Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ortak akıl ve Bursalılık bilinciyle kenti yönetmek

Yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Çevre Düzeni Planı‘nı Meclis’ten geçirmiş.

Plana göre İstanbul’daki sanayi yükü, aralarında Bursa’nın da olduğu çevre illere taşınacak, böylece yüklerinden kurtulan İstanbul sadece ticaret ve finans kenti olacak.

Yüzlerce sayfalık plana göre Bursa, İstanbul’un yükünü alacak. 

Planı duyurduğumuzda Bursa kamuoyu tepki gösterdi.

Yerel yönetimlerden, iş camiasına, sivil toplum örgütlerinden,  siyasi partilere (iktidarından muhalefetine) varıncaya kadar tüm kent tek ses olmuş, en yüksek tondan planın kabul edilemez olduğu söylenmişti.

Bunları neden hatırlattım?

Dün Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar öncülüğünde OLAY Medya yönetici ve yazarları Vali Yakup Canbolat’ı ziyaret etti.

Ziyarette Canbolat’ın şu sözleri kayda değerdi:

Kentin menfaatlerine olan konularda insiyatif alıp müdahale etmekten geri durmam. Ancak Bursa Valisi olarak kentin geleceğine dair tek başıma karar veremem. Bursa’nın geleceğini yerel yönetimlerimiz, iş örgütlerimiz, meslek odalarımız, sivil toplum örgütlerimizle birlikte şekillendirmemiz gerekir. Ortak akılla kenti yönetmeliyiz. Bursa yoğun göç alan bir kent ve bu göçün yarattığı  baskı var. Ortak akılla nereye gideceğimize karar vermeliyiz. Bursa İstanbul’a çok daha yakın artık. Bu da İstanbul’un arka bahçesi tartışmalarını gündeme getiriyor. Ama bana göre seçici olmalıyız. Kent sanayi anlamında yeterince büyümüş. Tarımı, sanayisi ve turizmiyle birlikte gelişen bir kent olmalıyız.

Canbolat’ın bu sözleri, 2010 yılında Bursa’nın İstanbul Çevre Düzeni Planı’na karşı, Bursalılık bilinci ve kentlilik refleksiyle, doğduğu, doyduğu, yaşadığı şehre ortak akılla sahip çıkmasını hatırlattı bana.

Nitekim Canbolat da ‘ortak akıl’ dedi, ‘birlik ve beraberlikten’ söz etti, ‘kentlilik bilincinden’ dem vurdu.

Evet sorunlar var ama sorunların üstesinden gelecek irademiz de var” der gibiydi.

Canbolat’ı yeni tanımaya başlıyoruz.

Ancak ortak aklı öne çıkaran ve çoğulculuğu merkezine alan sözleri, yönetim anlayışıyla ilgili ipuçları veriyor.

Canbolat’ın sözleriyle, devlet adamlığı birikimi, siyasi deneyimi ve iş alemindeki tecrübesiyle kentin sorunlarını çok iyi bilen Çağlar’ın sözleri, birbirini tamamlıyor adeta.

İki isim de, ortak paydaları olan Bursa için işbirliği yapacaklarının sözünü verdiler.

 

Turizme katma değer katacak proje

 

Kuşkusuz Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın yöneleceği alanların başını turizm çekiyor.

Ve yine hiç kuşku yok ki Bursa Valiliği koltuğuna oturan Canbolat’ın ilk işlerinden biri turist sayısını incelemek olmuştur.

Ne var ki karşılaştığı tablo, övgüyle bahsettiği ve Türkiye’nin kıymetlisi olarak nitelendirdiği Bursa’ya yakışmıyor.

Ziyarette turizmden konu açılmışken Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, önceki gün gezdiği Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nden sitayişle söz etti.

Canbolat da Çağlar’ın sözlerine katılarak, Panaroma 1326’nın Bursa turizmine fevkalade önemli katkılar sunacağını belirtti.

Yani hala Panorama 1326‘yı görmediyseniz, vakit kaybetmeyin derim.

 

İlk izlenimlerim

 

-Mesafeli gibi dursa da konuştuğunuzda  rahat iletişim kurabileceğiniz hissiyatı yaratıyor.

-Sözlerini özenle seçen, temkinli bir tarzı olduğu duygusuna kapılıyorsunuz.

-Kibar, nazik ve prensip sahibi izlenimi veriyor.

-Türkçesi düzgün, konuşması akıcı.

-Giyim tarzı klasik, koyu renk tercihi.

 

Randevu saatine sadık kalmak

 

Ünlü vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy bir arkadaşıyla ertesi gün buluşmak için sözleşir.

Buluşma yeri Yeniköy’dür.

Aksilik bu ya, o gün şiddetli yağmur yağmur yağar ve her tarafı sel basar.

Mehmet Akif, binbir güçlükle ve sırılsıklam vaziyette sözleştiği saatten bile erken buluşma yerine gelir.

Arkadaşı ise yağışı bahane ederek, gelmemiştir.

Buluşmaya gelmeyen kişi ertesi gün Mehmet Akif Ersoy’dan özür diler ancak Ersoy, arkadaşının özrünü kabul etmez.

Ve tarihe geçen şu sözlerini sarf eder:

Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felakette yerine getirilmezse mazur görülebilir.

Yani Ersoy diyor ki, iki eliniz kanda olmadığı sürece randevunuza gelin.

Dünkü Vali ziyaretimizin sohbet kısmında randevu konusu açıldı.

Olay Medya Yönetim Kurulu Başkanı Cavit Çağlar, randevularına en az 15 dakika erken gitmeyi prensip kabul ettiğini söyledi.

Vali Canbolat da aynısını düşünüyormuş.

Hatta, dışarıda işi bile olsa önce erkenden Valiliğe uğrar, ondan sonra çıkarmış.

Hayatları boyunca randevularına hep zamanında hatta erken giden iki kişiden biri Devlet Bakanlığı yapmış ve iş dünyasının örnek isimlerinden biri Cavit Çağlar, diğeri de Türkiye’nin en büyük dördüncü kenti Bursa’nın Valisi.

Özellikle gençlere örnek olsun:

Konumunuz ne olursa olsun işinizi ciddiyetle ve disiplinli bir şekilde yapmalı, verdiğiniz sözü tutmalısınız.

 

 İlan edilen adaylar geri çekilecek mi?

 

İttifak nedeniyle ilan edilen bazı adayların geri çekileceği iddiasına  dönük kulislerle ilgili CHP İl Başkanlığı ne düşünüyor?

İşte yanıtları:

“İttifak sağlanması halinde, ilan edilen adaylarımızın değiştirilmesi söz konusu değildir. CHP Bursa İl Başkanlığı Parti Meclisi tarafından  adaylıkları onaylanan, kamuoyuna tanıttığımız 9 adayımızla, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan diğer ilçe belediye başkan adaylarımız ve büyükşehir başkan adayımızla Bursa’da zafer kazanacaktır.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X