Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ortaylı: Lozan zaferdir, tek karış toprak kaybetmedik

Köşe Yazısını Dinle

Duayen tarihçi İlber Ortaylı’nın Büyük Mübadele Buluşması’ndaki konuşmasını paylaşmak  için özellikle bugünü tercih ettim ki, geniş şekilde yer verebileyim.

Nitekim Lozan Antlaşması ile ilgili o kadar çok iddia ortaya atılıyor ki, bilgi kirliliğini ancak Ortaylı gibi bir tarihçinin söyleyecekleri temizleyebilir.

***

Ortaylı, beklentinin aksine çok kısa konuştu.

Ancak Lozan Antlaşması’nın can alıcı bölümlerini, tane tane, anlaşılabilir bir dille ve akıcı bir üslupla anlattı.

***

Lozan Antlaşması’yla ilgili en büyük spekülasyonlardan biri, 12 Adalar’ı kaybettiğimiz iddiası.

“12 Adalar zaten o dönem İtalya’nın geçici işgali altındaydı. Bizim olmayan adalar, nasıl bizim elimizden çıkar” diyen Ortaylı, 12 Adalar meselesi üzerinden Lozan’da toprak kaybettiğimizi öne sürenlerin, Yunanistan’ın savaşı kaybettiği gerçeğinin üstünü örtmeye çalışan Yunanlı sahte tarihçiler olduğunu kaydetti.

***

Ortaylı’nın sözleriyle devam edelim:

“Yenilgiye uğrayan hiçbir devlet, masayı terk etmez. (Türk delegasyonu, Lozan Konferansı’nı terk etmişti) İtilaf devletleri de bize masa başında tek karış toprak hediye etmediler. Biz Lozan Antlaşması ile girdiğimiz yerleri aldık. Girmediğimiz tek karış toprak parçasını kaybetmedik. Lord Curzon, İsmet İnönü’ye, ‘Mondros’ta taahhtüt ettiğiniz hiçbir sözünüzü yerine getirmiyorsunuz” dediğinde, İsmet Paşa, ‘Ben Mondoros’tan değil Mudanya’dan geliyorum’ yanıtı vermiştir. İnönü’nün bu yanıtı Curzon’u çıldırtmıştır. Lozan Antlaşmasında asla toprak kaybımız yoktur.”

***

Ortaylı, Lozan Antlaşmasıyla kaldırılan  kapitülasyonlara da değindi.

Kapitülasyonları ‘ticari esaret’ olarak yorumlayan Ortaylı, kapitülasyonların kaldırılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisadi bağımsızlığını kazandığını belirtti.

***

Lozan Antlaşması’nın gizli maddelerinin 100 yıl sonra yürürlüğe gireceğini içeren şehir efsanesine de değindi Ortaylı:

Yok öyle bir şey. İşte 100. yıl geliyor, hani?

***

Lozan Antlaşması’nın en can alıcı maddelerinden biri de Yunanistan ile imzalanan  nüfus mübadelesiydi.

O yılların en büyük insanlık dramlarından birine yol açtı mübadele.

Görükle Stadyumu’nu dolduran binlerce insan  da o tarihte imzalanan anlaşmayla Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden mübadillerdi.

Ortaylı’ya göre mübadeleyi Yunanistan tarafı istiyor, Türkiye sıcak bakmıyordu.

Çünkü Kurtuluş Savaşı sonrası nüfusu azalan Yunanistan’ın büyük bir göçe ihtiyacı vardı.

Neticede Yunanistan’ı destekleyen itilaf devletlerinin baskısıyla mübadele gerçekleşti.

***

Ortaylı’nın son cümlesiyle yazının bu bölümünü noktalayalım:

Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu antlaşmasıdır ve zaferdir!

Kılıçdaroğlu’nu Ortaylı ikna etmiş

Dünkü yazımda, Kılıçdaroğlu’nun basına kapalı toplantıda, 24 Temmuz’un bayram olması teklifini tarihçilere soracağını söylemesine rağmen, sadece yarım saat sonra iktidara gelmeleri halinde ilk işlerinin konuyla ilgili kanun teklif vereceğini söylediğini belirtmiş ve “Acaba Kılıçdaroğlu, İlber Ortaylı’ya mı sordu?” demiştim.

Yazının ardından bilgi notu geldi.

Evet Kılıçdaroğlu, Görükle Stadyumu’ndaki dinlenme çadırında İlber Ortaylı ile konuşup, “Hocam, 24 Temmuz’un bayram olması için öneri var. Ne dersiniz?” diye sormuş.

İlber Hoca da, “Çok isabetli bir karar almış olursunuz” demiş.

Ve Kılıçdaroğlu, Ortaylı’nın olumlu görüşünün ardından kürsüye çıkıp, kanun teklifi vereceklerini söylüyor.

Ertesi gün Balıkesir’deki Milletin Sesi Mitingi’nde de kanun teklifi vereceklerini bir kez daha açıklıyor Kılıçdaroğlu.

Dev organizasyonun arka planı

Kılıçdaroğlu’nun Büyük Mübadil Buluşması’na geleceği, 1 hafta önce belli oldu ancak bu dev organizasyonun Bursa’da yapılacağı 8 ay önceden belliymiş.

Dahası 8 ay önce hazırlıklara başlanmış.

Nilüfer Belediyesi, Lozan Mübadilleri Vakfı ve Bursa Lozan Mübadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin üstlendiği organizasyona CHP Balkan Masası da dahil edilmiş son günlerde.

Sağlıklı hayat merkezlerine pandemi kısıtlaması

Geçen hafta değindiğim Yıldırım’daki sağlıklı hayat merkezlerindeki randevu iptalleri ve kısıtlamalarla ilgili yetkililerden bilgiler geldi.

Pandemi tedbirleri kapsamında spor salonlarında kısıtlamaya gidilmiş.

Yani spor salonlarına yeni kayıt alınmıyormuş.

Bunun yerine talepler, Yıldırım Belediyesi’nin spor salonlarına yönlendiriliyormuş.

Bir de randevu tarihleri 15 günü aşanlara olumsuz yanıt verilmiyormuş.

Ayrıca bazı hekim ve sağlıkçılar filyasyon ekibine dahil olmuşlar.

Yetkililer randevu iptallerinin söz konusu olmadığını söylüyor ancak bize ulaşan okuyucuların randevuları iptal olmuş.

Son yazımda da belirttiğim gibi sağlıklı hayat merkezleri hem hastanelerin yükünü hafifletmesi, hem de dar gelirli yurttaşların sağlık hizmetlerinden yararlanması açısından kamusal bir hizmet veriyor.

Bu nedenle sahip çıkılması gereken kuruluşlar olarak görüyoruz.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X