Birkaç cılız ses haricinde, yerli otomobille ilgili olumsuz konuşan yok.

Sağcısı da destekliyor, solcusu da, milliyetçisi de yanında, liberali de.

Kim derdi ki, sadece bir otomobil kutuplaşan toplumu birleştirecek diye.

***

Doğrusu çoğu insan gibi ben de böyle havalı bir otomobil beklemiyordum.

Estetik desen estetik, göz kamaştırıcı tasarım desen göz kamaştırıcı tasarım, renk desen renk.

Duruşu, endamı, ihtişamıyla dört dörtlük bir araç görünümü veriyor ilk bakışta.

Binemediğimiz için konforu, yol tutuşu, teknolojisi gibi özellikleri hakkında yorum yapamıyoruz.

Ancak bu arabaya daha şimdiden binmek isteyen binlerce insan var, bu kesin.

***

Öncelikle, CHP Nilüfer’de son yılların en seviyeli kongre sürecine tanık olduğumuzu belirteyim.

3 aday da, destekçileriyle birlikte birbirlerinin adaylık açıklamasına katılıyorlar, rakiplerine karşı kırıcı söylemlerden sakınıyorlar ve her platformda kongrenin bir hizmet yarışı olduğunu vurguluyorlar.

Yani son derece barışçıl bir kongre süreci yürüyor.

İşte Fırat Yılmaz, ilçe binasında adaylığını ilan ederken, yanında Özer Anaç, Anaç lehine adaylıktan çekilen Halil Murat Öztürk ve Erman Aydıngün ile kol kola fotoğraf verdi.

Geçen hafta da Erman Aydıngün’ün açıklamasına rakipleri gelmişti.

Eğer adaylar samimiyse, bu kongrenin kaybedeni olmaz, CHP kazanır.

***

İlçe binasının bahçesinde şarkılar ve marşlar eşliğinde şaşaalı bir açıklama yapan Fırat Yılmaz’a ciddi bir kalabalık destek vermeye gelmişti.

Nilüfer’de yıllardır ilçe başkanlığı yapmış olan Metin Çelik, özellikle ilçenin kırsal kesimindeki delege üzerinde etkisi olan Şemsi Oğuz, il yönetiminden İlhan Ekinci, belediye meclis üyeleri, 2000’li yılların aktif CHP’lisi Şükrü Er, Nilüfer İlçe eski Başkanı Mehmet Turan Tansal, Alevi Kültür Dernekleri Bursa Şube Başkanı Nesimi Haydar Üçlertoprağı gibi farklı kesimleri temsil eden partililer oradaydı.

Ayrıca mevcut ilçe yönetiminin büyük çoğunluğu Yılmaz’a destek vermek için ilçe binasındaydı.

***

Gelelim Yılmaz’ın söylediklerine.

Yılmaz’ın açıklamasından bir bölüm:

“…İlçemizin örgütlü mücadele yapısını güçlendirmek, gençlerimizin nitelikli siyaset üretmelerinin önündeki engelleri kaldırmak, kadınlarımızın kuracağı siyaset mekanizmasında onların arkasından yürümek, parti kasasından harcanan her kuruşun hesabını alnımızın akıyla yoldaşlarımıza verebilmek için bir yola çıkıyoruz. İşçinin, işsizin, memurun, müdürün umudu olmak, öğrencilerin, çocukların, engellilerin ümidi olmak, yaşlıların, mağdurların, kimsesizlerin kimi olmak, tacize uğrayanı, ötekileştirileni, yok sayılanı var saymak için kutsal bir yola çıkıyoruz.

Biz örgütlü mücadelenin yılmaz neferleriyiz. Ve biz bıkmadan, usanmadan, yılmadan sürdürdüğümüz mücadelemizde bugün CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı’na aday olduğumuzu, onurla, şerefle, gururla açıklıyoruz….”

***

Almanların satın aldığı Kamil Koç, bazı radikal uygulamalara gitme kararı almış.

Aslında yeni bir gelişme olmasa da kamuoyuna henüz yansıdı alınan kararlar.

Muavin çalışmayacak, ikram olmayacak, koltuk numarası tarihe karışacak.

Amaç, maliyetleri düşürmek.

Maliyetin düşmesi otobüs biletlerine de yansıyacak otomatik olarak.

Aslında bu radikal kararları sadece Kamil Koç yetkilileri almasına rağmen, haberlerde diğer otobüs şirketlerinin de aynı uygulamalara gidecekleri belirtiliyor.

Ne var ki diğer otobüs şirketlerinin bir açıklaması yok.

Sadece Türkiye Otobüsçüler Fedarasyonu Başkanı Birol Özcan’ın bir niyet okuması var.

Ben maliyeti düşürmeye yönelik uygulamaların müşteri tepkisinden dolayı yaygınlaşacağını düşünmüyorum.

Millet rahatına ve konforuna düşkündür.

***

Dün Bursaray’dayım.

Nilüfer ile Acemler istasyonu arasında şak diye durdu tren.

Dakikalarca bekledikten sonra hareket ettik.

Belli ki, arıza yoktu ve karşıdan gelen tren nedeniyle bir kazaya yol açmamak için beklenmişti.

İyi güzel ama küçük, küçücük bir anons gerekmez mi?

Diğer kentlerde en ufak bir beklemede anons yapılırken Bursaray’da neden yapılmıyor?

Efendim iyi pazarlar.