Kayyum atamasının gerekçesi tatmin edici mi, tartışmaya açık bir konu.
“Dün bu üniversitenin oraya kurulması için cansiparane çalışan AK Partililer ne olacak?” sorusu, yerinde bir soru.
Bilim yuvası, ilim, irfan yurdu olarak bilinen üniversitelerin, polis baskınlarına maruz kalması, gece yarısı operasyonlarıyla yönetimlerinin değişmesi, yaralayıcı bir görüntü, bu başka bir mevzu.
Ancak…
Orhangazi Üniversitesi‘ne tanınan imtiyazlar, sunulan olanaklar Bursa’da hiçbir vakfa nasip olmamıştı, bu bir…
Orhangazi Üniversitesi, kaynağı belli olmayan paralarla kurulmuş, son derece şaibeli bir üniversiteydi, bu iki…
Orhangazi Üniversitesi‘nin bazı binaları kaçaktı, sembolik kira bedelleriyle belediye arsalarının üzerine oturmuşlardı, bu üç…
Orhangazi Üniversitesi, 10 binlerce öğrenciyi fişlemiş, suç işlemişti bu dört…
Orhangazi Üniversitesi, laik Cumhuriyet’e yönelik en büyük tehdit haline gelen Gülen Cemaati‘nin kurumlarından biriydi, bu beş.
Hasılı, Orhangazi Üniversitesi’nin derdi eğitim değil, Cemaat’e militan yetiştirmekti, bu da altı.
Yeter ki söylemesini bil
İddialar, ithamlar, hakaretler havada uçuşuyorken…
Biri diğerine paralelci, diğeri ötekine iktidarcı diyorken…
TOMA‘lar ve polis barikatları kurultay salonunun önünde etten duvar örüyorken…
İhraçlar, disiplin kurulu mekanizmaları hiç olmadığı kadar çalıştırılıyorken…
Sosyal medya mesajlarının, yazılı ve sözlü açıklamaların ardı arkası kesilmiyorken…
Teşkilat kapatma, görevden alma ve fesihler vakai adiyeden sayılıyorken…
Yani, MHP‘de Bahçeli destekçileriyle, değişim yanlıları kılıçları çekmişken…
Bu fotoğraf çok daha anlamlı.
Bir yanda Bahçeli destekçesi MHP İl Başkanı Tevfik Topçu, diğer yanda Akşener yanlısı eski il başkanı Yüksel Yılmaz…
Yani halef ve selef yan yanalar…
OLAY TV’de aynı programda karşı karşıya geldiler Topçu ve Yılmaz…
Kırıp dökmediler ancak söyleyeceklerini de söylediler.
Seslerini yükseltmediler ama meramlarını da anlattılar.
Birbirlerine hakaret etmediler ama sözlerini de esirgemediler.
Yani iki medeni siyasetçi gibi tartıştılar, görüşlerini açıkladılar.
Ne Topçu, Yılmaz‘ı paralelcilikle suçladı, ne de Yılmaz, Topçu’yu iktidara hizmet etmekle itham etti.
Demek ki neymiş?
Ne söyleyeceğin değil, nasıl söyleyeceğin önemliymiş…
Ramazan candır
-Ramazan iyidir, mideye nefes aldırır.
-Ramazan iyidir, vücuda detoks etkisi yapar.
-Ramazan iyidir, nefsi köreltir.
-Ramazan iyidir, bütçeyi dengeler.
-Ramazan iyidir, nefis pidenin hasretine son verir.
-Ramazan iyidir, dört nala giden hayatını dinginleştirir.
-Ramazan iyidir, nimetin değerini, paylaşımın önemini, israfın ne menem şey olduğunu anlatır.
-Ramazan iyidir, kin ve öfkeyi törpüler, maneviyatı yükseltir.
-Ramazan iyidir, yok saydığın ibadete kavuşturur.
-Ramazan iyidir, unuttuğun değerleri hatırlatır.
-Ramazan iyidir, davranışlarını düzeltir, günah haneni eksiltir, sevap hanene artı yazdırır.
-Sözün özü, ramazan candır…