Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nın bir ucundan diğer ucuna uzanan insan seli…
Gecenin karanlığını aydınlatan ışık huzmeleri ve Türk bayraklarıyla gelincik tarlasını andıran bulvarın o muhteşem görüntüsü…
Tüyleri diken diken eden 10. Yıl. Marşı ile çınlayan sokaklar ile sloganların yükseldiği caddeler…
Ellerinde Atatürk posterleri, dillerinde türküler ve marşlarla yürüyen gençler, kadınlar, erkekler, öğrenciler, işçiler…
Ve Bursa’nın aydınlık yüzü Nilüfer’de Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkan 100 binler…
Efendim Nilüfer Belediyesi öncülüğünde düzenlenen Türkiye’nin en büyük Cumhuriyet Yürüyüşü, 1 yıllık pandemi arasından sonra yeniden başlıyor.
Cumhuriyet’in 98. yılı kutlamasının bu yılki konukları Athena grubu olacak.
Yürüyüşün ardından gerçekleşecek konserde Bursalılara Cumhuriyet Bayramı coşkusunu yaşatacak olan Athena, şarkılarıyla kutlamaları taçlandıracak.
Erdem: Cumhuriyet’i yine büyük bir coşkuyla kutlayacağız
Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği 29 Ekim Cumhuriyet Yürüyüşü’nü Başkan Turgay Erdem ile konuşuyoruz.
1 yıl aradan sonra yeniden büyük bir yürüyüş düzenleyeceklerini hatırlatıyor Erdem:
“Bursalılar, bu yıl da büyük bir coşkuyla Cumhuriyet Yürüyüşü’nü Nilüfer’de kutlayacak.”
OSB’lerin başına valiler geliyor
Konuyu Dünya gazetesinden meslektaşımız Ömer Faruk Çiftçi gündeme getirdi
OSB’ler ile ilgili son derece kritik bir
tasarı gündemde.
Tasarının can alıcı bölümü, OSB yönetimlerinin müteşebbis heyetlerine devri.
Bu şu anlama geliyor:
OSB yönetimleri valiliklere devrediliyor.
Bir diğer ifadeyle, OSB’lerin başına valiler atanıyor.
Gerekçe, kamu çıkarının gözetilmesi olarak gösteriliyor.
Henüz taslak aşamasında olan değişiklikten en fazla etkilenecek kentlerin başında Bursa geliyor.
Nitekim sanayi kenti Bursa’da 18 aktif OSB var.
Taslak yasalaşırsa Bursa’daki OSB’lerin patronu vali olacak.
Taslak çalışma, görüş bildirmeleri için OSB yönetimlerine gönderildi.
Ancak öyle anlaşılıyor ki tasarıya yönelik itirazın adresi NOSAB olacak.
Nitekin NOSAB’ın 20 kuruluş yıl dönümü gecesinde konuşan NİLSİAD Yönetim Kurulu Başkanı ve NOSAB Müteşebbis Heyet Başkanı Yalçın Aras, “Bu konu hepimizi çok üzdü. Bölgeler kendi yöneticileriyle kendi bütçeleriyle çok mutlu, başarılı ve güzel bir şekilde yönetiliyorlar. Sanayici, bölgesi için kendi parasını kendisi harcıyor, alt yapısını üst yapısını en güzel şekilde yapıyor. Bugünkü ihracat rakamlarında devletiyle birlikte çalışan bu OSB’lerin payı çok büyük. Pandemide de dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde üretimlerimizi durdurmadan çalıştık. Bu tasarıyı doğru bulmuyoruz. Lütfen bu değişiklik hazırlığı tekrar gözden geçirilsin. OSB’lerin bu rekabet üstünlüğünü elinden almasınlar” dedi.
Bu arada NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez de bugün konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyecek.
Yarın devam etmek üzere bir virgül koyalım.
Zincir marketler nasıl tekelleşti?
Zincir marketlerde, fiyatlar cep yakıyor.
Artık, en ucuz gıda ürünlerinin içinde olduğu bir poşet bile orta direğin bütçesini sarsıyor ki, dar gelirlinin halini siz düşünün.
Ancak market ürünlerindeki fahiş fiyat artışları, diğer temel ihtiyaç kalemlerinden farklı değil.
Mesela, önce özelleştirilen, daha sonra yabancılara satılan elektrik ve doğalgazdaki fiyat artışıyla, makarna, ekmek, salça ve domatesin fiyat artışı arasında fark yok.
Döviz kurunun yükselmesinin üzerine pandemi nedeniyle azalan üretim ve talep patlaması gelince hayat artık çok pahalılaştı ve vatandaşın alım gücü hiç olmadığı kadar azaldı.
Yazılarımda sürekli bakkaldan alışveriş yapılmasını öneren biri olarak, marketlerin neden günah keçisi seçildiğini anlayamıyorum.
Diyelim ki 3 harfli marketler aralarında anlaşıp, piyasada tekelleşmiş durumdalar.
Henüz vatandaş taşınmadan apartman altlarına açılan ve pıtrak misali çoğalan 3 harfli marketlerin piyasaya egemen olacağı, küçük esnafı yok edeceği bugüne kadar öngörülmedi mi?
Asıl sorun, marketlerdeki fiyat artışı mı, yoksa marketlerin tekelleşmesi mi?
Eğer yanıt 2. şık ise, marketleri tekelleştiren kimdi?