Dün sabah, ofisini FSM Bulvarı’na taşıyan klinik psikolog arkadaşım Canan Cesur’a bir kahve içimlik hayırlı olsun ziyaretine gittim.
Benim gibi gazeteciler, karşısındaki kişinin söylediği her şeye haber gözüyle baktığı için, ziyaret amaçlı da olsa gittiği yerdeki sohbetten malzeme çıkarmaya bakar.
Canan Cesur’un söyledikleri de son derece ilginç şeylerdi.
***
İşler nasıl diye sorduğumda, çok yoğun yanıtını aldım.
Ancak hafta sonu bile çalışacak kadar randevu defteri dolu olan sadece kendisi değilmiş.
Bursa’da psikoloğa gidenlerin sayısı o kadar atmış ki, FSM Bulvarı’ndaki iş merkezleri, terapist, aile danışmanı, pskiyatrist ve psikologlar ile dolmuş.
Sadece bulunduğumuz iş merkezinde 10’u aşkın psikolog ve psikiyatristin tabelası asılıydı.
Talep o kadar artmış ki eskiden aile danışma merkezleri veya rehabilitasyon merkezleri gibi yerlerde işe başlayan yeni mezun psikologlar bile klinik açmaya başlamışlar.
***
Peki insanlar, neden psikologlara akın ediyor?
Milletin ruh sağlığı iyice bozuldu mu yoksa?
Canan Cesur’a göre, son yıllarda psikologlara yöneliş arttı ama pandemiyle birlikte hız kazandı.
Bunda pandeminin yarattığı kaygıların etkisi var.
Ancak sebep sadece bu değil.
Kırmızı Oda ve türevleri gibi psikoloğa gitmenin her insanın ihtiyacı olduğu mesajını veren dizilerin yaygınlaşması da önemli bir etkenmiş.
Yani yıllar önce, “psikoloğa veya pskiyatriste giden ruh hastasıdır” algısı değişiyor.
***
Psikolog ve psikiyatristlere ilginin Bursa gibi kapalı ve muhafazakar bir kentte artması, konunun dikkat çekici bir başka noktası.
Nitekim İzmir gibi sahil kentinde psikologlara gidişlerin çok daha normal karşılandığını ancak geçmiş yıllarda Bursa’da durumun daha farklı olduğunu hatırlattı Cesur.
Bugün ise İzmir’de de Bursa’da da psikoloğa gitmek, eczaneden asprin almak gibi bir ihtiyaç olarak görülmeye başlanmış.
***
Psikoloğa gidişlerin artması bence modern toplum işareti.
İnsanların fiziksel rahatsızlıkları, ruhsal rahatsızlığından önemsiz görülmemeli.
Ve zorlu yaşam koşullarında ruh sağlığını korumanın öneminin her geçen gün artacağı anlaşılıyor.
***
Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nın çok değil 10 yıl önceki halini hatırlayın.
Adım başı kafe, bar, restoran vardı.
Bugün de FSM Bulvarı’nda bu tür mekanlardan hatırı sayılır miktarda olsa da Nilüfer’in eğlence mekanları farklı bölgelere kaydı.
FSM ise üst satırlarda belirttiğim gibi hekimlerin yoğunlukta olduğu, iş merkezlerinin ve yüksek katlı kentsel dönüşüm projelerinin yükseldiği farklı bir yapıya dönüştü.
Ancak yine de değerinden pek bir şey kaybetmedi.
O halde lokasyon bazen her şeydir.
***
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül gitti yerine bu görevi uzun yıllar yapan Bekir Bozdağ geldi.
Bozdağ’ın atanmasıyla siyaset kulislerinde şu soru sorulmaya başlandı:
Reis, eskilere mi dönüyor?
Aldığım kulis bilgileri ve öngörüm, Bekir Bozdağ hadisenin istisna olduğudur.
Yani bu değişikliğe fazla anlam yüklememek lazım.
***
Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz olacak.
Yılmaz ile kentsel dönüşüm başta olmak üzere ilçenin sorunlarını konuştuk.
Efendim iyi pazarlar.