Konu, geçen haftalardaki gibi gündemde değil ama kapanmış da değil.
Nitekim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı, OSB yönetimlerinin valilerin başında olduğu müteşebbis heyetine devrini içeren taslak çalışmadan vazgeçildiğine yönelik bir haber de yok, konuyla ilgili bir gelişme de yok.
Dün Olay Medya’yı ziyaret eden Bursa Valisi Yakup Canbolat’a, söz konusu çalışmayla ilgili düşüncesini sorduk.
Canbolat, bu konuyla ilgili ilk kez görüşünü açıkladı.
Öncelikle OSB’lerin müteşebbis heyetine devrini içeren çalışmayı Canbolat’ın doğru bulduğunu belirteyim.
Canbolat’ın gerekçesi ise şu:
“Her OSB’de değil ama bazı OSB’lerde yönetimi elinde bulunduran gruplar tekelleşmeye gidebiliyor. Bu durumda sanayiciler isyan ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çalışması 2 yönden iyileştirme sağlayacak. Birincisi sözünü ettiğim durumda olan OSB’lerde otorite sağlayacak. İkincisi de müteşebbis heyetinin başında olan valiler, diğer kamu kurumlarıyla olan ilişkilerinden dolayı daha iyi hizmet sağlayacaklar. Değişiklik, özellikle sorun olan OSB’leri rahatlatacak.”
Vali Canbolat, taslak çalışmayı desteklemekle beraber şunu da ekledi:
“Sanki bu çalışma beklemeye alındı.”
Canbolat, söz konusu değişikliği yapmak için yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da hatırlattı.
Devlet hastaneleri çok kalabalık çünkü...
10 Aralık’ta kaleme aldığım yazımın başlığı şöyleydi:
“Hekimler kamudan kaçıyor, olan vatandaşa oluyor.”
Son aylarda kamu hastanelerinde ciddi bir hekim açığı olduğu duyumu üzerine konuya değinmiş, hatta emekli olmuş 65 yaş üzeri hekimlerin yeniden mesleğe döndüğünü yazmıştım.
Çünkü kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin istifa edip, özel hastanelere transfer olması dikkat çekici bir noktaya gelmişti.
Vali Canbolat’ın ziyaretinde bu konu da gündeme geldi.
Öyle ki vatandaşa hastanelerde çok geç randevu verildiğine dönük şikâyetler arttı.
Canbolat, İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz’ı arayıp sarsıcı bilgiler aldı.
Bursa’da yılın son ayında devlet hastanelerinin acil servisleri de dahil 1 milyon 200 bin kişi tedavi olmuş.
Bu, Bursa nüfusunun üçte biri demek.
Yani vatandaşın hastaneye gidişleri dikkat çekici bir şekilde artmış.
Ancak hekim sayısı artmıyor aksine azalıyor.
Nitekim kamu hastanelerinde hekim istifaları söz konusu.
Bu durumda devlet hastanelerinde yığılma olması kaçınılmaz.
Ancak…
Vatandaşın bir bölümünün gereksiz bir şekilde hastaneleri meşgul ettiği de bir gerçek.
Mesela Bursa’da acil servise gidenlerin yüzde 95’i acillik hasta değil.
Yani baş ağrısı, mide bulantısı gibi ayakta tedaviyle atlatılacak rahatsızlıklarda bile acil servisler meşgul ediliyor.
Hastaneler yerine aile sağlığı merkezlerine gidilse, kamu hastanelerindeki yığılmalar da önlenmiş olacaktı.
Bursa’da 5 kişiden biri aşısız
Vali Yakup Canbolat Bursa’da günde 30 bin kişinin aşı olduğunu bizzat açıkladı.
Kimler aşı oluyor?
3. veya 4. doz aşı sırası gelenler.
Yani hiç aşı olmayanlar direnmeye devam ediyorlar.
Peki aşı karşıtlarının Bursa’daki oranı kaç.
Yüzde 20.
Yani hekimlerin tüm uyarılarına, uzmanların tüm açıklamalarına, Vali Canbolat’ın tüm çağrılarına rağmen hala bu kentte 5 kişiden biri aşısız.
Dikkatli olun, aşısızlar kentte kol geziyor!
Öğrenci yurdu da yap-işlet-devret
Nilüfer Belediye Meclisi’nde alınan kararla ilgili haberin başlığını görünce, belediye yönetimi, sonunda öğrencilerin sorununa el attı diye düşündüm.
Ancak 19 Mayıs Mahallesi’nde yapılacak Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ile ilgili
haberin içeriğini okuyunca işin rengi değişti.
Çünkü belediyenin bir yatırımı daha yap-işlet-devret modeliyle hayata geçecek.
Tıpkı nikâh salonu ve otopark gibi hizmetlerin düne kadar özel sektör eliyle verilmesi gibi.
Ancak bu kez sosyal belediyeciliğin olmazsa olmazı ve anayasada parasız olması devlet tarafından güvence altına alınan eğitim gibi bir hizmet özel sektöre devrediliyor.
Yeni kız yurdunun adında belediye var ama özel şahıslar işleteceği için, diğer özel yurtlardan pek farkı olmayacak.