Usta şoför olduğumu söyleyemem.
Ama son derece dikkatli ve temkinliyimdir direksiyon başında.
Asla sürat yapmam, mahalle aralarında bile yön sinyallerimi verir ve trafik kurallarına uymaya çalışırım.
Ufak tefek sürtmeler dışında Tanrı’ya şükürler olsun kazam da yoktur.
Taa ki geçen pazara kadar.
Hafta sonu valide ve pederle birlikte Suuçtu Şelalesi’ne gidiyoruz aracımla.
Bilenler bilir o yol dar, virajlı ve çok sağlıklı değil.
Sürat yapmanız halinde kaza olması işten bile olmaz.
Ben de 30’u geçmeden yavaş yavaş tırmanıyorum yolu.
Ulaşacağım yere yaklaşık 2 km kala telefonumun arabada olmadığını fark ettim.
Yan koltuğa göz ucuyla baktım yok, direksiyon boşluğunda yok, oturduğum koltuğu yokladım, yok, yok, yok…
Şöyle hafifçe eğilip yeri yoklamamla, direksiyon hakimiyetimi kaybetmem bir oldu!
Araç bir anda yoldan çıktı ve sağ tarafa savruldu.
O birkaç saniye hafızamdan silinmiş olsa da hayal meyal frene basıp el frenini çektiğimi hatırlıyorum.
Birkaç saniye içinde şoku atlattım ve sağ tarafıma baktım:
Derin bir uçurumun kenarındayız.
Aracın bir yanı yolda, diğer yanı uçurumun kenarında kalmıştı.
Araba durmuştu ve yapılması gereken en akıllıca iş hemen çıkmaktı.
Ancak 3 kişinin ağırlığıyla dengede duran araçtan inmeye başladığımızda, dengenin bozulup arabanın yuvarlanmasından endişe ettim.
Bu nedenle önce arka koltukta oturan anneme ve babama derhal inmelerini söyledim ki ben de daha sonra inecektim.
Onlar indikten hemen sonra ben de kendimi dışarı attım.
Evet, kurtulmuştuk.
Sağolsun kazayı gören iki orman köylüsü hemen yanımıza geldi.
Arabanın yol kenarındaki asfalta çakıldığını gören köylüler, birkaç km mesafedeki Muradiyesarnıç Köyü’nden traktör çağırdılar.
Burhan isimli bir genç ve babası Hüsnü, demir halat bağladıkları arabayı olduğu yerden kurtardı sağolsunlar.
Kazaya sahit olanlar, aracın birkaç cm daha aşağıya kaymış olması halinde yuvarlanmasının kaçınılmaz olduğunu söylediler.
Gerçekten de manzara, büyük bir şans eseri kurtulduğumuzu gösteriyordu.
Sonuç: Boşuna ‘kaza geliyorum demez’ dememişler. Siz siz olun gözünüzü yoldan ayırmayın, sadece yola bakın ve seyir halindeyken arabanızda bir şey aramayın. Bu arada telefonum arabadaymış!
Erken seçim olacak mı?
Gerçi Mahir Ünal, “Seçim gündemimizde yok” dedi ama 24 Haziran da gündemde yoktu.
Yani resmi görüşlere bakmamak lazım bu tip durumlarda.
AK Partili bir dosta sordum, erken seçim olacak mı diye.
Dedi ki, “Cin şişeden çıktı bir kere. Ancak bu kez CHP’nin istemesi gerekir. AK Parti erken seçim isteyen taraf olmayacak. Zaten erken seçimin olması için en az 400 milletvekilinin olur vermesi gerekir. Bu da CHP’nin desteğiyle gerçekleşir.”
CHP’li bir dosta da sordum, erken seçim olur mu diye.
Dedi ki, “Kılıçdaroğlu, genel başkanlık tartışmaları nedeniyle erken seçimi isteyebilir.”
O halde erken seçim bu kez ve galiba ilk kez CHP’nin elinde.
Olmaz, olmaz demeyin.
CHP için kurultay vakti
“Sayın Genel Başkan’a büyük bir devlet adamlığı yaptığını, İyi Parti’ye 15 vekil gönderdiğini, kurultayda kendisine rakip olan beni aday göstererek devlet adamlığı yaptığını, milletin gönlünde taht kurduğunu, bunu devam ettirmesi gerektiğini söyledim. Kendisi ile yarış içinde olmak istemediğimi, milletin gönlünde de bir umut olduğunu, bunu kaybetmemek gerektiğini söyledim.
Kendisine kurultayı toplayarak, benim genel başkan olabileceğimi, kendisinin onursal başkan olabileceğini ve çalışmaları onursal başkan olarak sürdürebileceğini, benim de partiyi genel başkan olarak seçimlere hazırlayabileceğimi söyledim. Kendi taktiridir. Kendisi bir yanıt vermedi.
Kılıçdaroğlu ile bir kurultay yarışı içine girmeyeceğim. Kendisi, ‘hayır’ yanıtı verirse parti örgütü bir çalışma başlatabilir. Kendisi hayır yanıtı verirse parti örgütü çözer.”
Siz bu açıklamadan ne anladınız?
İnce, önce kibarca Kılıçdaroğlu’na, ‘9 seçimdir yeniliyorsun. Kenara çekil, ben genel başkan olayım, seni de onursal genel başkanlıkla onurlandırayım. CHP kazansın” diyor.
Ardından şunu eklemekten de geri durmuyor üstü kapalı bir şekilde:
“Eğer sen çekilmezsen, örgüt gereğini yapar.”
İnce’nin yanıtları yoruma gerek bile olmayac netlikte.
Bu açıklama, CHP’de kurultay sürecini başlatmıştır.
Fakat yakın çevresi Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimleri atlatmadan koltuğunu asla bırakmayacağını söylüyor.