Dünkü yazımda Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’ın eski Belediye Başkanı Refik Yılmaz’la ilgili suçlamalarına yer vermiştim.

Sertaslan, saldırganın Refik Yılmaz tarafından işe alınmasını eleştirmişti.

Refik Yılmaz da yanıt hakkını kullanarak şunları söyledi:

“Saldırganın vukuatlı bir kişi olduğunu avukatlık yaptığım dönemden biliyorum. Ancak benim başkanlık dönemimde belediyeye gelip kurusıkı tabancasını ateşlemiş ve kimseyle tartışmamış. Askere gittiği için de işinden ayrılmış. Bizim bu kişiyi işe almamızın nedeni, eski mahkûmları topluma kazandırmak içindir. Yasal olarak kamu kurumları, belirli sayıda  hükümlüyü çalıştırmak zorunda. Ayrıca, saldırgan benim dönemimde sorunsuz bir şekilde çalıştı. Sertaslan, bana çamur atacağına bu şahsın içeriye nasıl girdiğini sorgulasın. Sorunlu olduğu bilinen bir kişi, nasıl olur da silahlı bir şekilde Başkan Yardımcısı’nın odasına kadar girebilir? Sertaslan, kendi ekibinin beceriksizliğini, beni suçlayarak örtmeye çalışıyor.”

***

Vatandaşın birinin cep telefonuna, maaşını aldığı bankadan yağmur gibi SMS gelir:

5 bin liralık ön onaylı kredinizi, şu kadar vade, bu kadar faiz oranıyla ATM’lerden veya en yakın şubemizden alabilirsiniz.

Yani banka derki müşterisine, “Sen talep etmedin ama ben sana kredi verdim, istediğin zaman çek, güle güle kullan.”

Vatandaş artık taciz mesajlarından bıktığı ve biraz da paraya ihtiyacı olduğu için bankasının müşteri temsilcisini ziyaret eder:

“Benim işimi 5 bin lira görmez ama madem ısrar ediyorsunuz  10 bin liralık kredi verin.”

Müşteri temsilcisi, vatandaşın hesaplarını kontrol eder ve olumsuz yanıt verir:

Maalesef genel merkez onaylamıyor, 10 bin lira krediyi ödeme gücünüz yokmuş.

Canınız sağ olsun diyen vatandandaş, morali bozulsa da dert etmez bu durumu.

Aradan 15 gün geçer ve vatandaşın cep telefonuna yine aynı bankadan bir mesaj daha gelir:

55 bin liralık ön onaylı kredinizi en yakın şubemizden çekebilirsiniz!

Vatandaş şaşırır haliyle ve bir yanlışlık olduğunu düşünerek soluğu yine müşteri temsilcisinin yanında  alır:

Bana 15 gün önce 10 bin lira kredi vermediniz, bugün 55 bin liralık kredi teklif ediyorsunuz, sanırım bir yanlışlık var, kontrol eder misiniz?

Müşteri temsilcisi bir yanlışlık olmadığını, istemesi halinde 5 dakika sonra 55 bin liralık krediyi hesabına aktarabileceğini söyler ve ekler:

Biz de bu tip durumları anlayamıyoruz. Şaşırmakta haklısınız.

Sonuç: Bankaların böyle dengesiz kredi politikalarına şaşırmayın. Kredi talebiniz reddedilirse de üzülmeyin, yarın 5 kat fazlasını teklif edebilirler.

***

Malum, 3 kamu bankası konut kredisi çekenlerin borçlarını yeniden yapılandırma imkânı getirdi müşterilerine.

Mesela, 1,15’ten konut kredisi çektiyseniz, şubenize başvurup faiz oranını 0,99’a çekebiliyorsunuz.

Ancak, kötü bir süprizle karşılacaksınız.

Çünkü, yeniden yapılandırma için sizden hatırı sayılır miktarda erken ödeme cezası isteyecek bankanız.

Neticede, kredi taksitleriniz bir miktar düşecek ancak önce ceza miktarını yatıracaksınız.

Yeniden yapılandırma, ‘müjde’ başlığıyla duyuruldu.

Müjde mi değil mi siz karar verin.

***

MHP, CHP’nin HDP ile ilişikisini ortaya çıkarmak için 3 kişilik komisyon kuracağını açıkladı.

Bu gelişme kamuoyunda, ‘MHP mahkeme kuruyor’ olarak algılandı.

Tabii komisyonun mahkeme olmadığına şüphe yok.

Ancak komisyonun neden kurulduğu soru işareti.

MHP’li yöneticiler yıllardır CHP’nin HDP ile iş tuttuğunu zaten söylüyor.

Yani ne söyleyeceği bugünden belli olan bir komisyon kurmanın anlamı  ne?

***

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın konserleri için kullandığı Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde  yer alan Osmangazi ve Orhangazi salonlarındaki akustik altyapıyı yenilemiş.

BTSO’nun klasik müziğe katkısı elbette sevindirici.

Ancak bir haftadır bu haber öyle bir köpürtülüyor ki, sanırsınız BTSO  opera salonu inşa etmiş.

Ayrıca BTSO kaynaklı haberlerde, akustik altyapının yenilenmesine dair her şey var, bir tek kaç liralık destek sağlandığı bilgisi yok.

BTSO, eksikliği her geçen daha fazla hissedilen bir tiyatro sahnesi, bir kültür merkezi veya artık ihtiyaca cevap vermeyen Açıkhava benzeri bir yapı inşa etsin biz de alkışlayalım.