Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Orhangazi Üniversitesi’ne yargıdan bir tokat daha!

Cemaate yakın Orhangazi Üniversitesi’nin yetkilileri, ne yazsam, mahkemeye koşuyorlar.

Aslında bu, kamu adına iyi bir şey.

Çünkü, yaptıkları yanlış işler, fişlemeler ve usulsüzlükler mahkemeler tarafından tescilleniyor.

Ben de mahkeme kararlarını yeri geldikçe, bu köşeden sizinle paylaşıyorum.

Bu üniversiteyi yönetenlerin biraz utanması olsa, her seferinde mahkemeye koşmazlar ama

kendileri böyle tercih ediyor, ne yapalım.

Hatırlarsanız, Orhangazi Üniversitesi‘nin ortak sınavda 100 binlerce Bursalı öğrenciyi fişlediğini yazmıştım.

Üniversite yetkilileri, kamuoyundan ve öğrenci velilerinden özür dileyeceklerine, mahkemeye gitmişlerdi.

Ancak hem yerel mahkeme hem de yargıtay davayı reddetmiş, böylece Orhangazi Üniversitesi’nin öğrencileri fişlemesi mahkeme tarafından da tescil edilmişti.

Gelelim son gelişmeye.

Önce davaya konu olan “Cemaat üniversitesine sigara parasına arsa tahsisi” başlıklı yazımdan bir bölüm:

Orhangazi Üniversitesi, Ankara Yolu`na cepheli 63 dönüm arazi üzerine yükselmiştir. Bu arazinin 62 dönümü Milli Emlak`ın, 1 dönümüyse Yıldırım Belediyesi`ne aitti. Özgen Keskin başkanlığındaki Yıldırım Belediyesi, belediye mülkiyetindeki bir dönümlük arsayı, Orhangazi Üniversitesi`ne kiralıyor. Kaç lira karşılığında dersiniz? 100 lira! Malum 30 Mart 2014`te, Yıldırım Belediye Başkanlığı koltuğuna İsmail Hakkı Edebali oturdu. Edebali de, göreve geldikten bir süre sonra Keskin döneminde, Orhangazi Üniversitesi`ne sağlanan hakları mercek altına aldı. İşte bu incelemede, yukarıda sözünü ettiğim 100 liralık kira hemen gözüne çarptı! Bundan sonrasını bizzat Edebali`nin ağzından dinleyelim: “Ankara Yolu`na cepheli, mülkiyeti Yıldırım Belediyesi`ne ait arazinin 100 liraya kiraya verildiğini görünce encümen kararıyla kirayı 10 bin liraya çıkardık. Ancak üniversite temsilcileri bu rakama itiraz ettiler ve artışın TEFE ve TÜFE oranı kadar olması gerektiğini iddia ettiler. Üniversitenin ödediği para çok komik, hatta sembolik olduğu için bunu kabul edemezdik. Onlar da mahkemeye gittiler. Son kararı mahkeme verecek.

Yazımdan da anlaşılacağı üzere, çok değerli bir arazinin 100 lira gibi komik bir fiyata kiralanmasını sorgulamıştım.

Gerçekten de dönemin Yıldırım Belediyesi yönetimi, Orhangazi Üniversitesi‘ne en iyimser ifadeyle kıyak yapmış, ben de bunun yanlış olduğunu yazmıştım.

Üniversitenin avukatları da mahkemeye gitmişlerdi.

Dava yerel mahkemede sonuçlandı.

İşte Bursa 2’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ders gibi kararı:

“Davaya konu makale, Yıldırım ilçesinin eski ve yeni belediye başkanlarının icraatları ve ilçedeki çarpık yapılaşmayla ilgilidir. Belirtilen bu ana tema ve içerik toplumu yakından ilgilendirmektedir Keza, yeni kurulan bir üniversiteye, kiralanan büyük bir arazi de kamuoyunu yakından ilgilendiren bir konudur. Yayının asıl amacının çok cüzi bir bedelle çok büyük bir arazinin kiraya verilmesinin araştırılması konusunda, kamuoyunun dikkatinin çekilmesi olup, davacı üniversitenin bir cemaatle bağlantılı olduğu konusu basın-yayın organlarında sıkça gündeme geldiğinden konu da günceldir ve kamuoyunun bilgilendirilmesinde yarar bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle kamu yararı daha üstün tutulmalıdır. Dava konusu yayınla, davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilemeyeceğinden davanın reddi gerekmiştir.”

 

Cemaat bu insanların haklarını nasıl ödeyecek?

 

Geçen hafta, yoğun ve yakıcı gündemler arasında, son derece önemli bir karar geldi yargıdan.

Hayır, hayır Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili gelişmeden söz etmiyorum.

Kamuoyunun projektörleri Gül ve Dündar‘ın davasına çevrilmişti ama 316’sı Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu 357 kişinin hayatını olumsuz etkileyen Askeri Casusuluk Davası da, kesinlikle ıskalanmaması gereken, paralel yapının marifetlerini deşifre eden ibretlik bir davaydı.

İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi 26 Şubat’ta, tüm sanıkların beraatine karar verdi.

Böylece, paralel yapının son kumpası da çökmüş oldu.

Peki 4 amiral, 3 general, 309 subay, astsubay ve sivil memurun yargılandığı dava, neden insanların hayatlarını derinden etkiledi?

Dava sürecinde bir tümgenaral kanser oldu ve beraatini göremeden yaşama gözlerini yumdu.

TSK mensubu 68 personel dava sürecinde ordudan atıldı.

Terfi bekleyen çok sayıda subay emekli edildi.

Bunları maddi olumsuzluklar…

Bir de, yüzlerce insan casusluk ve fuhuş ile suçlandığı için pskolojileri bozuldu, sosyal hayatı olumsuz etkilendi ve belki de yaşamlarının geri kalan kısmında atlatamayacakları bir travma yaşadılar.

Cemaatin yargıdaki kadrolarıyla insanların yaşamlarını nasıl cehenneme çevirdiklerini görebiliyoır musunuz?

Ancak çok şükür artık pasifize edilmeye başlanan Pensilvanya’daki şahsın lideri olduğu paralel yapı, eskisi gibi yargıya hakim değil.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X