir ülkücüyüm” demiş.

Bir cümleyle hem sosyalistleri, hem ülkücüleri, hem de İYİ Partilileri kızdırmak, hem de herkesi güldürmek diye buna denir.

***

Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar.

Efendim iyi pazarlar.