Mustafa Özdal
Mustafa Özdal
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Nilüfer’deki düğüm

Yıllar geçiyor ancak Nilüfer’de Maliye Bakanlığı ile Belediye arasındaki ihtilaftan kaynaklanan  sorun çözülmedi/çözülemedi.

Hadiseyi kısaca hatırlayalım…

1996’da dönemin Nilüfer Belediye Meclisi, içinde Milli Emlak’a ait Hazine arazilerinin de olduğu Ertuğrul bölgesinde imar planları yapıyor.

Planlara CHP’nin bir belediye meclis üyesi itiraz ediyor ancak Meclis reddediyor itirazı.

CHP’li üye itirazını yargıya taşıyor.

Mahkemeler itirazı bir bir reddetmesine rağmen pes etmiyor ve son olarak Danıştay’a gidiyor.

Tabii aradan yıllar geçiyor.

Son tahlilde Danıştay, Maliye Bakanlığı’ndan konuyla ilgili görüş istiyor.

Bakanlık, söz konusu arsalarda haklarının olduğunu iddia eden bir görüş bildiriyor.

Ve Danıştay kararını vererek, Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı planları iptal ediyor.

Bir diğer ifadeyle Nilüfer Belediyesi yapılan işlemlerden dolayı Maliye Bakanlığı’na borçlu çıkıyor.

Neticede Nilüfer Belediyesi’nin önünde 3 seçenek vardır:

-52 milyon lirayı Bakanlığa ödemek.

-Aynı değerde farklı bölgelerdeki arsaları Maliye Bakanlığı’na devretmek.

-Bakanlığın mülkiyetindeki alanlarda yükselen yapıları yıkmak.

seçeneğin realitesi pek mümkün değil.

Nilüfer Belediyesi ve Maliye Bakanlığı uzlaşma görüşmelerine  başlıyorlar.

Bakanlık son olarak kendilerine 26 milyon lira verilmesi kaydıyla, konunun kapanacağını bildiriyor.

Ancak Nilüfer Belediyesi, bütçesini zorlayacak bu seçeneği de tercih etmek istemiyor.

Süreç devam ediyor.

Benzer bir sorun Kayapa’da da var.

Yine bundan 21 yıl önce (1997) dönemin Kayapa Belediyesi, bölgede imar parseli uygulaması yapıyor.

Aradan yıllar geçiyor ve  Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman, Meclis’e verdiği soru önergesiyle 1997 yılında yapılan imar uygulamalarıyla Hazine’nin zarara uğratıldığını iddia ediyor.

Bunun üzerine harekete geçen Maliye Bakanlığı, konuyu yargıya taşıyor.

Danıştay Hazine’nin zarara uğratıldığına karar vererek, yine Nilüfer Belediyesi’nin aleyhine karar veriyor.

Ne var ki Kayapa Sanayi Bölgesi ve konut alanlarında fabrikalar ve konutlar yükselmiştir.

Yani yüzlerce hak sahibi mağdur olacaktır bu kararla.

Nilüfer Belediye Meclisi, Hazine’nin zararına karşılık Nilüfer Belediyesi’ne ait arsaların Maliye Bakanlığı’nda devredilmesine karar veriyor.

Eğer Bakanlık ve Nilüfer Belediyesi anlaşma yoluna giderse Kayapa’daki sorun da bu şekilde aşılacak.

Sonuç: Binlerce kişinin etkilendiği iki bölgedeki sorun henüz aşılmış değil. Nasıl aşılacağına dair de net bir yanıt yok.

 

Dünya ekonomisi ve Bursa’nın yeri

 

Bursa, yılların birikimiyle bir sanayi ve ticaret kenti, buna şüphe yok.

Doğal güzelliklerine, şifalı sularına ve tarihi yapısına rağmen, henüz dört başı mamur bir turizm kenti diyemeyiz Bursa için.

Ve galiba, uzun yıllar da Bursa, sanayi ve ticaret kenti ünvanını koruyacak.

Ancak teknolojideki ilerleme dünya ekonomisindeki rekabetçiliğin giderek artmasına neden oluyor.

Bu bakımdan, Bursa’nın sanayi ve ticaret kenti ünvanını sürdürmesi, sanayinin kendisini yenilemesi ve yüksek teknolojiyle üretim yapmasına bağlı.

Dün Olay Medya’yı ziyaret eden BTSO Başkanı İbrahim Burkay ile sohbetimizin ana konusu da buydu.

Burkay, dünyanın en büyük 10 ekonomisinin 3 alanda lider olduğunu söyledi:

-Uzay ve havacılık

-Savunma sanayi

-Otomotiv

“En az 50 yıl daha dünya ekonomisini belirleyecek alanlar buralardır” diyen Burkay, Bursa’nın üretim merkezi olmasını bu alanlara yönelmesine bağlı olduğunu vurguladı.

Yani Burkay, “Türkiye bu alanlarda lider ülkelerden biri olacaksa Bursa, bu işin merkezi olmalı” diyor.

İlk döneminde bu anlayışla hareket ettiklerini anlatan Burkay, yeni dönemin yol haritasını da, yüksek teknoloji ile üretim yapan sanayi kenti  hedefiyle açıkladı.

 

Dikkat asbest

 

Dün yaygın medyada yer alan bir haber dikkat çekiciydi.

“Dikkat asbest” başlığıyla verilen haberde, İstanbul’daki 39 ilçenin sadece 7’sinde binalarda yıkım öncesi asbest denetimi yapıldığı, geçen yıl denetimi yapılan yıkımların yüzde 25’inde asbestli malzeme bulunduğu belirtiliyordu.

Türkiye dahil çok sayıda ülkede yasaklanan asbest, 3 bin civarında farklı iş kollarında kullanılan bir yalıtım maddesidir.

Başta kanser olmak üzere çok sayıda ölümcül hastalıklara yol açan bu endüstriyel madde nedeniyle her yıl 100 bin üzerinde insan yaşamını kaybediyor.

Yani İstanbul’daki durum vahim.

Peki Bursa’da tablo ne?

Büyükşehir Belediyesi’nden aldığım bilgiye göre, Tabakhaneler bölgesinde yıkılan binalar içinde 5 bin metrekarelik bir yapıda asbest maddeye rastlanmış ve işlem yapılmış.

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X