Şırınga çikolatalarla ilgili yazımın ardından Kantin İş-Sen Başkanı Fahri Özmen elektronik ileti yollamış.

Ardından MHP’li Emin Seymen aradı Özmen’in ziyaret etmek istediğini söylemek için.

Özmen, yanında kantinci esnafı Hüseyin Ebabil ile konuğum oldu.

Diğer iş kollarında sendikaların varlığından haberimiz vardı ama kantincilerin sendika çatısı altında örgütlü olduğunu bilmiyordum.

Zaten Kantin İş-Sen’in de kuruluşu yeni sayılır.

Kantin İş-Sen’in 81 ilde şubesi var ama toplam üye sayıları henüz bin 700.

Uzun yıllar okul kantini işleten mesleğin kıdemlilerinden Özmen, ilginç şeyler anlattı.

Mesela, geçmiş yıllarda 2 günlük ciroyla kiralarını çıkarabiliyorlarmış ama artık eskisi kadar kazanamıyorlarmış.

Yani okul kantini işletmeciliğinin cazip olmadığını söylüyor Özmen.

Tabii ana konumuz, şırınga çikolatalarla gelen ölümlerin ardından yeniden gündeme taşınan kantin güvenliğiydi.

“Asıl tehlike kantinler değil, okul dışında denetlenmeyen yerlerdir” diyen Özmen ayrıca kantinlerin sıkı bir şekilde denetlendiğini de ekledi.

Öyle ki belediye zabıtası, okul aile birlikleri ve okul idarecilerinden belirlenen komisyon rutin bir şekilde kantinleri denetliyormuş.

Ancak kantinlerin değil okul çevrelerindeki seyyyar satıcıların, bakkal ve büfelerin denetlenmediğini öne sürüyor Özmen:

“Kantinler sıkı bir şekilde denetlenirken, okullara yakın olan boş alanları doldurup okulların etrafını örümcek ağı gibi saran bakkal, büfe, seyyar satıcılar ve öğle arası öğrencilerin dışarıda aldıkları ürünler denetlenmiyor. Kantinci esnafı, SSK, Bağkur primi ve kira ödeyen vergi mükellefleriyken, bahsettiğimiz yerler denetlenmediği gibi genelde vergi ve sigortaları olmayan kayıt dışı yerlerdir.”

Yani Özmen, öğrencilerin sağlığını tehdit eden, hatta ölümüne yol açan ürünlerin kantinlerde değil, okul çevrelerinde satıldığını söylüyor.

Söylemekle kalmıyor, yetkililere sesleniyor:

“Bizi denetlediğiniz gibi kayıt dışı iş yapan seyyar satıcı, büfe ve bakkalları da denetleyin.”

Tam da bu noktada sarısıcı bir örnek verdi Özmen.

Bir öğrenci dışarıdan tost sipariş etmiş.

Ancak dışarıdan gelen ekmeğin arasında salam, kaşar değil, uyuşturu varmış!

Özmen’in ortaya attığı iddialar hayli önemli.

Yetkililerin bilgisine.

 

Söz Zeynel Kirte’de

 

Zeynel Kirte, CHP Osmangazi kongresinin kaybeden ve en az oy alan adayıydı.

Kongreyle ilgili bir değerlendirme iletisi atmış Kirte.

Söz Kirte’de:

“Bu kongre ile ilgili beklentileri farklı olan iki anlayış ve bir takım algılar yönetmeye çalıştı. Birincisi, ‘Kim kazanırsa kazansın, mevcut yönetim kazanmasın’, diğeri de ‘Benim siyasi hedeflerime uygun il delegesi listesi olan kazansın’anlayışı. Ben ve arkadaşlarım bu iki yapıya da ısrarla, ‘Biz tecrübelerimiz, donanımlarımız ile ilçemizi yönetmeye talibiz ve buna da çok hazırız. Herhangi birini seçtirmek veya seçtirmemek üzerine bir misyonumuz yok’ dedik. İl delegelerini biz yazalım sizi destekleyelim teklifine de sırtımızı döndük. Tüzükten kaynaklanan hakkımızı kullanarak aday olduk. Yolumuza devam ettik. Seçimin sonunda kaybeden taraf olduk. Delegenin kararına sonuna kadar saygılıyız. Bunun dışında olan ve söylenen her şey gerçeği yansıtmamaktadır.”

 

Alpaslan Yıldız ne yapacak?

 

Kuşkusuz eski Vali İzzettin Küçük ve eski Milletvekili Mustafa Öztürk’ten sonra en flaş gelişme yıllarca AK Parti’nin ilçe başkanlığını yapan Alpaslan Yıldız’ın istifasıydı.

Yıldız, Bursa’nın en gelişmiş ilçesi Nilüfer’de ilçe başkanlığı yaptıktan sonra siyasetten elini ayağını çekmemişti.

Bu nedenle istifası da sürpriz oldu.

Peki hem sürpriz hem de cesur bir karar veren Yıldız ne yapacak?

Önünde iki yol var.

Ya Gelecek Partisi’ne geçecek, ya da Babacan’ın kuracağı partiyi bekleyecek.

Gelecek Partisi’nden Mustafa Öztürk, Yıldız’a üyelik teklifi yapmış.

Ancak henüz yanıt gelmemiş.

Bu arada Mustafa Öztürk, çok sayıda isimle görüşüp partisine davet ettiğini ama görüştüğü isimlerin iktidar baskısını öne sürerek, ‘şimdilik biz dışarıdan destek verelim’ dediğini söylüyor.

 

Rektör Kılavuz

 

Nerede sanayicinin ürettiği bir projenin lansmanı var, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Saim Kılavuz orada.

Nerede iş dünyasının bir etkinliği yapılıyor, Kılavuz’ı orada görüyoruz.

Nerede yerel yönetimlerin akademik camiayla işbirliği yaptığı bir organizasyon yapılıyor Kılavuz, o karenin içinde.

Kılavuz panellerde, toplantılarda, etkinliklerde…

Uludağ Üniversitesi Yusuf Ulcay döneminde ne kadar kapılarını dışarıya kapattıysa, Kılavuz döneminde de o kadar dışa açıldı.