Nilüfer’de yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen yapılar, hep tartışmalara yol açmıştır.
Öyle ki, çoğu yeşil alan üzerine inşa edilen yapılarda nasıl bir kamu çıkarı olduğu sorusuna tatmin edici yanıt yok.
Ne var ki bu kez yap-işlet-devret modeliyle hayata geçen iki büyük yatırım kamulaştırıldı.
Biri Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nin yanında inşa edilen ve işletmeciliğini Yaşar Poyraz’ın yaptığı bin kişilik kapalı otopark.
Nilüfer Belediyesi, buradaki yüksek otopark bedeli nedeniyle eleştiri alıyordu.
Hatta otopark siyasete de malzeme olmuş, Büyükşehir Belediyesi 31 Mart seçimleri öncesi kapalı otoparkın yanında bedava açık otopark hizmete sokmuştu.
Arsası Milli Emlak’a ait olan otoparkta fiyatlar sembolik olacak.
Yani saati 1 lira gibi…
Nilüfer Belediyesi, böylece eleştirilere muhatap olmayacak.
Kamulaştırma karşılığı Poyraz’a, bir arsa ve 36 ay vadeyle nakit para verilecek.
Nilüfer’deki diğer kamulaştırma ise Ekrem Pamuk’a ait Plaza 16 Tesisleri.
Plaza 16 Tesisleri de yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmişti.
Ancak nikah fiyatının yüksek olması eleştirilere neden oluyordu.
Plaza 16 Nilüfer Belediyesi’ne geçtikten sonra fiyatlar aşağı çekildiği için nikah sayısı da hemen iki kat artmış.
Tesis bundan böyle kongre merkezi ve nikah salonu olarak işletilecek.
Kamulaştırma bedeli olarak Ekrem Pamuk’a, Nilüfer Belediyesi’ne ait Asya Spor Tesisleri’ndeki hisseler devredildi.
Gelişmeler böyle…
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, bu iki yapıyı, Nilüferlilerin menfaati gereği kamulaştırdklarını söyledi.
Yani ilçe halkı hem otoparktan sembolik bir fiyatla, hem de nikah salonundan hesaplı bir şekilde faydalanacak.
İyi de olacak.
Kurultaydan önce 2 ayrı yemek
CHP’de Parti Meclisi seçimi yarışı da sonuçlandı.
Pazar yazımda belirttiğim gibi Bursa’dan 3 milletvekili (Orhan Sarıbal, Prof. Dr. Lale Karabıyık ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu) PM’ye girdi.
Kuşkusuz bu gelişmenin yerel siyasete de yansıması olacaktır.
Nitekim Sarıbal ve Karabıyık güçlerini korurken, il kongresinde Karaca’yı destekleyen tek milletvekili Kayışoğlu artık daha güçlü.
Ancak, kurultay öncesinde adaylık süreciyle başlayıp, delege yemeğiyle krize dönüşen tablo, Bursa örgütünün bölünmüşlüğünü ortaya koydu.
Öyle ki Kayışoğlu-Karaca ittifakı nedeniyle dışlandıklarını düşünen diğer 4 milletvekili ayrı hareket ediyor.
PM adaylığı süreciyle su yüzüne çıkan ayrışma kurultay öncesi verilen geleneksel delege yemeğiyle krize dönüştü.
Kayışoğlu dışındaki 4 milletvekili cuma akşamı düzenlenen yemekten kurultay delegelerinden oluşan 46 kişilik WhatsApp grubundan öğrenince, yemeğe katılmama kararı aldılar.
Ayrıca Kayışoğlu’nun yemeğin yerini ve saatini 4 milletvekiline sekreteri aracılığıyla bildirmesi, krizinin üstüne tüy dikti.
Ve o gece 2 yemek düzenlendi.
İlk yemekte Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İsmet Karaca ve kurultay delegeleri bir araya geldi.
İkinci yemekte ise Genel Başkan Yardımcıları Orhan Sarıbal, Lale Karabıyık, Bursa Milletvekilleri Yüksek Özkan, Erkan Aydın ve kurultay delegesi olmayan 8 ilçe başkanı buluştu.
Cumartesi akşamı düzenlenen yemekte ise iki farkı grup aynı yemekte buluştu.
Ve bu kurultay, ilk kez milletvekillerinin, ilçe başkanlarının ve kurultay delegelerinin ayrı yemeklere katıldıkları bir kurultay olarak akıllarda kalacak.
Bozbey neden PM’ye giremedi?
Beklenti, PM’ye girmesi, hatta yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olmasaydı.
Nitekim Kılıçdaroğlu, Bozbey’i PM’ye seçtirip, deneyimli belediye başkanını 2023’e kadar aktif siyasetin içinde tutmak istiyordu.
Ancak Bozbey, genel başkanın anahtar listesine yazılmadı.
Neden?
Nedeni şu:
Bursa’da Bozbey’e karşı geniş bir cephe var.
Ve o cephe, Bozbey’in PM yolunun önünü kesmek için genel merkez düzeyinde ciddi bir kulis yaptı.
Peki şimdi ne olacak?
Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarına, “Bozbey’i Bursa’daki çalışmalarınızda öne çıkarın. 2023 yerel seçimlerine kadar aktif olsun” dediği belirtiliyor.
Özer Anaç’ın kurultay yorumu
CHP kurultayında Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini delenlerden biri de Elazığ Milletvekili Gürsel Erol oldu.
Yıllar sonra CHP’nin Elazığ’dan milletvekili çıkarmasını sağlayan Erol, bugün de genel başkanın anahtar listesini delerek, taban siyasetinin nasıl yapıldığını gösterdi.
Gürsel Erol’un Parti Meclisi’ne seçilmesini en iyi yorumlayan CHP’lilerden biri Nilüfer örgütünün etkili isimlerinden, geçmiş dönem ilçe başkanı Özer Anaç idi.
Anaç sosyal medya hesabından şunları yazdı:
“41yıl sonra Elazığ ‘dan milletvekili seçilen
kurultayda tek başına Parti Meclisi adayı olan, ayrıca 44 sandığın tamamından oy almış,
yani siyasetin bölgesel, mezhepsel, ticari ya da stratejik ittifaklara ihtiyacı olmadığını göstererek bize umut olmuştur.”